Lotta Nieminen'in neşeli çocuk kitabı ve 'gizli kapaklı' maceralar...
Fin illüstratör, grafik tasarımcı ve sanat yönetmeni Lotta Nieminen ilk çocuk kitabı “Walk This World”de dünyanın çeşitli yerlerinde maceralar yaşayan, öğrenmeye meraklı bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Kitapta Blexbolex insanlarının eğlenceli grafik etnografisiyle, Paris/New York veya doğu/batı gibi kültürel kontrastların harmanlandığı kısa mısralar ve vintage, minimalist ilüstrasyonlar bulunmakta.
Hikaye insanların kültürel farklılıkların temelini oluşturan ortak noktalarını cesaretlendirici yollarla hatırlatan bir görsel şölen. Bu hayat dolu kitabı özel kılan şeylerden birisi de şehir dokusu içerisine yerleştirilmiş kapakçıkların arkasındaki renkli figürler.
Tipik yağmurlu bir Londra gününde, bir kadın kırmızı telefon klübesinde görüşme yapmakta. Acaba hattın diğer ucunda nasıl birisi var?
Tower Bridge gemiler geçsin diye yükselirken birden bir araba onun sadık kollarına dönüyor.
Avustralya’da, bir kemancı Sidney Opera Binası’nın önündedir ve spotlar…
O sırada Japonya’da bir kareoke barda..
Güney Amerika’da, bir kadın dondurmasını alırken Capoeira dansçıları plaj kalabalığını coşturmakta.
Afrika’da bir kadın ve tavuğu otobüs kullanırken..
Karlı Rusya gününde bir çift akşam yemeğinde..
Fransa’da fırıncı, şef ve peynirci lezzetli işlerine gidiyorlar.
Dünyayı dolaştıktan sonra maceranın başladığı yere, New York’a dönen çocuk gezginden son söz:
“I’ve walked this world — I left this morning,
saw much more than I could name.
Found that though we might look different,
underneath we’re just the same.”