Paris’in 4. Bölgesinde, Place de Bastille yakınında konumlanan Paris Apartment, 1668 yılında Jules Hardouin-Mansart tarafından kişisel konut olarak tasarlanan barok stile sahip Hotel de Sagonne’de yer alıyor.
Yapı 20. yüzyılın ortalarında tek bir konuttan birden fazla daireye dönüştürülmüş. 1970’lerde yapı kısmi bir tadilattan geçmiş ve orijinal mimari detaylar büyük oranda değiştirilmişt. Hotel de Sagonne Paris bölgesindeki en üst düzey kültürel miras değeri sınıflandırmasına kapsamında korunuyor ve yapıda yapılan her değişiklik yapının tarihi değerinin herhangi bir zarar görmemesi amacıyla titizlikle gözden geçirilmiş.
Dairenin iç mekan tasarımı, tarihi değere sahip mimari unsurları restore etmek ve yapılan eklemeleri kaldırma işlemi arasında bir denge kurarken çağdaş biçimde olanaklar sunuyor. Yapının orijinal unsurları titizlikle korunmuş. İşverenin kapsamlı sanat koleksiyonu daire içerisinde sergileniyor. Avrupai mobilyalar da bu sanat koleksiyonunu tamamlayıcı nitelikte mekânın estetiğine katkıda bulunuyor.
Bej kanepeler ve duvarda sergilenen pastel sanat eserleriyle dikkat çeken yaşam alanı da dâhil olmak üzere mekândaki beyaz renk paleti odalarda sıcak ve doğal bir atmosfer yaratıyor. Önceki dönemlere ait zemin kaplamaları kaldırılarak yerine kullanılan yeni ahşap döşemeler, zemindeki seviye değişikliklerini de ortadan kaldırarak dairenin iç mekân görünümüyle bütünleşiyor.
Cesur ve modern mimari unsurlarıyla mutfak, nero marquina mermeri ve siyah ahşap kullanılarak tasarlanmış. Mekâna bütünleşmiş eşyalar ve tasarımdaki ayrıntılar merkezi ve simetrik bir hacmi vurguluyor. Samimi bir yemek alanı ve çerçevelenmiş sanat eserleri de mekânı tamamlayan unsurlar arasında.
Yemek alanı evin kalbine konumlanmış. Antre, mutfak ve oturma odasına yemek alanından ulaşılıyor. Barok grotesklerinden esinlenen ve mekânda kullanılan somon tonu renkler panelleri ön plana çıkarıyor. Yemek masasının üzerine asılmış Nathalie Ziegler Pasqua imzalı avize mekânın ihtişamını arttırarak estetiğini tamamlıyor.
Kömür rengi duvarları ve mobilyalarıyla çalışma odası, oturma odası ve ebeveyn yatak odası arasında kısa bir duraklama mekânı olarak ortaya çıkıyor. Mekanın karanlığı, ana yatak odasına mahremiyet sağlarken mekan, enformel bir salon alanı olarak da işlev görüyor.
Geniş yatak odasında yatak mekânı bölen monolitik bir unsur olarak kullanılmış. Ebeveyn banyosu, aliminyum petek sistemli alt tabakaya yapıştırılmış 3 milimetrelik beyaz mermer ile incelikle tasarlanmış. Mermer kullanımı, taşıyıcısı eski bir yapı için dayanıklı ve şık bir yüzey elde edilmesini mümkün kılıyor.
Paris Apartment, yeni tasarımla eklenen çağdaş unsurlarla birlikte evin titizlikle restore edilmiş miras unsurları arasında uyumlu ve tamamlayıcı bir diyalog kuruyor. Paris’in tarihi dokusunu, modern Paris ve Avustralya mimarisi ile birleştiren mekân, tarihin ve günümüzün ahenkli uyumunu temsil ediyor.