Yanlış hesap Bağdat’tan dönermiş!

Türkiye'de ben yaptım olgusu her tarafımızı sarmaya başladı.

 Bir ben yaptım, ikincisi de yağcılık. Antalya’da bundan fazlasıyla nasibini alan şehir durumunda. Ak Parti’ye hoş görünmek için yapılmayacak yere Cami yapanından, sermayenin yönlendirmesiyle hazineye ait arazilerin peşkeş çekilmesine kadar her şeyimiz bolca olmaya başladı.

Cami meselesi

Antalya’nın kuruluş noktası olan bir Kaleiçimiz bulunuyor. Her ne kadar bugüne kadar Kaleiçi’ni bir türlü halkın kullanımına açamamışsak da, mafyanın eline oyuncak etmişsek de son dönemde bir Kaleiçi hassasiyeti başlamış durumda. Tam Kaleiçi’ni düzeltelim, turizme kazandıralım derken birileri çıkıp sırf Ak Parti’ye şirin görünmek adına fazlasıyla Cami’nin bulunduğu Kaleiçi’ne bir cami daha yapmaya çalışıyor. Vakıflar Bölge Müdürlüğü, kendi mülkiyetlerinde görülen Kesik Minare ve çevresine tarihi dokunun içine cami yapmaya çalışıyor. Bunun ne için yapıyor? Hem Genel Müdürlüğü, hem Ak Parti’ye şirin görünmek adına. Böylesi bir düşünceyi de Vakıflar Genel Müdürlüğü onaylıyor. Neden onaylıyor? Sırf Ak Parti ve Genel Başkanı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a şirin görünmek adına yapıyor. Birileri oldu bittiye getirmek istiyor ama Antalya’nın duyarlıları bu defa buna izin vermemek için Kent Konseyi, Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası başta olmak üzere isyan bayrağı açtı. Mimarlar ve Şehir Plancıları Odası yürütmenin durdurulması için dava açtı. Sonunda Adalet yerini buldu ve İdare Mahkemesi Cami Yapımını durdurdu. Telafisi mümkün olmayacak olumsuzluklar olabileceği gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar verdi. ibadet için Kaleiçi’ne gidenlerdenim. Gördüğüm manzara, Kaleiçi’nde bulunan halihazır camilerin boşluğu. Şimdi bir de Kesik Minare’nin eteğine bir cami yapacaksınız o da boş duracak. Kardeşim İslam dinini bu kadar sorumsuzca kimse zor duruma sokamaz. Boş camiler, ibadete önem verilmediğinin göstergesi olmaktadır. Camilerin boş olması, ibadet yapmak isteyenlerin üzerinde olumsuz etki yapmaktadır. İyi ki Adalet var da, şimdilik bu düşünce durduruldu. İnşallah yapılmasına da kökten izin verilmez.

Sermayeye kıyak

Antalya’da bir sıkıntı bulunuyor. O da her yere Alış Veriş Merkezi kurulması. Yani sermayeye kıyak. Hazine Yeni Adliye Sarayı’nm hemen yanındaki araziyi satışa çıkardı. AVM yapılması amacıyla da bir şirket burayı aldı. Belediye Başkanlarına soran yok, kentin planının buna uygun olup olmayacağına bakan yok, Ak Parti’ye yakın bir şirkete burayı verip şirin görünmeye çalışan çok. Allah’tan Danıştay bunu da durduruyor. Evet bence Adalet son dönemde kaybetmeye başladığı itibarı Antalya’da bu iki olayla kazanmıştır. Güven tazelemiştir. Bu kararlardan baskılar sonucu vazgeçilmeyeceğini umuyorum. Ve bu kararlar birilerine özellikle de “Ben yaptım oldu” zihniyetinde olanlara bir ders olur…