Yarışmalar cephesindeki olumlu-olumsuz bütün süreçleri aktarmaya devam ediyoruz.
Bu haberde biraz daha geçmişe giderek 2008 yılında açılan “Denizli Belediyesi Hizmet Binası ve Çevresi Mimari Proje Yarışması” ile gelişmeleri aktarmaya başlıyoruz.
Denizli Belediyesi (artık Denizli Büyükşehir Belediyesi) tarafından 2008’in sonlarında açılan Denizli Belediyesi Hizmet Binası ve Çevresi Mimari Proje Yarışması’na rekor sayıda katılım olmuştu.
2009 yılında sonuçlanan yarışmayı Seden Cinasal Avcı ve Bilge Gülen’den oluşan ekip kazanmıştı. Projenin müelliflerinden Seden Cinasal Avcı’dan aldığımız bilgiye uygulama projeleri çizilmesine rağmen ihale aşamasına geçilmeden, binanın büyükşehir belediyesi olan Denizli’nin ihtiyaçlarını karşılamayacağı sebebiyle projeden vazgeçilmiş.
2010 yılında açılan Edirne Belediyesi Selimiye Camii ve Çevresi Ulusal Kentsel Tasarım Proje Yarışması’nda 1. ödülü kazanan projenin müelliflerinden Beril Serbes ile Aralık 2015’te yaptığımız görüşmede şunları söylemişti:
“Selimiye Cami ile, tarihi kent merkezi algısı kurarak farklı bir diyolog kurduğumuzu düşünüyoruz. Kazılarda Kapan’ın bodrum katında bulunan mekanlaşmaya izin verecek türden sürekli duvarları ortaya çıktı. Bu kalıntıların kentsel yaşantıya olacak etkisi belediyeyi ve bizi oldukça heyecanlandırıyor.
Birinci olan proje, kentsel kompozisyonunu tarihi akslardan aldığı için projenin konsepti de arkeolojik buluntular doğrultusunda güçlenmiş oluyor. Proje artık sadece kentsel değil aynı zamanda tarihsel bileşenleri de içine alarak çok katmanlı bir tasarım projesine dönüştü.
Projenin uygulama süreci kazı kararı nedeniyle uzamış olsa da görüyoruz ki elde edilen buluntular günlük kent yaşantısına dahil edilerek projeyi çok daha farklı ve değerli bir noktaya taşıyor.
Projenin bir diğer özelliği de UNESCO, ICOMOS, Belediye, Valilik, Kültür Bakanlığı, Koruma Kurulu, Müze Müdürlüğü, STK’lar gibi farklı kurum ve disiplinlerle hep beraber çalışıyor olmamız. Herkes Edirne’nin hak ettiği değerde bir kent merkezine kavuşması için ciddi çaba gösteriyor.”
Yeni aldığımız bilgiye göre projenin vaziyet planı 5 senenin ardından kuruldan geçmiş. Yarışma alanında yer altında bulunan yaklaşık 500 yıllık Yemiş Kapanı’na dair karar ise kazılar Haziran ayında tamamlandığında verilecekmiş. Fakat Kapan dışındaki alanın yapımına önümüzdeki ay uygulama projelerini Kurul’dan geçirdikten sonra başlanması planlanıyor.
2010 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğü tarafından açılan “ODTÜ Öğrenci Merkezi Binası ve ODTÜ Meydanı Mimari Proje Yarışması”nı Ferhat Hacıalibeyoğlu, Deniz Dokgöz, Orhan Ersan’dan oluşan ekip kazanmıştı.
Proje müelliflerinden Deniz Dokgöz’den aldığımız bilgiye göre idare ile anlaşılmış, ufak tefek revizyonlar İle birlikte uygulama projeleri çiziliyor.
2010 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan yarışmayı Mehmet Kütükçüoğlu, Ertuğ Uçar, Mert Üçer ve Onur Akın’dan oluşan ekip kazanmıştı.
Ertuğ Uçar’dan aldığımız bilgiye göre, Teğet Mimarlık ihale dokümanlarını belediyeye teslim etmiş. Belediye cephesinde süreç yavaş ilerlediği için ihalenin yaz sonunda yapılması, inşaatın ise sonbaharda başlaması planlanıyormuş.
Projenin müelleflerinden Seden Cinasal Avcı, olumlu başlayıp olumsuz bir şekilde sona eren süreci şu şekilde anlatıyor:
“Afyonkarahisar Belediyesi tarafından açılan ‘Afyonkarahisar Belediyesi Cumhuriyet Meydanı ve Çevresi Ulusal Mimarlık ve Kentsel Tasarım Fikir Projesi Yarışması’ için hazırladığımız projemiz 22 Ekim 2011 tarihinde jüri değerlendirme çalışmaları sonucunda 1.’lik ödülüne layık görülmüştür. Bu tarihten sonra ekibimiz Afyonkarahisar Belediyesi İdaresi ve Jüri üyelerinden bir kısmını içeren Danışman Kurul tarafından yaklaşık 1,5 yıl sonra, 04 Nisan 2013 tarihinde görüşmeye çağırılmıştır. Bu ilk görüşmeden sonra kısa aralıklarla yine toplantılar yapılmış ve bu toplantılarda projemiz ile ilgili öneriler sözlü ve yazılı olarak tarafımıza iletilmiştir. Böylesi bir konu ve alanda üretim yaparken, yarışma süreci sonrası jüri üyelerini içeren danışman kurulun varlığı başlarda örnek bir durum teşkil ediyor gibi görünüyordu, buna bağlı olarak da neredeyse bizlere iletilen tüm önerileri dikkatle değerlendirip; projenin ruhu, dili, söylemi, yarışmada vadettiklerini gözeterek yapılabilir bulduklarımızı projeye hızlıca yansıtmaya çalışmıştık.
Mimari konularda istenilen ve karşılığında yapılabilenler dışında, kentsel tasarımla ilgili kararlar için tarafımızca Prof.Dr. Baykan Günay’ın danışmanlığına başvurulmuş ve diğer disiplinlerle ilgili konuların ise gerekli uzmanlık alanlarının dahil olmasıyla çözülebileceği idareye, danışman kurula aktarılmıştır. Haliyle proje sözleşmesi yapılmadan bu uzmanlık alanlarının projeye dahil edilmesinin mümkün olmadığı idareye yazılı ve sözlü olarak iletilmiştir. Bunun sonrasında idare ekibimizle süreci dondurmuş herhangi bir geri dönüşte bulunmamıştır. Yaklaşık 1 sene sonra idare tarafından ‘İTÜ Mimarlık Fakültesi desteği’ ile yapıldığı belirtilen bir proje ve animasyon filmi web sitelerinde ve medyada yayınlanmış, ekibimiz tamamlanmış süreçten bu şekilde haberdar olmuştur.”
Projenin müelleflerinden Seden Cinasal Avcı, süreci bütün detayları ile şu şekilde anlatıyor:
“Çanakkale Belediyesi ‘Yeşil’ Yerel Yönetim ve Kültür Merkezi Binası ve Yakın Çevresinin Düzenlenmesi Mimari Proje Yarışması’nın sonuçlanması ve kolokyumun yapılmasının (Kasım 2012) ardından idare ile görüşmelerimiz başladı. Yarışma sonuçları ile birlikte bizlere iletilen jüri tavsiye raporu gereklerinin 30 gün içerisinde yerine getirilmesi istendi. Sözleşme ve uygulama projelerinin hazırlanması süreci başlayana değin idarenin talepleri doğrultusunda istenilen revizyonlar yapıldı. Zemin durumu ve yapı maliyetinin artacağı ön görülerek ve yarışma ihtiyaç programında istenilen fakat sonra yapılmasından vazgeçilen birimlerin (kreş, küçük nikah salonu gibi) ihtiyaç programından çıkarılmasıyla projenin bir bodrum katının iptal edilmesine karar verildi. Bu revizyonların tamamlanması ve yerel yönetim hizmet birimlerinin hem kendi içinde hem de birimler arasındaki iletişim ve koordinasyon eksikliklerinin belediye birimleri ile yapılan toplantılar sonucu giderilmesinin ardından uygulama projelerinin hazırlanması için sözleşme imzalandı (Mart 2013).
Uygulama ve detay projelerinin hazırlanması işi için idare tarafından 4 ay gibi bir sürede tüm projelerin tamamlanması istenildi. Uygulama projelerinin hazırlanması sürecinde yarışma asıl jüri üyelerinden Harun Baturbaygil ve danışman jüri üyelerinden Hülya Aybek’in bulunduğu danışman bir ekip de idare ile beraber projeleri denetledi. İdare tarafından en önemli görülen konular; yarışma sürecinde de vurguladıkları LEED Sertifikası alımı ile ilgili gereklerin sağlanması ve yarışma projesinin fazla bir değişiklik yaşamadan hayata geçebilmesiydi.
Projelerin hazırlanması aşamasında bizleri ve idareyi (gerektirdiği bütçe bakımından) en çok zorlayan konu zeminle ilgili alınması gereken kararlar ve yapılması gereken çalışmalar oldu. Bu çalışmaların akabinde maliyetin ön görülenden çok daha yüksek çıkması sonucu maliyeti düşürmeye yönelik bir takım çalışmalar yapıldı. Bu çalışmalar süreç içerisinde sürekli revizyonlara sebep verdiği için tüm projelerin, ihale dosyalarının ve sertifikasyon sürecinin tamamlanması 1 sene sürdü (Mart 2014). Projelerin tamamlanmasının ardından idare tarafından yapım ihalesi gerçekleştirildi (Temmuz 2014). Bizimle yapılan uygulama projelerinin hazırlanması sözleşmesinde, mesleki kontrollük sorumluluğunun ekibimizce yürütüleceğinin belirtilmesine karşın henüz (Nisan 2016) idareyle bu konuda bir görüşme ya da anlaşmada bulunamadık. Projenin inşa süreci ise şimdilik belediyenin hizmet alımı yoluyla belirlediği müşavir bir firma kontrolünde devam etmekte.”
Adıyaman Aktif Yaşam Merkezi Mimari Proje Yarışması’nda birinci olan projenin müellifi Yakup Hazan’dan süreci şu şekilde aktarıyor:
“Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından açılan yarışmada Aralık 2013 tarihinde 1. ödül aldık. Daha sonra, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile uygulama projeleri ve ihale dosyasının hazırlanması çerçevesinde bir protokol yapılmıştır.
Bu protokol gereği Hazan Mimarlık, Yapı İşleri Genel Müdürlüğü ile 5 Eylül 2014 tarihinde imzalanan sözleşme ile uygulama projeleri ve ihale dosyası hazırlanması işini yapmaya başlamıştır. Uygulama projeleri ve ihale dosyası safhaları Nisan 2016 tarihinde tamamlanmıştır. Şu anda proje yapım ihalesine hazır durumdadır.”
Çanakkale Valiliği ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından açılan, Temmuz 2014’te sonuçlanan Gökçeada Lise Kampüsü Mimari Proje Yarışması’nda 1. ödülü PAB Mimari Tasarım ekibinin (Ali Eray, Burçin Yıldırım, Pınar Gökbayrak) projesi almıştı. Yarışma sonrası yapılan görüşmelerin ardından 11 Mart 2015 tarihinde İdare ve proje müellifleri arasında sözleşme imzalanmıştı. Proje müelliflerinden aldığımız son bilgiye göre projeyi önümüzdeki hafta içerisinde tamamlamayı planlıyorlar. Daha sonra idare ihale hazırlıklarına başlayacak.
2015 yılında Beylikdüzü Belediyesi tarafından açılan yarışmaya 82 proje teslim edilmiş, birinciliği Mehmet Metin Polat, Bilge Altuğ ve Ata Kurt’tan oluşan ekip kazanmıştı.
Mehmet Emin Polat’tan aldığımız bilgiye göre sözleşme imzalanmış ve projeler üzerinde çalışılmaya başlanmış. Ayrıca jürinin talep ettiği değişiklikler ve uygulama projelerine yönelik iyileştirmeler yapılıyormuş.
2014 yılı Kasım ayında açılan “Yeni Erbaa” Çamlık Sosyal Habitatı Ulusal Mimari Proje Yarışması da tatsız haberlerin geldiği yarışmalardan bir tanesi.
Emre Demirtaş, Gülhis Duygun, Deniz Kılıç ve İrem Uslu Öztürk’ten oluşan ekibin birincilik ödülü kazandığı yarışmada, müelliflerin açıklamasına göre Erbaa Belediyesi’nin tavır değişikliği sebebiyle anlaşma sağlanamamış.
Emre Demirtaş’ın açıklamasının tamamı şu şekilde:
“Yarışma sonrası süreçte belediye ile görüşmeler son aşamaya kadar oldukça olumlu ilerledi ve projenin genel yaklaşımını bozmayacak bazı revizyonlar yapıldı. Ancak sözleşme aşamasında belediyenin bir anda tavır değiştirmesi ve tasarımın özgünlüğünü tehdit edecek şiddette yeni taleplerle gelmesi nedeniyle anlaşma -şifaen- sağlanamadı. Ayrıca talep etmemize rağmen tarafımıza resmi bir bilgilendirme de yapılmadı.”