Belçika’daki Herent belediyesi, kentteki bir çimenliği bölgenin çocukları için heyecan verici bir doğal oyun alanına dönüştürdü.
Çimenlik, yakındaki alanı düzenli olarak sular altında bırakan küçük bir derenin yanında yer alıyor. Suya alan yaratmak için, çimenliğin bir kısmı kazılıp büyük bir vadiye dönüştürülmüş ve toprak, arsa üzerinde farklı tepeleri şekillendirmek için kullanılarak eğlenceli bir topoğrafya yaratmış. Belediyenin yeni parkta çeşitli kamplara ve etkinliklere ev sahipliği yapmak için depolama alanına ihtiyacı olduğundan, YATTA Architectuur da küçük ve faydacı bir pavyon tasarımı ile görevlendirilmiş.
Mimarlar, bu binayı arsanın kenarına yerleştirip gözden kaçırmak yerine tam tersini yapmaya karar vermişler.
“Pavyonun parkta fazladan bir deneyim katmanı yaratması ve site için bir kimlik yaratması gerekiyor, neden onu tepelerle çevrili parkın ortasına yerleştirmiyoruz?”
Mimari tasarım, sokak aydınlatmasına bağlı olduğu için geceleri parkı aydınlatan kesintisiz cam tuğla bir duvardan oluşuyor. Cam tuğla duvar bir yandan açılarak yeni park üzerinde manzaralar yaratan çatı terasına erişim sağlıyor. Yapı, basit ve sağlam bir betondan oluşurken, depolama alanına erişim büyük oluklu metal sürgülü kapılar ile sağlanıyor.
Gün ışığında parıldayan vahşi ama görünüşte narin pavyon, alanı canlı ve heyecan verici bir parka dönüştürmeyi başarmış. Tasarım ekibinin mimari tutkuları, programın işlevsel gereksinimlerinden çok daha yüksek olması sonucu benzersiz bir alanın ortaya çıkmasına neden olmuş. Pavyon, artık resepsiyonlara ev sahipliği yapmak için de kullanılıyor ve arada bir işlevin formu takip ettiğini kanıtlıyor.