İstanbul'da inşası hızla süren Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nün yolunun geçeceği ormanlık alanlardaki ağaç kesimleri tamamlandı. Ağaç tomrukları yol kenarlarına dizildi. Yöre halkı hayvanların bölgeden kaçtığını söylüyor.
Açılışı devlet erkanının katılımıyla yapılan ve Yavuz Sultan Selim adı verileceği açıklanan 3. köprünün yol inşaatı tüm hızıyla sürüyor. Kuzey Marmara Otoyolu projesinin kilometrelerce geçeceği ormanlık alanlardaki ağaç kesimleri tamamlandı. 300 metreye varan yollar açıldı. Her gün yüzlerce kamyon ormanların içinde hafriyat taşıyor. Ağaç tomrukları yol kenarlarına dizilmiş, iş makineleri yol kenarındaki ağaçları devirerek yol düzeltme ve genişletme çalışması yapıyor. Güzergahın etrafındaki yerleşim yerlerinde yaşayan insanlarsa tüm olup bitenleri çaresizlik içinde seyrediyor.
3. köprü için ağaç kesimleri resmi açılışın hemen ardından başladı. Gezi olaylarının başladığı Mayıs’ın son günlerine denk gelen dönemde köprü için ağaç kesimleri de başladı. Her yerde aynı anda başlayan çalışmalarla yüzbinlerce ağaç 2 ay içinde kesildi. Türkiye ‘nin dört bir yanından gelen hafriyat kamyonlarının biri gidiyor biri geliyor. Dozerler yol kenarlarında kesilmeyen küçük ağaçları ve çalıları da devirerek yol düzenlemesi yapıyor. Kesilen ağaç tomrukları yol kenarlarına, ormanın içindeki boşluklara yığılmış durumda. Uskumruköy ve Demirciköy mevkiilerinde ormanın içlerinde şehir dışından gelen işçiler için barınma alanları oluşturulmuş.
Uskumruköy’de oturan Romina Özipekçi’nin yaşadığı evin hemen yakınında bir viyadük inşaatı devam ediyor. Özipekçi, ağaç kesimlerine Mayıs ayının son haftası başladığını ve sabahın ilk saatlerinden geç saatlere kadar kesim yapıldığını anlattı. Çalışmalardan meydana gelen rahatsızlıklarını jandarmaya bildirdiklerini ancak hiç bir yetkili kurumun bir şey yapamadığını belirten Özipekçi, “Orman olan yerlerde şimdi tek bir ağaç kalmadı. Şikayet edemiyoruz kimseye. Nereye şikayet etsek sonuç alamadık. İnsanların yaşadığı yerlere yaban domuzları indi çünkü hayvanlar yollarını kaybetti. Bu şantiyelerin içinde yaşamak zorunda bırakıldık. Hiç bir kanuni dayanağı olmayan bir projenin içinde yaşamak zorunda bırakılıyoruz. Hepimizin yararına olacağı söyleniyor ancak bu çok tartışmalı bir konu. Gerçek bilim adamlarından raporlar alınmış değil” dedi.
Bölgede arıcılıkla uğraşan Mustafa İmamoğlu, arıların veriminin yüzde doksan oranında düştüğünü anlatarak şunları söyledi: “Çok güzel kestane balı oluyordu burada. Bahar için yeni hazırlıklar yaparken, çalışmalar başladı. Zamansız oğul kaçışları oldu. Zaten arılar sınırlı. Bazıları da kaçınca sıkıntıya girdik. Yazın verim alamadık. Geçen yıl kovan başına 6 kilo alırken, tüm kovanlardan 6 kilo aldım. Yüzde 10’a düştü verim. Arılar stresli. Yavru yapamıyorlar. Fırsat bulursam ben de buradan gideceğim. Arıları bekliyorum. Ormandaki kemirgen hayvanlar kaçıyor.”
10 yıldır Uskumruköy’de yaşayan Osman Tolga, ilk çalışmanın 12 Mayıs Anneler Günü sabahında başladığını belirterek şunları anlattı: “Bir ay geçmeden çok sayıda işçi gelerek burada aynı anda elektrikli motorlarla ağaçları kesmeye başladılar. Çok ağaç kesildi. İzin belgelerini göremedik. Burada 724 ormanlar yok ediliyor.”
3. köprü inşaatı ile ilgili meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin açtığı yaklaşık 30 dava var. Bu davaların çoğu henüz sonuçlanmadı. Gezi Parkı ‘ndan sonra oluşturulan forumların bazılarında 3. köprü projesi de tartışılmaya başlandı. Zekeriyaköy Forumu’nun ana gündemini de 3. köprü oluşturuyor.
Forumda ‘Kuzey Ormanları Savunması’ adı altında bir de platform kuruldu. Platform bu hafta sonu Riva’da kamp düzenleyecek. Bisiklet ve otobüslerle kamp alanına gideceklere bilgilendirmeler yapılacak. Fotoğraf, ritim, resim atölyeleri gibi çalışmalar, tartışmalar, paneller yapılacak. Sivil toplum örgütü temsilcileri ve bazı akademisyenler de 3. köprü projesi hakkında detaylı bilgiler verecek.