Taksim Platformu, bugün bir basın açıklaması gerçekleştirerek, Taksim Projesini değerlendirdi. Gündemi oluşturan en temel konu ise bir çözüm olarak sunulan tüneller ve onların sebep olacağı yarıklar oldu.
“Bu projeden ‘yayalaştırma’ kelimesini çıkarmak lazım”
Basın açıklaması Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Üniversitesi Şehir ve Bölge Planlama Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Güzin Kaya’nın sunumu ile başladı. Günümüzdeki uygulamaları değerlendirerek, “Yayalaştırmayı, yolları olduğu gibi yerin altına almak zannediyorlar,” diyen Kaya yapılacak projenin ise yayalaştırmaya bile yaramayacağı görüşünü savundu. 7 adet dalış tüneli ile yer altına bağlanacak olan yolların rampalar halinde meydanı çevreleyeceğine dikkat çeken kaya “yaklaşık 70 metrelik rampalar yapılmak zorunda. Bu projeden ‘yayalaştırma’ kelimesini çıkarmak lazım,” dedi.
“Önce Karar Al Sonra Fikir Üret”
Kaya’nın ardından söz alan Mimar Korhan Gümüş ise yaptığı konuşmasında, projenin hem ulaşım hem de bir tarih eser projelendirmesi ile onaylandığına dikkat çekerek, “Önce gereken tüm izinleri alınsın, yani önce karar al sonra fikir üret mantığı yürütüyorlar,” dedi.
Kışlanın Yeniden Yapılması, Yıkılması Kadar Garip
Koruma kurulunun plan tadilatını onaylaması ile ilgili olarak ise Gümüş, “Koruma Kurulu yakın geçmişinin kültürel mirasını, mimarlık ve şehircilik mirasını yok sayıyor. Nasıl ki Topçu Kışlası’nın yıkılması döneminde yapılmış bir hata, gariplik ise bugün kurulun aldığı karar da aynı oran da gariptir,”
“6 ayda karar verebilecek kurul 1 haftada onayladı”
Gümüş’ün ardından söz alan Prof. Dr. Betül Tanbay ise, projenin ısrarla kamuoyundan gizlendiğini, müzakere sürecinden ısrarla kaçınıldığını söyledi. Başbakan’ın projesinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi İl Genel Meclisi’nde oy birliği ile geçtiğini hatırlatan Tanbay, 6 ay içinde karar verebilecek olan Koruma Kurulu’nun büyük bir skandala imza atarak bir hafta içinde projeyi onaylamasına tepki gösterdi.
“Ne İstiyoruz”
Son olarak okunan bildiride platformun hedefleri şu şekilde ifade edildi:
“Ne İstiyoruz?
Hepimizin ortak değeri olan Taksim’de şüphesiz yeni bir düzenlemeye ihtiyaç var.
Taksim etrafındaki mahalleleri, yaşayanı, işyeri ve ziyaretçisi ile birlikte ele alınarak planlanmalıdır. Ulaşım planı ve meydan düzenlemesi ayrı ayrı değil bir bütün olarak
tasarlanmalıdır.
Türkiye’nin en önemli meydanı Taksim her kesimden, her yaştan insanın ortak değeri… Anayasa için gerektiği ifade edilen katılım ve uzlaşma temelli yaklaşım, Taksim meydanı düzenlemesi için de gerekiyor. Taksim’i “Yeni Anayasa”nın somut provası olarak görüyoruz.
Taksim ve çevresinin düzenlenmesi eskiden olduğu gibi yap-boz biçiminde tepeden inme bir kararla biçimlenmesin…
Gelin bu defa farklı bir iş yapalım. Bu uygulama neden kenti fikir yönünden zenginleştirecek, nasıl bir yönetim istediğimizi gösterecek başarılı bir örnek olmasın?
Kent yönetimini görevini yapmaya çağırıyoruz.“