Yedikule Bostanları Tarihi, Kültürel Mirasımızdır!

TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Yedikule Bostanları'nda yaşananlar ile ilgili bir basın açıklaması yayınladı.

Açıklamanın tam metni şu şekilde;

Bostanları yok etmek vandallıktır!

Topkapı ile Yedikule arasındaki tarihi İstanbul surlarının dibinde bulunan ve 1500 yıldır kesintisiz olarak aynı işlevi sürdüren, geçmişte saraylara ve günümüzde İstanbul halkına taze sebze yetiştiren, son derece nadide bir tarih ve kültür mirası niteliğinde olan Yedikule Bostanları’nın sur dışında bulunan kısmında İBB ekipleri 13 Ocak 2016 günü sabah saatlerinde yıkıma başladı. Alınan bilgiye göre yıkımın sur içerisinde ve çevresinde sürdürülmesi düşünülmektedir.

Yıkımların gerçekleştirilmesi ve bostanların tahrip edilmesiyle, bütün itirazlara rağmen gerçekleştirilmek istenen “Yedikule-Belgrad Kapı Arasında Kara Surları İç Koruma Rekreasyon Projesi” kapsamında süs havuzu, sosyal tesis, açık spor alanı, otopark, dinlenme alanları ve konut projelerinin önü açılmak istenmektedir. Bostanların kaldırılması, yörede yapılan ve yapılacak lüks yerleşimlerin çevresini “mutenalaştırarak” rant getirisini misliyle katlamak amacını gütmektedir.

Bakanlar Kurulunun 2006 yılında “yenileme alanı” ilan ettiği tarihi bostan alanıyla ilgili Fatih Belediyesi’nin, “Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması” hakkındaki kanun gereği hazırladığı uygulama planı İBB Meclisi’nde CHP ve MHP grubunun ret oylarına karşılık iktidar partisinin oy çokluğuyla kabul edilmişti.

Yenikapı kazıları ile 8500 yıllık tarihi geçmişi olduğu anlaşılan tarihi yarımada, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi büyük imparatorluklara başkentlik yapmış, görkemli geçmişi ile bağrında barındırdığı farklı dinler ve kültürlerden toplulukların benzersiz ürünlerini bugüne miras olarak bırakmıştır. Bu mirası bugün bir araya getiren “tarihi yarımada” dediğimiz coğrafyada yer alan dört bölge 1985 yılında UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır. Bu liste Tarihi Surlar Koruma Alanını da içermektedir.

Tarihi yarımadanın tamamı, İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 12.07.1995 gün ve 6848 sayılı kararı ile “kentsel ve tarihi sit”, “kentsel ve arkeolojik sit” ve “1. derece arkeolojik sit” olarak ilan edilmiştir.

İstanbul Kara Surları Dünya Miras Alanı içinde yer alan Yedikule Bostanlarının bulunduğu alana yönelik planlama süreci 2013 yılında hazırlanan bir park projesi ile başlamış ancak tarihi bostanların ortadan kaldırılması öngörüldüğü için tepki görmüştür. Bu süreçte meslek odamız dahil bir çok kurum ve kuruluşun yanı sıra mimar, kent plancı, arkeolog, sosyolog, kültür varlıkları uzmanı gibi farklı disiplinlerden birçok akademisyen ve meslek insanından oluşan bir grup olarak, İstanbul Kara Surları Dünya Miras Alanı’ndaki koruma sorunları üzerine hazırlamış olduğumuz raporu 6 Mayıs 2014 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Fatih Belediyesi ve İstanbul Sit Alanları Alan Yönetim Başkanlığı ile paylaşmıştık.

Bu rapor kapsamında yapılan araştırma, kara surlarının çevresinde yer alan bostanların tarihi, kültürel ve sosyoekonomik miras değerlerinin olduğunu ve bostanların, 5. yüzyılda inşa edilen kara surlarının o tarihten bu yana ayrılmaz bir parçası ve kültürel peyzajın önemli bir bileşeni olduğunu ortaya koymaktadır. Bu çalışmalarda yine uluslararası koruma kavramları çerçevesinde, kara surları ile tarihi Yedikule Bostanlarının özgün birlikteliğinin günümüze kadar ulaşan ve halen yaşayan, üretken bir kültürel peyzaj niteliğinde olduğu vurgulanmıştır.

Bizans ve Osmanlı İstanbul’una ilişkin somut ve somut olmayan kültür mirası birlikteliğinin biricik örneklerinden olan Yedikule Bostanları, Dünya Mirası Alanı’nın en temel özgünlük değerlerinden birisidir. Bu bağlamda, bostanların taşıdığı bu özgün değeri göz önüne alarak, kara surları sur içi bostanlarını kaybetmeden, bostanları günümüzün kentsel gereksinimleri ile nasıl birleştirebileceğimizi hep birlikte tartışmış ve sonuçları yukarıda da sayılan kurum, kuruluş ve ilgililere sunmuş, somut öneriler iletmiştik.

Hal böyle iken rant projelerinin arka bahçesini toplama mantığı ile 1500 yıllık bostanların tüm uzman görüşlerine, koruma yaklaşımlarına rağmen yok edilme girişimi kabul edilemez.

Bostanların yok edilmesi tek kelime ile Vandallıktır.

Etiketler

Bir yanıt yazın