Smith Architects Yeni Zelanda'daki Mairangi Körfezi'nin merkezinde 100 çocuğa hizmet veren bir erken eğitim merkezi tasarladı.
Kakapo Creek, yerel dilde dört rüzgar anlamına gelen Nga Hau E Wha’dan ilham alarak tüm geçmişlerden gelen insanlar için bir buluşma yeri fikri üzerine tasarlanmış. Bu fikir, binanın tasarımında somutlaştırılarak merkezi bir buluşma alanı yaratmak için dairesel bir şekil oluşturulmuş ve etrafında dört ana sınıf düzenlenmiş. Eğrinin şekli, binanın kuzey tarafındaki saha sınırını oluşturan ve binanın bulunduğu yere adapte olmasına yardımcı olan derenin şeklinden esinlenilerek oluşturulmuş.
Merkezi toplanma alanı odak noktası olmak üzere, diğer işlevlerin dairesel planın çevresini radyal olarak sınırlaması planlanmış. Tasarım ofisi, 100’e yakın çocuğu barındıracak şekilde tasarlanan 729 metrekarelik öğrenme merkezi aracılığıyla, dış mekan ile iç mekan arasındaki veri çizgisini aşındıran sürdürülebilir bir anlatı yaratmayı amaçlamış.
Radyal bir yerleşimde, sınıflar, sanat odası, idari alanlar ve özel alanlar, çocuk dostu ve sürdürülebilir tasarım uygulamalarının farklı kavramlarını içerecek şekilde merkezin geometrik odak noktasına bakacak şekilde bir araya getirilmiş. İç avluya bakan tamamen camlı sınıflar ve peyzaj tasarımı sayesinde çocukların, mekanlara fiziksel olarak erişilmediğinde bile dış mekanla sürekli bir bağlantı kurması sağlanmış. Benzersiz tasarım yaklaşımıyla projede doğal çevre tasarımın merkezine yerleştirilmiş.
Doğal araziyi kesen ve plato şeklinde bir kaide üzerine oturan bina, kavisli bir ahşap yürüme yolu ile alt zemine bağlanmış. Binanın güneyi boyunca uzanan yürüyüş yoluyla, arsa girişi ve otopark inşa edilen yapıyla ilişkilendirilmiş.
Yapının çağdaş tasarımını tamamlayan ve farklı alanları tek bir çatı altında birleştiren binanın tepesinde, yeşil bir çatıyla örtülü kontrplak bir gölgelik tasarlanmış. Çatı tasarımının tüm bina için bir kimlik oluşturmasının yanı sıra, çatıdan yağmur suyu akışını da yüzde 50’nin üzerinde azaltması ve bu yağmur suyu temizlenmek üzere binanın altındaki zemine boşaltılıp filtrelenerek dereye geri akıtılması sağlanmış.
Tasarım ofisi, sürdürülebilir bir bina tasarlama amacı ile binanın alt yapısına da büyük önem vermiş. Tüm alt yapı, kolay erişim için binanın yükseltilmiş zemininin altından geçirilmiş. Isıtma ve soğutma amacıyla banyolarda tavana gizlenmiş elektrikli ısı pompası üniteleri kullanılarak işletme maliyeti düşürülerek ve düşük karbon salınımı sağlamış. Düşük emisyonlu camlarla kaplanan pencereler ve kapılarla iç mekanlara bol miktarda doğal havalandırma ve gün ışığı girmesi ve ısı kaybının en aza indirilmesi planlanmış. Ayrıca oyun alanının kaplamaları için arsadaki eski yapıdan kalan geri dönüştürülmüş malzemeler kullanılmış.