Yere Ait: Ersen Gürsel Mimarlığı, tarihin düz bir çizgide akmadığını kanıtlarcasına, ürettiklerinin peşini bırakmayan, yapılarının yaşamını yaşamına katan, sürekli "olay mahalli"ne geri dönen Gürsel’in işlerine kronolojik bir sırayla bakmayı deniyor.
Kitabın tanıtım metninden:
Ersen Gürsel’in mimari pratiği çevreden öğrenen, anlamlı olanı gören, geleneği ve yerelliği yadsımayan, sorun, ihtiyaç ve arzulara “kendini” öne sürmeden “sanki hep oradaymış gibi” yanıtlar üretir. Gürsel bu tutumunu, arazi ve işveren bilgilerini alırken, çevre analizi yaparken, inşaat süreci sırasında ve hatta sonrasında, aynı zamanda müzakereci bir yaklaşımla destekler. Yıldız mimar figürünü benimseyip o kozaya ve kisveye sığınmak yerine, kullanıcı, işveren, yatırımcı, belediye, mühendis, usta rollerini benimseyerek sürecin sonuna kadar her aktörle tartışmaktan, hesaplaşmaktan, sürekli üretmekten çekinmeyen, aksine bunu artı değer kabul eden bir yaklaşımı benimser. Müzakere ve uzlaşıyı, deneyimine yenilerini eklemenin bir yolu olarak görmenin ötesinde, karşısındaki kuruma veya kişiye döndürdüğü-kazandırdığı bir bilgi, dönüştürmeyi umduğu bir anlayış olarak özellikle seçer. Zaman zaman da mesleki hizmet yerine, kişisel veya sosyal bir sorumluluk olarak bunu yapar.
Mimarlık Tarihçisi Afife Batur, Gürsel mimarlığını şöyle tanımlamaktadır: “Gürsel’in tasarımları hep ‘zaman ve zaman-dışı’ ve ‘tarih ve mekân’ kavramlarının, yerin ve zamanın çevresinde dolanır; onları yeniden arar, yeniden sınar, imgeler kurar, bozar, yeniden kurar, simgeler yaratır. … Bu görme ve düşünme modeli, zaman içinde oluşmuş yerleşme dokularını belleğinde yeniden canlandırmanın, özentiye düşmeden kendiliğindenliği tasarlamanın o çok zor çizgisini yakalamanın örnekleridir.”
Yere Ait: Ersen Gürsel Mimarlığı kitabı, tarihin düz bir çizgide akmadığını kanıtlarcasına, ürettiklerinin peşini bırakmayan, yapılarının yaşamını yaşamına katan, sürekli ‘olay mahalli’ne geri dönen Gürsel’in işlerine kronolojik bir sırayla bakmayı deniyor. Gürsel’in 50 yılı aşan meslek yaşamı boyunca ürettiği yapı ve kentsel tasarım ölçeğinde ürettiği projelerden bir seçkiyi içeriyor. Bu üretimlere bir arşiv titizliğiyle eğilerek, fakat bilgi ve belgeleri detaylı bir kataloglama içinde aktarmaktan çok, projelerin ruhunu okuyucuya geçirecek fotoğraf, çizim, bazen küçük eskiz veya anekdotlarla bir ‘anlama ortamı’ kuruyor.
Kitabın dolayımlanan kronolojisiyle akan yazıların bir kısmı, Ersen Gürsel’in Mimar Sinan Büyük Ödülü dolayısıyla düzenlenen bir panel zemininde üretilmiştir. Kitabın diğer yazı ve söyleşileri ise Gürsel mimarlığını olduğu kadar Gürsel’in farklı kimliklerini kuşatmak üzere bu kitap için hazırlanmıştır. Kitap kurgusunda yazı ve söyleşiler ile yapı ve projeler, birbirine örülerek ilerlemektedir: Afife Batur, Gökçeçiçek Savaşır, Nihal Coşkun gibi isimlerin Gürsel ve mimarlığına ilişkin farklı bakış ve değerlendirmeleri; Nilüfer Göle, Aydan Volkan’ın deneyimledikleri yapılarla birlikte doğrudan projeleri üzerine yazıları; Oya Erar, Tavit Köletavitoğlu’nun Gürsel ile kişisel deneyimlerini aktardıkları öznel anlatıları; Haydar Karabey’in kısa yazı ile küçük hikâyeleri; Gürsel’in kendisinin projelere eşlik eden kenar notları ve anekdotları; İpek Akpınar’ın nehir söyleşisindeki gibi Gürsel ile canlı alışverişler bu örgünün ana hatlarını oluşturmaktadır.
Konu / Alt Konu: Mimar / Tasarım / Uygulama
Dil: Türkçe
Editör: N. Müge Cengizkan, Gizem Albayrak
Tasarım: Nilgün Kara Babacan
Kapak Tasarımı: Bülent Erkmen
Uygulama: Ebru Laçin
Yayın Evi: Mimarlar Odası Yayınları
ISBN: 978-605-01-1097-5
Basım Tarihi: Aralık 2017
Sayfa Sayısı: 277