2009 ve 2014 yıllarında iki dönem üstü üste CHP’den Seferihisar Belediye Başkanı seçilen, 1959 doğumlu Mustafa Tunç Soyer’i, Seferihisar’da yürüttüğü Cittaslow (Sakin Şehir) projesi ve bölgedeki turistik kalkınmadan tanıyoruz.
31 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi başkanlığı için toplam 4 aday mevcut: Şerafettin Kılıç, Rıfat Mutlu, Mustafa Tunç Soyer ve Nihat Zeybekci ancak bu yazıda yalnızca, iki güçlü ittifakın adayları olarak öne çıkan Tunç Soyer ve Nihat Zeybekci’ye odaklanıyoruz.
Millet ittifakı adayı Mustafa Tunç Soyer’in daha kapsamlı biyografisini buradan okuyabilirsiniz.
Bayraklı Tepekule Kongre Merkezi’nde 26 Şubat’ta “Birinci Cemre” adını verdiği toplantıda kamu oyu ile paylaştığı vaatler, rakibi Zeybekci’nin partisinin üst ölçek projeleriyle temellendirdiği büyük ve hızlı (“İzmir’in yavaş şehir olmaya tahammülü yok, İzmir’in hızlı olması gerek”) kent hayallerinin aksine, uzun yıllardır kentin ve CHP’li belediye başkanlarının birikimlerinin üstüne eklemlenen bir karaktere sahip. Bununla birlikte, “Çılgın değil akıllı projelerimiz var” vurgusuyla açıkladığı vaatler üst ölçek plan kararları, listeler, kent yaşamını destekleyen müdahaleler niteliğinde olduğundan ve daha da önemlisi, kısıtlı sayıda üretilen görsellerin basın ile paylaşılmamış olmasından dolayı aşağıda okuyacağınız haberde Soyer’in vaatlerine dair fazla görsel bulamayacaksınız.
Soyer’in tüm Birinci Cemre vaatlerinin listesine buradan ulaşabilirsiniz. Bunlar arasından dikkatimizi çeken kentleşme, planlama, peyzaj ve mimariye dair vaatlerini* aşağıdan takip edebilirsiniz:
Soyer’in sunumunda “Demokrasi” başlığı altında katılımcı ve şeffaf belediyecilik faaliyetlerinden bahsediyor. Belediye Cebinizde, Kararlar Cebinizde, Öneriler ve Katkılar Cebinizde, Belediye Bütçesi Cebinizde olarak isimlendirdiği 4 mekanizma ve bununla birlikte kurulacak kent konseyleri, çocuk, kadın, genç ve engelli meclisleri örgütlenmesi ile katılımcı bir belediyecilik vaat ediyor.
“Çocuklarımız, gençlerimiz AVM’lere kapalı kalmayacak” diyerek çocuk ve gençlerin kentteki sosyal yaşamı konusunda planladıkları projelerin bahsediyor. “Kapalı alanlara alternatif olarak, çocuk ve gençlerin İzmir’in hayatına, kırsal ve doğal yaşamına karışması için imkan tanıyacak” çocuk köyleri, İzmir Kültürü ve Ekolojik Çocuk Aktivite Merkezleri kurulmasından bahseden Soyer ayrıca 20 adet Masal Evi de açılacağını söylüyor. Son olarak, daha çok yüksek öğrenime odaklı olduğunu tahmin ettiğimiz, teknoloji ve iletişim üsleri kurmaktan da bahsediyor ancak nerede ve kaç tane kurulacakları konusunda ayrıntılı bilgi vermiyor.
Portakal Vadisi, Buca / Tınaztepe
İzmir Körfezi’ni yüzülebilir kılmayı amaçladıklarını anlatan Soyer körfezin aynı zamanda sirkülasyon ve navigasyon hatları ile ticari kullanımını da koruyacaklarını açıklıyor. Ayrıca İzmir Deniz projesi ile kıyı alanlarında oluşan estetiği iç alanlara da yaymayı amaçladıklarını söyleyen Soyer daha yeşil bir İzmir yaratmayı planlıyor. “Kuşların, ağaçların, sandıkta oy kullanamayacak olanların, hepsinin belediyesi olacağız” diyerek kişi başına düşen yeşil alan miktarını 30 metrekareye çıkaracağını (mevcut hali 16,6 m²) söyleyen Soyer, 2,5 milyon metrekare yeni yeşil alan da vaat ediyor. Bu yeni alanların listesi aşağıdaki gibi:
Soyer, Meles-Yeşildere ve Yelki Rekreasyon alanları ile İzmirlilere kent merkezinde nefes aldıracak alanlar açmayı ve her iki projenin de “büyük ödüllü, uluslararası proje yarışmaları” ile projelendirilmesini vaat ediyor. Bununla birlikte, havagazı fabrikasının yanında yer alan elektrik fabrikasını, uluslararası mimari yarışma ile restore ederek havagazı fabrikası ile birlikte bir kültür vadisi yaratmayı amaçladıklarını anlatan Soyer’in kültür ve sanat konusundaki diğer projeleri,yeni yaratılacak alanlardan çok mevcut alan ve işlevlerin daha aktif kullanılmasına odaklanıyor. Bu kapsamda adı geçen projeler şöyle sıralanıyor: Tiyatro İzmir, Plato İzmir, Konservatuvar İzmir, Atölye İzmir ve Şehir Tiyatrosu.
Yine uluslararası mimari yarışma vaat ettiği bir diğer proje ise İzmir Kongre Merkezi. Ancak kültür faaliyetleri başlığı altındaki en önemli projesinin Kemeraltı Çarşısı’nın yıllardır talep edilen UNESCO Somut ve Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne girmesi olduğu söylenebilir.
Buca metrosu raylı sistem haritası
Ulaşım konusuna büyük yer verilen Birinci Cemre sunumunda raylı sistem ağının yaygınlaştırılmasından bahsediliyor. “179 kilometre olan raylı sistem ağını kısa vadede 340 kilometreye, orta ve uzun vadede 470 kilometreye” çıkarmayı vaat eden Soyer bununla birlikte yıllardır onay bekleyen Buca metrosu, Halkapınar- Otogar metrosunu ve Çiğli tramvayı projelerinden de bahsediyor. Belirlenen 111 noktada kavşak düzenlemesi planladıklarını anlatan Soyer, “insanların ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri” 3 yeni Ana Transfer Merkezi inşa edeceklerinden, halihazırda 62 bin 641 araç olan otopark kapasitesini 100 bin araca ve deniz ulaşımını 4.5 katına çıkaracağından da belirtiyor.
*Editörün notu: Soyer, seçim vaatlerini Birinci, İkinci ve Üçüncü Cemre olarak isimlendirilen 3 ayrı toplantıda açıklıyor. 9 Mart Cumartesi günü Ödemiş’te gerçekleştirdiği tarım ve kırsal kalkınma konuları üzerine odaklandığı “İkinci Cemre” ve henüz tarihi ve konusu belli olmayan Üçüncü Cemre toplantısı bu yazıya dahil edilmemiştir.