Arkitera olarak, Mimarlar Odası Antalya Şubesi Mehmet Özkurt Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen Antalya Kepez Belediyesi Kongre ve Sergi Merkezi Ulusal Mimari Proje Yarışması Kolokyumu'nu sizin için izledik.
Kolokyum, Antalya Mimarlar Odası Başkanı Osman Aydın’ın konuşması ile başladı. Aydın öncelikle Kepez Belediyesi’ne, yarışma boyunca hiç müdahalede bulunmadıkları ve böylesine özgür bir yarışma ortamı yarattıkları için teşekkür etti. Ardından kolokyum katılımcılarına, kolokyumu jüri başkanının mı yoksa başka bir katılımcının mı yönetmesini istedikleri yönünde oylama yaptı. Salondan jüri başkanı yönünde çıkan kararın ardından Aydın, jüri başkanı Tülin Görgülü’yü ve diğer juri üyelerini kürsüye davet etti.
Doç.Dr. Tulin Görgülü, Kıvılcım Keskiner, Yüksel Yurtkuran, Bahadır Çilek, Gülifer Erdoğanarıkoğlu yerlerini aldıktan sonra jüri adına söz alan jüri başkanı Tülin Görgülü, işlerinin çok zor olduğunu, karşılarına çok iyi projelerin geldiğini belirtti. Proje niteliklerinin çok yüksek olduğuna vurgu yapan Görgülü, projeleri eleyebilmek için ortaya bazı kriterler koyduklarını dile getirdi. Görgülü, ilk turda 2, ikinci turda 25, üçüncü turda ise 16 projenin elendiğini belirtti.
Görgülü’nün üzerinde durduğu bir başka nokta ise katılımcı profilinin genç oluşuydu. Tüm katılımcılara jüri adına teşekkür edip soru cevap kısmına geçildi.
Söz alan ilk katılımcı 3. Mansiyon’un sahibi proje müelliflerinden mimar Hakan Evkaya oldu. Evkaya, “Şartnamede vurgu yapılan iki nokta vardı. Ağaçlar korunsun ve m2‘lere dikkat edilsin. Bu tutumunuz değerlendirmede değişti mi? Yoksa 1. proje çok mu iyiydi de bunları biraz göz ardı ettiniz?” diye sordu. Evkaya, genel olarak seçilen projelerde, ağaçların korunmadığına ve m2 hesaplarında sorunlar olabileceğine dikkat çekti.
Soruyu yanıtlamak adına Tülin Görgülü, tüm m2 hesaplarını bilgisayarda yaptıklarını, istenirse katılımcılara bu hesapları sunabileceklerini dile getirdi. Görgülü’nün ağaç konusuna yanıtı ise “Koruyabildiğiniz kadarını koruyun dedik ve dereceye giren hiçbir projede bu detaylar atlanmadı,” oldu.
Tekrar söz alan Evkaya, açıklamayı yetersiz bularak “ağaçlar korunsun” ifadesinin ödül olan projelerde görünmediğini yineledi. Bunun üzerine Tülin Görgülü, sadece ağaçları koruyan bir proje değil, tüm işlevleri birleştirerek, sürdürülebilir, efektif ve kente kimlik kazandıracak bir proje aradıklarını, ağaçların önemli olduğunu fakat tek bileşenin ağaçlar olmadığını belirtti.
Ardından söz isteyen 4.Mansiyon sahibi proje müelliflerinden mimar Murat Şahin, 8 Eylül 2011 tarihinde yarışmanın basın tanıtımı yapıldığını söyledi ve toplantıya sadece 1. Ödül sahiplerinin çağrılmasını eleştirdi. Eleştiriye Antalya Mimarlar Odası Şube Başkanı Osman Aydın cevap vermek istedi. Kararın tamamen Kepez Belediyesi’ne ait olduğunu, kendilerinin 1. olan ve uygulanacak olan projeyi basına tanıtmak istediklerini, bunun jüriyle hiçbir alakası olmadığını söyledi. Jüri başkanı konunun kolokyumun konusu olmadığını belirtti.
Tekrar söz alan Şahin de ilk 3 projenin sürdürülebilirlik ve ağaçları koruma meseleleri üzerindeki yetersizliğine vurgu yaparak, ” Özellikle 3.Mansiyonu alan projede -ve diğerlerinde- ağaçların yaşamasından ve sürdürülebilirlik kavramından söz etmek imkansız, tüm alanın altını kazıyorsunuz. Sizce doğru bir proje kararı mı?” sorusunu jüriye yöneltti. Görgülü soruyu, “Sürdürülebilirlik sadece ağaç değildir. Bu bir pakettir. 3. Mansiyon için konuşacak olursak bize önce çok cazip gelen bir projeydi. Çünkü tamamen yerin altına giriyordu ve üstünde büyük bir kent parkı öneriyordu fakat sonra düşünüldüğünde aslında bunun tam tersi doğaya daha çok müdahale etmek olduğunu gördük. Zaten bu da onların eksisi, o yüzden mansiyon aldılar,” diyerek soruyu yanıtladı.
Katılımcılardan Ece Sinem Boyacı kendilerine gelen raporda, ödül almayan projelere sadece eleştiri olduğunu, 1. projeye ise tavsiye niteliğinde olduğuna dikkat çekti. Jüri ise bunun bir zorunluluk olduğunu, 1. projenin uygulamaya geçecek proje olduğundan tavsiyeler ile geliştirilmesi gerektiğini belirtti.
Ardından Hakan Evkaya 3. Ödül’ü alan proje ekibinin yaptıkları saçağın, batı güneşini ihmal eden, birçok detayı atlamış, gölge yaratamayacak bir saçak olduğunu, bu detayları hem jürinin hem ekibin nasıl kaçırdıklarını sordu.
Öncelikle juri belirtilen hataların hiçbirinin atlanmadığını, tüm bu noktaların, raporda görülebileceğini belirtti. Fakat binanın çözümlenişinin, iç mekan organizasyonunun mükemmel olduğunun altını çizdi. “Zaten bu hatalar olduğu için 3. Ödül’ü aldılar” dedi.
Gelen eleştiriyi yanıtlamak üzere söz alan 3. Ödül sahibi proje müelliflerinden mimar Umut İyigün söze, “Genelde 1. proje tartışılırdı ama bu sefer 3. proje tartışılacak galiba,” diyerek başladı. Belirtilen detayların çözümlenmesindense bir fikir yaratmayı doğru bulduklarını, zihinlerindeki tasarımı, elbette ki belli bir olgunluğa geldikten sonra, karşıdakine anlatacak şekilde ifade etmenin yarışmada yeterli olduğuna inandıklarını ve uygulama aşamasına geçildiğinde belirtilen bu detayların çözülebileceğini düşündüklerini dile getirdi. Projenin diğer müelliflerinden Murat Aksu “Biz düzgün çözüm ürettik, bunu aradık,” diye ekledi.
Söz alan Murat Şahin, şartnameyi ilk aldığında çok beğendiğini, bugüne kadar gördüğü en iyi ve tasarımcıyı özgür bırakan bir şartname olduğunu belirtti. Ancak duyduğu mutluluğu değerlendirme sürecinde ise pek yaşayamadığını, koyulan belli başlı iki kriterin geri bildirimini göremediğini belirtti. Murat Aksu ve Murat İyigün de şartname için jüri üyelerine teşekkür etti.
Başka bir soru gelmemesi üzerine jüri başkanı Tülin Görgülü tüm katılımcıları, böylesine nitelikli bir yarışma olduğu için teşekkür etti. Plaket töreninin ardından toplu fotoğraf çekildi ve kolokyum sona erdi.