Hiboux Architecture tarafından tasarlanan proje Yunanistan’ın Meganisi Adası'nın Katomeri semtinde bulunuyor. Proje, mevcut 42 zeytin ağacı ile korunmuş peyzaj eşliğinde kireçtaşı duvarları (xirolithies) arasında dağınık kavisli hacimler ve bunları birbirine bağlayan kanopiler şeklinde tasarlanmış.
Binaların tasarımında tarımsal faaliyetleri destekleyen depolar, mandıralar, çoban barınakları gibi geleneksel taş konutlardan ilham alınmış. Proje eskiden köylerinden uzak bölgelerde çalışan yetiştiricilerin ve çiftçilerin hava koşullarından korunma, dinlenme ve geceleme ihtiyaçları için kullandıkları taş evlerin temel yapısı korunarak hayata geçirilmiş.
Bina kompleksi eski taş evlerin zemin konfigürasyonu ve bina seviyelerinin temel olarak korunup yeniden oluşturulması ile şekillenmiş. Yeni taş evler, zemin desenlerini takip ederek mevcut eski evlerle birleştirilmiş. Projenin amacı, büyük kazılarla eski zeminin mevcut seviyelerine saygı duyup onları bozmamak ve yapıları kayalık araziye entegre etmek olmuş.
Kompleks, 5 konuk evi ve bir ana konuttan oluşturulmuş. Ana konut, perde duvarlarla birbirine bağlanan ve birleşik bir kanopi ile kaplanmış iki kapalı taş bina şeklinde tasarlanmış. Bazı noktalarda hareketli giydirme cephelerin kullanılması, eğimin denize doğru kesintisiz olarak görülmesini sağlamış.
Sürekli gölgelik, dağınık binalar arasındaki bireysel alanları birleştirip yaz aylarında açık hava etkinlikleri için yarı açık alanlar oluşturarak kırsaldaki yaşamı öne çıkaracak şekilde planlanmış. Kanopinin çerçevesi ve kolonları çelik, dış kısımdaki dolgusu gölgelik için bambudan yapılmış. Diğer kısımlarda gölgelik bitki örtüsü ile kaplanmış. Ekili çatılar sayesinde, kompleksin çevreye entegrasyonu arttırılarak peyzajın içinde kaybolması sağlanmış.