Zaha Hadid Architects tarafından tasarlanan Centre of Mediterranean Culture, İtalya'nın Reggio Calabria şehrinde inşa edilecek.
Render: NightNurse
Güney İtalya’da, Messina Boğazı üzerinde stratejik bir konuma sahip olan Reggio Calabria, binlerce yıldır doğu ve batı Akdeniz arasında bir geçit işlevi görmüş. Aynı zamanda, İtalya anakarası ile Sicilya adası arasında bir bağlantı noktası olarak önce çıkmış.
Ticaret yollarının kesişiminde bulunması ve olağanüstü biyolojik çeşitliliğe sahip deniz ekosistemine ev sahipliği yapması, Reggio Calabria’yı Akdeniz’in tarihi ve kültürel dokusunun merkezine yerleştirmiş. Aynı zamanda, bölgenin geleceğini şekillendiren dinamiklerden biri haline getirmiş.
Render: NightNurse
Akdeniz’in farklı yerlerinden gelen deniz uygarlıkları, Calabria’nın zengin yerel kültürünü ve geleneklerini şekillendirmiş. Centre of Mediterranean Culture, bölgenin geçmişine ışık tutarak, Calabria ve Akdeniz arasındaki derin bağları keşfedecek ve Reggio Calabria’nın mevcut arkeoloji ve sanat müzelerini tamamlayacak.
Reggium Waterfront yeniden geliştirme projesi, yıllarca süren çevresel bozulma ve erozyona karşı kentin kıyı şeridini önemli ölçüde iyileştirmeyi hedefliyor. Bu proje, Reggio Calabria’nın sahilini erişilebilir hale getirerek, Messina Boğazı ve Sicilya’nın panoramik manzaralarını sunan yeni bir kıyı parkı yaratacak.
Render: NightNurse
Reggio Calabria’nın işleyen limanı, kentin kamusal alanlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelecek. Kültür merkezi, etkinlikler, sergiler ve forumlar düzenlemenin yanı sıra, insan ile deniz arasındaki tarihi ilişkiyi Calabria’nın özgün bağlamında yansıtacak. Bu proje, şehre birincil sivil ve kültürel buluşma noktası sunacak. Ayrıca, sahilin yeniden geliştirilmesinde önemli bir rol üstlenecek.
24.000 metrekarelik bu geniş proje, bir akvaryumun yanı sıra kalıcı ve geçici sergi galerilerine ev sahipliği yapacak. Ayrıca, performans alanları, halka açık sunumlar ve endüstri etkinlikleri için bir oditoryum da yer alacak. Merkez, şehir için yeni konferans tesisleri ve bölgedeki okullar tarafından kullanılacak eğitim alanları da içerecek. Ziyaretçiler için ise, liman manzaralı bir restoran, bar ve kitapçı gibi eğlence olanakları sağlanacak.
Render: NightNurse
Merkezin dört kanadındaki alanlar, şehre giriş sağlayan çift yükseklikteki bir atriyumdan açılıyor. Gelişmiş bilgisayar simülasyonları, binanın mimari kompozisyonunu belirlerken önemli bir rol oynuyor. Bu simülasyonlar, yapının güneş ışığından korunması gereken kamusal avlularını tasarlarken, yaz aylarında kuzeyden gelen güçlü hakim rüzgarları kullanarak soğutmayı hedeflemiş. Sonuç olarak, binanın hacimleri, bu çevresel faktörlere uyum sağlayacak şekilde düzenlenmiş.
Her bir korunaklı avlu, yönüne göre farklı manzaralar sunuyor: Doğuya bakan avlular limana, güneye bakanlar ise şehre açılmakta. Batıya bakan teras ise, düzlüğün ve ötesindeki Sicilya’nın panoramik manzarasını ziyaretçilere sunuyor.
Render: NightNurse
Merkezin iç mekanları, Akdeniz’in ve düzlüğün deniz ekosisteminin zenginliğinden ilham alarak görsel ve duyusal bir anlatı oluşturuyor. Denizin canlı renkleri ve organik formları, mercan tonlarıyla oditoryumun iç mekanlarına yansıyor ve bu tonlar düzlüğün ekosisteminin dinamik yapısını çağrıştırıyor.
Suyun akışkanlığı ve saflığı, akvaryumun iç mekanlarında bir yankı uyandırarak, deniz faunasının bulunduğu alanda sürükleyici bir deneyim yaratıyor. Akdeniz’in denizci geçmişinin keşif duygusu, galerilerin ışık ve gölge oyunlarıyla somutlaşıyor. Bu sayede ziyaretçiler, her serginin sunduğu yeni olasılıkları keşfetmeye davet ediliyor.
Render: NightNurse
Merkezin sürdürülebilirlik stratejileri, yerel iklim koşullarına, kaynak verimliliğine ve ekolojik iyileştirmeye dayalı olarak şekillendirilmiş. Reggio Calabria’nın yaz aylarında ziyaretçi konforunu artırırken doğal havalandırmayı en verimli şekilde sağlamak amacıyla, düzlüğün güçlü rüzgarları dikkatlice analiz edilmiş.
Binanın pasif tasarımında, denizden gelen yansımalar da dahil olmak üzere her yönden doğrudan güneş ışığı alımını büyük ölçüde azaltarak iç termal yükleri düşüren %90 opak cephesi önemli bir rol oynuyor. Bu cephenin cömert çıkıntıları, güneş ısısını engellerken iç mekanları serin tutuyor. Ayrıca, yerel olarak temin edilen denizcilik sınıfı anodize alüminyum paneller, Akdeniz’in doğal ışığını yansıtarak, enerji tasarrufunu artırmakta ve uzun vadeli soğutma ihtiyacını azaltıyor.
Render: NightNurse
Panellerin hafifliği, yerel tedarik zincirlerinin kullanımıyla birlikte nakliye ve montaj sırasında enerji tüketimini azaltırken deniz ortamlarında yüksek dayanıklılığı, geri dönüştürülebilirliği ve üretim kolaylığı sayesinde bakım, değiştirme ve malzeme israfını minimuma indirir. Bu da merkezin yaşam döngüsü boyunca çevresel ayak izini önemli ölçüde küçültür.
Bu mimari yaklaşımları destekleyen bir diğer unsursa, altmış farklı yerli bitkiden oluşan bir Akdeniz maki peyzajının tasarlanması. Bu bitkiler, Calabria’nın yerel iklim koşullarına uygun olup, su kullanımını en aza indirirken biyoçeşitliliği de artırıyor. Ayrıca, sahada toplanan yağmur suyu, hem peyzaj sulaması hem de bina gereksinimleri için kullanılıyor. Bu stratejiler (duyarlı bina yerleşimi, yüksek performanslı cepheler, hibrit havalandırma sistemleri, özenle seçilen malzemeler, entegre su yönetimi ve doğal bitkilendirme) merkezin sürdürülebilirliğe, biyoçeşitliliğe ve ziyaretçi konforuna olan bağlılığını vurguluyor.
Render: NightNurse