Zaha Hadid'in tasarladığı Japon Ulusal Stadyumu tasarımı aralarında Toyo Ito, Sou Fujimoto, Kengo Kuma ve Riken Yamamoto'nun bulunduğu mimarların itirazı ile karşılaştı.
Bilindiği gibi tasarım uluslararası bir yarışma ile elde edilmiş ve arasında Tabanlıoğlu Mimarlık’ın da bulunduğu 10 mimarlık ofisi finale kalmıştı. Japon mimarların Hadid’in tasarımına itiraz gerekçesi çok büyük ve başta Kenzo Tange’nin ikonik 1964 Olimpiyat Stadyumu olmak üzere çevresiyle çok uyumsuz olması.
Bu sebeple “Re-thinking the New National Olympic Stadium in the historical context of Gaien” isminde bir sempozyum bile düzenlemişler.
Konuyla ilgili Architects’ Journal dergisine konuşan Sou Fujimoto, “Umarım bu protesto başarılı olur ve tasarım bağlama bağlı olarak küçülür. Zaha Hadid ile kavga etmiyorum. Stadyum için yapılan yarışmada her şeyi değiştirmek mümkün değil ama tasarım daha iyi olabilir,” dedi.
Bakalım süreç nasıl sonuçlanacak? Japon mimarların çabası sonuç verecek mi?
1 Yorum
Bir söyleşimde, Hadid imzalı ve çok şükür gerçekleşmeyen Kartal-Pendik projesinin abukluğu üzerine iki laf edince şaşırmıştı soruyu soran.. Hani “bu ne cesaret !”der
gibi bakmıştı suratıma.. “Bence Allah korumakta o yöreyi.. Güneşi kullanma hakkından bile bihaber, duvara assan hoş bir tablo olacak şirinliğin, hayata geçerse nasıl bir yaşamsal kabusa döneceğini tahmin edemiyorum..”demiştim.. Sonra “Leydi Gaga’ya hakaret” başlıklı bir makale yazdım.. Çünkü Zaha hanım ile mukayese ediliyordu kendisi.. Meraklısı, internetten bizim siteye bakar.. http://www.erengezgin.net Ayrıca; YEM “mimarizm”de de yayınlanmıştı..
Bir de şunu demiştim kıskançlığımdan :
ZAHA’İZM DİYESİM GELİYOR..
“Çok dikkat çekici” “Ay çok hoş !” olmaktan öte kıymeti harbiyesi olmayan, bir mimarlık klibinden ya da bir uzay filminin sanal dekorlarından öteye taşınması genellikle tehlikeli ve sakıncalı; enerji bilmez, ekoloji bilmez, doğayı sıklıkla boş vermiş, sadece kendisini beğenmiş, fonksiyon tanımaz, her arsaya, her ülkeye, her işleve ebegümeci, şakul düşmanı ve çoğunlukla keyfe tabi eğrisel hatlar, orası burası şişirilmiş, omurgası kaymış binalar ve kentsel planlamaya bulaştığında ise, kumda oynayan çocuk sorumsuzluğu !.. Alçaklı, yüksekli Çarşamba pazarı… İşte Zaha hanımın özeti..
Vallahi değişen hiçbir şey yok… Bence değişeceği de yok.. Allah Japonlara da yardım etsin.. Gördüğünüz gibi sadece akıl yetmiyor.. Üç beşi itiraz etmiş olsa da..
Biraz önce, tasarımı tam ters köşede de olsa, Zorlu Center için aynı lafı söyledim.. Bu tencere daha çoook su kaldırır. Böyle yiyenler oldukça…
Şöyle düşünüp rahatlayabiliriz.. Meğerse dünya da çok farklı değilmiş !.. Ne sanmıştınız ki ?.. Biz uzaydan mı geldik ?..