“Zaha Tarihi Bir Figürdür, Onunla Arkadaş Olarak Çalıştığımız İçin Çok Şanslıyız”

Küratör Hans Ulrich Obrist, Zaha Hadid'in geçmiş ve gelecek arasındaki bağlantıyı çizimleri ve binaları üzerinden nasıl kurduğunu anlatıyor.

Zaha Hadid mimarlığın dilini ve tasarım hakkındaki düşüncelerimizi değiştirdi. Değişmez görünen her şeyi sorgulamaya çalışan bir sanatçı, 20. ve 21. yüzyılın en muhteşem yapılarından bazılarını yarattı. Bir küratör, iş birlikçi ve arkadaş olan Hans Ulricht Obrist, Hadid’in yönteminin, sanat ve mimarlık arasındaki bağlantıya olan inancını yansıtan “superfluid” çizimlerle nasıl başladığını anlatıyor.

Obrist, Hadid’in Bağdat’taki çocukluğunun, ailesinin biçimlendirici etkilerinin ve yirminci yüzyılın başlarındaki Rus avangardından fikirlerine maruz kaldığı, deneysel bir okul olan Architectural Association’da geçirdiği zamanının izini sürüyor. Obrist, dijital teknolojinin gelişiminin, Hadid’in fütürist fikirlerini gerçekleştirmesine ve mimaride yeni olasılıklar yaratmasına izin vererek, görünüşte “yerçekimine meydan okumasına” izin verdiğini açıklayarak devam ediyor:

Zaha’nın her zaman bir not defteri vardı ve bu görsel günlükte, inanılmaz ‘superfluid’ çizimleri gibi çizimler vardı. Onun binalarının çoğunu, defterlerinde eskizler olarak bulabilirsiniz.

Sık sık stüdyosunun ışıkları açık olurdu ve gece evine uğradığınızda, 21. yüzyıl şehirlerine dair büyük ve akıcı görüntüler olan o büyük resimler üzerinde çalışıyor olurdu.

Zaha, Bağdat’ta büyüdü. Bağdat temel olarak iyimserlik, umut ve pozitif doluydu. Modern mimarinin de çok güçlü bir varlığı vardı. Kaligrafi ile de büyüdüğünü asla unutmamalıyız. Kaligrafi çizimlerine erken başladı ve hayatının geri kalanında devam eden bir şey oldu.

Zaha’nın ebeveynleri onu çok erken günlerden denemeye teşvik etti. Kendi kıyafetlerini tasarlaması için kendi oturma odasını tasarlaması için teşvik edildi. Bu düşünce hayatın tüm yönlerinin; kıyafetlerden oturma odasına, apartmandan şehirlere, dünyaya, belki de evrene, tasarım olabileceği anlamına geliyor

Sanat ve mimarlık ile tasarım arasında bir sınır yoktur. Sanırım, sanatın ve mimarlığın dönüştürücü etkisi üzerine şekillenen bu fikri Zaha çok erken deneyimlerdi.

Londra’ya vardığında, o zamanlardaki AA’in radikal deneylerine çoktan hazırdı. Zaha da Rus avangardına ilgi gösterdi. 1977’de AA’de mezuniyet projesine “Malevich’s Tektonik” adını verdi.

Malevich’i, veya üzerinde büyük etki sahibi diğer bir isim olan Tatlin’i yeniden ziyaret ederdi. Bunu çok dinamik bir şekilde yapardı. Böylece, geleceğin icadı için kullanılan alet kutusu temelde geçmiş olurdu. Zaha’nın dilini erkenden bulduğunu söyleyebilirsiniz. Kesişen açılı formlar ve şehrin geleceğini öngören akışkan kentsel mekanlar…

Aynı zamanda 1993’teki ilk yapısını gerçekleştirmesi de uzun bir zaman aldı. Vitra Yangın İstasyonu çok fazla manifesto içerir, orada Zaha’nın dili vardır. Parçalanma var, soyutlama var. Yapısızlık, tekrarlama ve kitle üretimi fikri var.

Birimiz bir taslak yapardık ve taslak daha ayrıntılı bir taslak haline dönüştürülürdü ve sonra bir fikri olurdu. Zaha’nın bana söylediği: ‘Eskizler ilginç çünkü bir yöntem haline geldiler. Eğer bir katmanı başka bir kâğıt üzerinde takip edersem bana doğru şeffaflık derecesini verir.’

Açıları ve eğrileri karıştırır, bir çeşit donmuş hareket oluştururdu ve bunlar çizimleri ve resimlerinde meydana gelirdi. Bana, MAXXI muzesinin doğuşunu görebildiğiniz bir defter göstermişti, bütün binanın nasıl büyüdüğünü görebiliyordunuz.

Zaha neden o kadar çok çizim yapmayı sevdiğini anlattı, çünkü hata yapıyordunuz ve hata yaptığınızda, farklı şeyler görmeye başlayabiliyordunuz. Bir projede rastgele bir ilerleme kaydetmediğiniz sürece, pek bir şans unsuru yoktur.

Zaha’nın çizimleri hakkında büyüleyici olan şey, dijital çağın birden bire daha önce tasarladığı şeyi inşa etmesine izin vermesidir. Ve bilirsiniz, insanlar ilk çizimleri hakkında hiç düşünmezler.

Unutmamalıyız ki, bazen çağdaşlarımız arasında tarihsel figürlerle karşılaşırız ve düşünürsek, Zaha tarihi bir figürdür, onunla arkadaş olarak çalıştığımız için çok şanslıyız.

Ve bence, Zaha, yirmi ve yirmi birinci yüzyılın büyük sanatçı ve mimarlarından biri ve keşfedilmesi gereken çalışmalarının çok fazla boyutu var.

Videonun tamamını https://vimeo.com/271868601 adresinden izleyebilirsiniz. 

Etiketler

Bir yanıt yazın