SUBTEXT tarafından tasarlanan GYUBAN, geleneksel Kore lezzetlerini tatmaya gelen müşterilerin zamanda yolculuğunu mekansal müdahaleler ile destekliyor.
Kore tarihinde hanedan sofraları için tarım ürünlerinin en iyileri seçilirdi. Bu süreç aynı zamanda hanedanlığın, topraklarındaki tarım hareketlerini takip etmesi için de önemliydi. Restoran GYUBAN, bu mirası sürdürüyor. GYUBAN’ın sahibi ve şef Kim Ji Young, hanedanlık mutfağının lezzetlerini modern tatlara uyarlıyor ve geçmişle günümüz arasında bir bağ kuruyor. Tasarım stüdyosu SUBTEXT, bu yaklaşımı mekana yansıtmayı hedeflemiş.
Geçmişi, bugünü ve geleceği geleneksel tariflerle deneyimleyebilmek, tasarım ekibine “kayıt altına alma” kavramını düşündürmüş ve ekip, bu fikri daha da ileriye taşıyarak bir “Kayıt Yeri” konsepti geliştirmiş. Bu konsepti detaylandırmak için farklı alanlardan altı uzmanla iş birliği yürütülmüş.
GYUBAN, transfer alanı olarak hzimet veren bir salon, mekanlar arasında bağlantı kuran bir koridor ve beş ayrı yemek odasından oluşuyor. Her bir alan geçmiş, şimdiki zaman ve gelecek olarak ele alınmış; müşterilerin zamanın akışını deneyimlemeleri için bu alanlar katmanlar halinde kurgulanmış.
Mekanın ana girişi, müşterileri Kore’nin geleneksel el yapımı kağıdı olarak bilinen hanji katmanlarıyla karşılıyor. Geçiş alanı olarak kullanılan salona giren müşterilere karşılama ikramları sunuluyor; böylece müşteriler, geçmişe yolculukları başlamadan hemen önce soluklanma imkanı buluyor.
Doğal taştan bir platform üzerinde yükselen koridorda, kolonad sistem ile geleneksel mimarinin yatay formu vurgulanıyor. Aynı zamanda bu yatay form, kibirden tamamen uzaklaşarak geleneksel tarifleri benimseyen şefin çalışma yaklaşımını temsil ediyor ve müşterilerin farklı bir zaman dilimine “akışını” destekliyor.
Lake yapılmış hanji, kaba dokusu ile ziyaretçilere eski el yazmalarını andırması adına yemek odası kapıları için özel olarak seçilmiş. Bu kapıların ardında yemek odaları, müşterileri sıcak ve rahat bir atmosferle karşılıyor. Müşterilerin zaman yolculuğu, şefin lezzetleri ile tanıştıkları yemek odalarında başlıyor ve misafirler burada tarihi farklı duyularla deneyimliyor.
İç mekandaki peyzaj öğeleri, yemek odalarını çevreleyerek bu deneyimi en üst düzeye çıkarıyor. “Kayıt altına alma” kaygısından hareket ederek yerli Kore yabani bitkilerinden seçilen yeşil öğeler ile kendi sirkülasyon sistemine sahip su dekorları, yağmurlu günlerde ormanda yemek yeme havası yaratmaya yardımcı oluyor.