İstanbul için "yavaş şehir" demek zor diyorsanız gelin Zero İstanbul'un rehberliğinde kenti yeniden keşfedin!
Hazırlanan kent rehberi yaşanan Gezi olayları ardından toplumsal yapının dönüşümünü hem bir anlamda ileri taşımak hem de parçası olmayı hedefliyor adeta. Kentin daha önceleri “saklı” ve anca turistik olabilen kent pazarları ve parkları bugünün “demokrasi mekanları” yapılan çalışma ile önümüze toplu halde sunuluyor.
Her park ve pazar için hazırlanan ufak bilgilendirmeler ile parklar keşfedilmeyi, kentle yeniden tanışmak için arabulucuk rolü üstlenmeyi hedefliyor.
Ekip çalışmayı şöyle tanımlıyor; “Gezi süreciyle beraber gördük; bu halk parkına sahip çıkıyor. Nezaket, yardımlaşma, paylaşma ve özgürlük aslında damarlarımızda geziniyor fakat ortaya çıkaracağımız bir yer bulamıyormuşuz ve bir park kolayca buna vesile olabiliyormuş. Ülkeyle ilgili uzun zamandır hissetmediğimiz ferahlığı, aydınlığı yaşatan bir bilgi bu. Bununla birlikte bu süreçte halkın “yaşam tarzları” için mücadele ettiği de sık sık dillendirildi. Bu yanlış değil, ancak yaşam tarzlarımızın da bu süreçte kökten değiştiği görmezden gelinemez. Ama büyük ama küçük fakat neredeyse her zaman izole alanlarda, binlerce ortak noktamız olan, bize çok benzeyen insanlara bile zor tahammül ettiğimiz, kendi habitatımızın dışına her çıktığımızda hissettiğimiz yabancılığı gizlemek için bir “turist merakı” performe ettiğimiz günler geride kaldı.
Bugün kendimizi şehrin her köşesinin sahibi, yerlisi olarak görürken, bir yandan da bizi diğer insanlarla birleştirenin benzer zevkler, yaşamlar ya da siyasi görüşlerden çok daha fazlası olduğunu hissediyoruz. Mümkün olduğu kadar fazla sayıda farklı insanla gözgöze gelmek, temas etmek, sohbet etmek istiyoruz. Ve çok aşikar ki, bunu açık havada yapmak istiyoruz. Bu özel sayımızda, topluca sorgulamaya başladığımız tüketim alışkanlıklarımız ve varoluş alanlarımız için sizlere yeni öneriler sunmak istedik. Çoğumuzun tabiatla, bedenimizle, tükettiklerimizle, zamanla ve birbirimizle ilişkisini engelleyen hızlı ve “modern” şehir yaşamına bir alternatif olarak geleneksel yöntemlere dönmeyi ve artık tehlike altında olduğunu bildiğimiz imkanlarımıza tutunmayı öneriyoruz. Tüm okuyucularımızı kentin en güzel park ve pazarlarını ziyaret ederek, gündelik hayatta ve sofrada “yavaşlayarak”, İstanbul’un tadını bir “yavaş şehir” olarak çıkarmaya davet ediyoruz.”
Kitapçığı çeşitli kafelerde de bulmak mümkün. Size sadece web sitesine girip yavaş İstanbul’u keşfetmek kalıyor!