Proje Raporu:
…
Üniversitenin mekânsal ve toplumsal olarak kendisinden beklenen etkiyi yaratabilmesinin en önemli adımı, içinde yer aldığı kent ve toplum ile doğrudan iletişim kurabilmesidir.
Kampüslerin içe kapalı yapısının değişerek dışa açılması, mekânsal olarak kentin bir parçası olarak gelişmesi bu anlamda önem taşımaktadır.
…
Günümüzde orta ve küçük ölçekli kentlerin en önemli sorunlarından biri sahip oldukları genç nüfusun büyük şehirlere kaymasıdır. Pek çok ülkede farklı ölçeklerdeki kentlerde, farklı uzmanlık alanlarında üniversitelerin kurulması eğitim altyapısını büyük kentlerde toplanmak yerine yaygınlaştırılması, eğitime erişimin arttırılması ve aynı zamanda da bu kentlerin ekonomilerinin canlandırılması adına tercih edilen bir yatırım biçimi haline gelmiştir.
Üniversiteler tarafından sunulan eğitim programlarının çeşitlenmesi bölüm ve öğrenci sayılarını arttırmış; artan öğrenci ve eğitmen sayıları üniversitelerin ortak alanları ve sunacağı sosyal/kültürel hizmetlerin gelişmesine neden olmuştur. Kent içinde yer alan tekil yapılarda eğitim veren üniversiteler değişen anlayış sonucunda komplekslere dönüşmeye başlamış, özellikle de Amerika’da bu tip komplekslerin inşa edilmesini mümkün kılacak geniş arazilere kayarak kentlerin dışında yer seçmeye başlamıştır. Farklı işlev alanlarını net olarak tanımlayarak kent içinde birbirinden ayrıştıran modern planlama, üniversite kampüslerini de bölgeleme (zoning) yaklaşımı içinde kapalı bölgeler olarak tanımlamıştır.
2000’ler ile birlikte yaşanmaya başlayan paradigma değişimleri pek çok farklı disiplinin ayrıştırma yerine birleştirme, etkileşim ve sinerjinin önemini vurgulaması ile sonuçlanmıştır. Benzer durum eğitim konusunda da yaşanmış, eğitim mekanlarından beklenenler ve üniversitenin toplum içindeki rolü değişmiştir. Diğer yandan öğrencilerin ve toplumun da üniversite ve eğitimden beklentileri farklılaşmış, bu karşılıklı değişim içerik, yönetsel ve mekânsal olarak yeniden yapılanmaları beraberinde getirmiştir. Bu yeni paradigma, üniversite kent ilişkisini de yeniden tanımlamış ve karşılıklı etkileşimin yaratacağı potansiyelin keşfini sağlamıştır.
Üniversitenin mekânsal ve toplumsal olarak kendisinden beklenen etkiyi yaratabilmesinin en önemli adımı içinde yer aldığı kent ve toplum ile doğrudan iletişim kurabilmesidir. Kampüslerin içe kapalı yapısının değişerek dışa açılması, mekânsal olarak kentin bir parçası olarak gelişmesi bu anlamda önem taşımaktadır.
Hibrid Kampüs yaklaşımı, 2000’ler sonrası yaşanan tartışmalar sonucunda Amerika’da geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Üniversite kampüslerinin hem mekânsal hem de sosyal olarak içinde yer aldıkları kente entegre olmasının ve kentin doğal bir parçası olarak işlemesinin önemini vurgulamaktadır. İçe kapalı kampüs fikrine alternatif olarak geliştirilen bu yaklaşım daha uç noktada kentin kendisinin bir öğrenme alanı / kampüs haline gelmesini önermektedir.
Diğer yandan, günümüzde üniversiteler sadece eğitim verilen alanlar olmaktan öte, araştırma ve geliştirme çalışmalarının yürütüldüğü, yenilikçi fikirler geliştirilmesini destekleyen ve akademi-sanayi işbirliklerinin ortamı haline gelmiştir. Bu yeni rolün getirdiği mekânsal ihtiyaç programları üniversite kampüslerinin kent ile kurduğu ilişkiyi de yeniden tanımlamıştır. Üniversitenin ar-ge konusunda üstlendiği bu yeni rol bölgede bulunan sanayi ve diğer sektörler ile iş birliği içinde olması, yeni iş imkanlarının yaratılmasına olanak tanıması, inovatif fikirler ile katma değeri olan ürünler / hizmetler geliştirilmesi gibi sanayi ve üretime dönük etkileşimleri vurgulamaktadır.
Üniversitenin sektörel sorumluluklarının yanı sıra çevresel etkiler açısında sorumlulukları bulunmaktadır. İçinde yer aldığı doğa ile kurduğu ilişki ve çevresel kaynakların tüketimi konusunda kurduğu koruma / kullanma dengesi sürdürülebilir kampüsler tasarlanması açısından önem taşımaktadır.
Toplumsal etkileşim ve sosyal sorumluluklar ise Üniversitelerin sahip oldukları deneyim ve bilgi birikimini kamuya geri döndürmelerinin başlıca yöntemidir. Üniversite programlarına kayıt olan öğrencilerin yanında farklı yaş ve toplumsal grupları hedefleyen eğitim/etkinlik ve projeler bilgiyi birlikte üretme ve paylaşma konusunda kritik bir rol oynarken, üniversitenin hem etki alanını genişletmekte hem de toplumla olan entegrasyonunu arttırmaktadır.
Günümüzde, meslek eğitimi dışına genişleyerek çok boyutlu bir yapıya kavuşan eğitim ve öğretim sahip olduğu bu yeni sorumluluklar ile kendi mekanını da yeniden tanımlamakta çok katmanlı ve geniş çevrelere hitap eden, birleştirici bir “öğrenme mekanı” (learning environment) tanımlamaktadır. Kampüsün kendi mimari kurgusuna ek olarak kent ile kurduğu mekânsal ilişki birlikte kurgulanarak, mekânsal etkileşimi yüksek öğrenme alanları ortaya çıkarılabilmektedir.
Mevcut örneklere bakıldığında, bölgesi içinde çekim merkezi haline gelen üniversite kentlerinde ağırlıklı olarak hizmet sektörünün canlandığı göze çarpmaktadır. Ancak, üniversitelerin söz konusu kentlerin ekonomik ve toplumsal kalkınmasına destek olabilmesi için yukarıda tanımlanan sorumluluklar çerçevesinde ek yatırımlar, uygulama yaklaşımları gerekmektedir.
Söz konusu yaklaşımların geliştirilmesinde kentin potansiyelleri ve sorunlarının iyi tanımlanması, yönetici ve aktörlerin birlikte çalışma ve organize olma kapasitelerinin arttırılması önem taşımaktadır.
Bandırma, Marmara bölgesinin özellikli konumlarından birinde bulunmaktadır. Bursa ve Çanakkale gibi bölgenin iki önemli kentini birbirine bağlayan yol aksının üzerinde yer almanın yanı sıra güneyde Balıkesir ile güçlü bir karayolu bağlantısı bulunmakta, Marmara denizinin kuzey kıyısında yer alan İstanbul’a ise deniz yolu ile bağlanmaktadır. Bölgenin ve hatta ülkenin, sundukları hizmetler, ekonomi ve sektörel çeşitlilik anlamında en önemli kentlerine yakın konumu ve güçlü erişim bağlantıları kent için büyük bir avantajdır.
Aynı zamanda kent çok önemli doğal alanların orta noktasında yer almaktadır. Manyas Kuş Cenneti ve Kapıdağ yarımadası Marmara Bölgesinin özellikli doğal alanlarını oluşturmakta, diğer yandan kentin güneyinde kalan araziler de tarım açısından verimli alanlar olarak göze çarpmaktadır.
Dolayısı ile Bandırma, doğal potansiyelleri çok yüksek bir çevrede yer alan, aynı zamanda da sanayi, tarım ve üretim açısından büyük potansiyeller ve bağlantılara sahip ayrıcalıklı bir konuma sahiptir.
Bu özel konum kentin ekonomik gelişme sağlayabileceği konuları çeşitlendirmekle birlikte, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin sahip olduğu fakülte ve bölümler de göz önüne alındığında çok önemli bir eğitim ve laboratuvar ortamı sağlamaktadır. Kampüsün Bandırma kent merkezi ve yeni gelişme alanı ortasında olan konumu eski-yeni kent dokusu konusunda güçlü bir kentsel gelişme aksı yaratırken, kuzey güney aksında Kapıdağ yarımadası ve Kuş Cenneti’ni birbirine bağlayan güçlü doğal koridor ile de kesişmektedir.
Bandırma kent yaşamı ve kültürünün yeni gelişme alanlarına aktarılması açısından Üniversite kampüsü gerek kent yaşantısının gerekse de kent dokusunun bir taşıyıcısı olurken, düşeyde doğal alanlar ile bağlantı için yeni olanaklar tanımlamaktadır.
Bandırma, özellikle sanayi ve turizm sektörleri açısından önemli potansiyellere sahip, halihazırda önemli yatırımların bulunduğu bir kenttir. Diğer yandan liman, ticaret ve taşımacılık açısından kente ayrıcalık sağlamaktadır.
Turizm sektöründen beklentisi yüksek olan Bandırma sahip olduğu deniz ve karayolu bağlantıları nedeniyle erişilebilirliği yüksek bir kenttir.
Diğer yandan, hem potansiyelleri hem de erişim kolaylıkları açısından bölgesi içinde öğrenci çekebilecek bir kimliğe sahiptir. Üniversite’nin eğitim ortamlarını geliştirerek uygulama alanları ile desteklemesi, sahip olduğu eğitim programlarını “yaparak öğrenme” ortamları ile desteklemesi akademik anlamda çekim yaratacaktır. Denizcilik fakültesinin liman ve ilişkili sanayi ile işbirliği yapması; ziraat fakültesinin tarımsal üretim üzerine bilgi üretmesi bölgesel bilginin birikmesini ve öğrencilerin deneyerek öğrenmesini sağlayacaktır.
Üniversite’ye gelen öğrencinin mezun olduktan sonra Bandırma’da kalmasını sağlayacak ya da okumak için büyük kentlere giden iş gücünün tekrar Bandırma’ya dönmesini sağlayacak iş olanaklarının yaratılması diğer bir önemli konudur.
Araştırmalar göstermektedir ki, günümüzde öğrenciler eğitim almak için gittikleri kentlerde sadece kampüs içinde sunulan imkanlardan tatmin olmamakta, kent ve o kentin yaşam kültürünü deneyimlemek, kentin sunduğu imkanlardan faydalanmak istemektedirler. Dolayısı ile Üniversite kampüsünün Bandırma ile bağlantısı gençlere yeni imkanlar sunabilecektir.
Kent içinde ve kampüste gençlere yönelik sunulan sosyal, kültürel, sportif ve eğitim olanaklarının ilişkilendirilmesi; kampüste yer alan buz pateni, botanik parkı vb özellikli kullanımların Üniversite dışından gelen kişilere de açık olması kampüsü gençler için bir odak noktası haline getirecektir.
Üniversite-Kent entegrasyonunu başarılı bir eğitim ve kalkınmanın temel aracı olarak gören Hibrid Kampüs yaklaşımının tanımladığı etkileşim katmanları üzerinden önerilen kampüs tasarımını irdelersek:
Bandırma sanayi, tarım ve turizm sektörlerinin gelişmiş olduğu, aynı zamanda bölgesinde önemli bir Liman altyapısına sahip bir kenttir. Belediye tarafından hazırlanan stratejik plan çalışması kentin bu potansiyellerini vurgulamakta, ancak ar-ge ve inovasyon faaliyetleri açısından Bandırma’nın geride kaldığını vurgulamaktadır.
Bu anlamda Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nin eğitim verdiği konular bölgenin ve Bandırmanın özellikleri ile üst düzeyde uyuşmakta, sanayi-akademi işbirlikleri için büyük potansiyeller taşımaktadır. Kampüs içinde tasarlanan Teknopark alanı hem ar-ge faaliyetlerinin desteklenmesi hem de yenilikçi iş/süreç/ürün fikirlerinin geliştirilmesi için önemlidir.
Ziraat fakültesi bünyesinde planlanan çalışmalar uygulama konusunda yarışma projesi kapsamında tasarlanan laboratuvar ve araştırma merkezi ortamlarının yanında esas olarak çevrede yer alan tarım alanlarından faydalanabilecektir. Aynı zamanda aktif üretim yapan tarım sektörünün ihtiyaçlarına yönelik Ar-Ge faaliyetleri yürütülebilir.
Benzer şekilde, Turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu yetişmiş insan kaynağının eğitilmesi adına Üniversite’nin Turizm fakültesi programlar yürütmekle birlikte uygulama konusunda bölgenin çekici yönü kullanılarak öğrenciler deneyim kazanabilir. Diğer yandan önerilecek alternatif turizm programları, yürüyüş ve gezi rotaları Bandırma, Erdek ve Kuş Cenneti için ekonomik fayda sağlayabilecektir.
Üniversite kampüsünün kentsel yaşam içinde dönüştürücü bir etkiye sahip olabilmesi sunduğu hizmet çeşidinin yanı sıra haftanın farklı gün ve saatlerine yayılan bir aktivite altyapısı sunması ile bağlantılıdır.
Öğrencilere ek olarak kentlileri de içeri davet edecek etkinlikler ve kullanımlar kentlilerin Üniversite ortamını tanımasını da sağlayacaktır.
Toplumsal etkileşimin artması için topluma yönelik alternatif etkinliklerin ve bunların mekanlarının planlanması gerekmektedir. Yarışma programı içinde tanımlanan ve 1. Gelişme Bölgesi içinde önerilen hobi bahçeleri kentlileri farklı bir amaç ile kampüse davet ederek birlikte üretme bilinci yaratacaktır. Benzer şekilde, müze ve botanik bahçeleri Bandırma’ya özellikli kullanımlar kazandıracaktır.
Tasarlanan Bandırma Onyedi Eylül Kampüs alanı içinde bulunduğu çevreye duyarlı, karbon ayak izini en aza indirmeyi hedefler şekilde tasarlanmıştır.
Kuzey-Kuzey batı yönünden güçlü şekilde esen hakim rüzgar kampüs alanını ciddi olarak etkilemektedir. Bu nedenle yapılar, rüzgar yönünde engel olacak şekilde konumlandırılarak yapıların güneyinde küçük ve korunaklı toplanma alanları yaratılmıştır.
Kampüs programı içinde yer alan hobi bahçeleri (1. Genişleme alanı) ve botanik bahçesi (3. Genişleme alanı) öğrenciler ve topluma çevre bilinci kazandırırken aynı zamanda öğrenci ve halk arasındaki etkileşimi, birlikte üretme bilincini arttıracaktır.
Bahçelere ek olarak, tasarlanan kampüsün büyük kısmı yeşil alanlar, geçirimli yüzeyler içermektedir, böylece yağmur sularının yer altı kaynaklarına hızla deşarj edilmesi planlanmıştır.
Yarışma programında yer alan rüzgar ve güneş tribünleri kampüsün enerjisini kendisinin üretmesine olanak tanırken, farklı işletmeler için de örnek oluşturabilecektir.
Kampüs içi işlevler yürüme mesafelerinde yerleştirilmekle birlikte tüm alana hizmet eden bisiklet yolları da tasarlanmıştır. Söz konusu bisiklet yolları aynı zamanda kampüsü kente de bağlamakta, trafiğin yoğun olduğu ana kavşakların dışında daha ara yollardan kent merkezine bağlanmaktadır.
Diğer yandan, kampüs içinde yer alan anıt ağaç ve mevcut ağaç dizileri korunmuş, tasarım var olan yeşil doku ile uyumlu olacak şekilde yapılmıştır.
Kentsel mekan ile yoğun iletişim içinde olması planlanan Kampüs alanının mekânsal özellikleri 4 başlık altında değerlendirilmiştir.
Erişim ve bağlantılar:
Bandırma Onyedi Eylül Üniversite yerleşkesi Bandırma’yı bölgesine bağlayan en güçlü karayolu aksı olan Çanakkale-Bursa yolunun güneyinde yer almaktadır.
Kampüsü Çanakkale-Bursa yoluna Doğu ve Batıdan bağlayan, aynı zamanda araç girişi için de kullanılacak prestij girişleri ile Hastane’ye yönlenen araç yolundan sonra kampüse yaya olarak bağlanan yaya girişi olmak üzere Kampüs alanının toplam 3 girişi bulunmaktadır.
Doğu yönündeki giriş, kampüs içinde botanik parkı, ekme-biçme alanları ve spor alanları tarafından Külefli köyü-Bandırma merkezi bağlantısı üzerinden tasarlanmıştır. Kuzeyde Mehmetçik caddesi ile de kent merkezi ile bağlantı kurulmaktadır. Bu giriş aynı zamanda Teknopark’ın da giriş noktasını tanımlamaktadır.
Kampüsün Batı yönündeki girişi ise çok amaçlı salon ile vurgulanmış, kentliler için de çekici bir alan olarak tasarlanmıştır. Batı girişinden Kapıdağ Yarımadasına kadar olan aks aynı zamanda kentin gelişme yönüne komşuluk etmektedir. Yakın gelecekte yoğunlaşacak olan gelişme konut alanlarında yaşayanlar için de kampüs önemli bir alan niteliğini koruyacaktır.
Hastaneye araç erişimini sağlayacak mevcut yol aynen korunmuş, sahip olacağı trafik yükü ve yoğunluk dikkate alındığında bu yol kampüsün içine devam ettirilmemiş, otopark alanları ile hastanede sonlandırılmıştır. Bu noktadan kampüse bir yaya bağlantısı önerilmiştir.
Karma kullanım:
İşlevsel çeşitlilik mekanların canlılığı açısından kritik bir role sahiptir. Kampüs alanının farklı işlevlere ev sahipliği yapması öğrencilerin ihtiyaçlarının karşılanması ve aktif bir kampüs hayatı için önem taşımaktadır. Böylece ders saatleri dışında kalan zamanlarda da üniversite kampüsü yaşanan bir alan olabilmektedir. Yarışma alanı programında tanımlanan çok amaçlı salon, yurtlar, spor alanları, buz pateni pisti, stadyum, üniversite meydanı, hobi bahçeleri ve botanik bahçeleri hareketli bir kampüs yaşantısı için gerekli altyapıyı sağlamaktadır. Diğer yandan kampüs içine yerleştirilen bu gelişmiş kültür ve spor hizmetleri Üniversite’yi Bandırma’da yaşayan tüm gençler için davetkar bir hale getirecektir.
Diğer yandan, öğrenciler dışında toplumun farklı kesimlerine çeşitli amaçlar için hizmet verecek işlevlerin kampüs içinde ya da çeperinde yer alması farklı toplumsal grupların kampüsü ziyaret etmesini sağlayarak etkileşimi arttırmaktadır. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi kampüsü içinde kalan hastane ve cami gibi işlevler tüm kente hizmet etmekteyken, program içinde yer alan TeknoKent üniversite – sanayi işbirliğini alana taşımakta, AR-GE faaliyetlerinde yer alacak firma ve araştırmacılar için çekim alanı oluşturmaktadır.
Kampüsün herkese açık kullanımlarının yerleştirildiği ortak kullanım aksı, mevcut ağaçları koruyarak geniş bir yeşil-kamusal aks olarak tasarlanmıştır. Üniversite meydanı, rektörlük, öğrenci merkezi gibi idari birimlerin yanı sıra buz pateni pisti, spor salonu gibi ortak kullanım alanlarını da barındıran bu aks kampüsün ana omurgasını oluşturmaktadır.
Kentsel dokunun devamlılığı:
Üniversite kampüsünün mevcut kentsel doku ile uyum içinde olması, yapı adası blokları ve bağlantı yollarının izlerinin kentten gelerek kampüs içinde devam etmesi kimliğin devamlılığı açısından önem taşımaktadır. Ayrıca, Çevresel psikoloji açısından kullanıcıların gündelik yaşamda gösterdikleri kent içi hareketlerin bir uzantısı şeklinde kampüse gelmeleri ve sunduğu hizmetlerden yararlanmaları ayrışmamış bir kampüs-kent ilişkisi tanımlanmasını sağlar.
Genel yerleşim kurgusu:
Yapıların yer seçimi ve genel yapısal kurgunun oluşturulmasında; doğal ve iklimsel veriler, işlevsel gereklilikler ve ilişkiler, iç ve dış mekan ilişkileri, yapılar arası erişilebilirlik, etaplama ve gelişim, kampüs dışından kullanım, dikkate alınmıştır.
Kentin mekânsal olarak bir parçası olarak kurgulanan kampüs Bandırma’nın sahip olduğu kent peyzajı ve sokak deneyiminin kenti kampüse bağlayan yaya ve taşıt akslarında da tekrarlanarak kopmayan bir akış sağlanmaktadır.
Yol ve bloklar arası sokak kesitlerinde, kullanılan malzemeler ve Bandırmaya özgün bitkiler kullanılarak sokakların görsel devamlılığı sağlanacaktır.
“Hibrid Kampüs” içinde sirkülasyon ve açık alan sistemi, kampüsü kentle bağlarken aynı zamanda kampüste kamusal kullanımı canlandırmak üzere çeşitlenmiştir. Bu bağlamda geliştirilen peyzaj tasarımı, kent-kampüs arasında bir bağ niteliğinde olup çeşitli stratejiler üzerinden şekillenmektedir.
Yapı bloklarında yaratılan iç avlular kampüsün ana aksını oluşturan yeşil sisteme açılırken katmanlaşarak geliştirilen yüzey stratejileri ile, enerji ve suyun korunumu sağlar. Yağmur suyu hendeği (bioswale) olarak çalışan bu ana omurga yüzey sularını toplar ve süzer. Toprağı nemli tutarken su tedariği gerektirmeksizin bioçeşitliliği destekler ve yerel bitki örtüsünün gelişimine olanak sağlar. Hendekte malç ve nem birikirken yeni toprak oluşumuna zemin hazırlar. Bu alanda biriken sular kampüsün kuzeybatı ve güneydoğu bölgesinde kurumuş nehir yataklarının canlandırılması ile oluşturulan yapay göletlere erişerek suyun filtrelenip depolanmasını sağlar. Göletler klimatik olarak kampüs içinde nem dengesini sağlarken, sulama gereksinimini karşılamak üzere depo işlevi görür.
Yaratılan ana omurga ekolojik olarak kampüsü desteklerken kentin yeşil alan sistemi ile bütünleşerek, yürüyüş, bisiklet yolları ve kamusal sanatın rekreasyonel kullanıma entegre edilmesiyle, kampüs içinde sosyal yaşamı canlandırır. Kampüsün kentle ilişkisini ekolojik ve kamusal olarak destekler. Tasarlanan ekolojik koridor kent yeşil sistemi ve tarım alanları ile bütünleşerek Bandırma’nın yeşil altyapısının oluşumuna yönelik potansiyel bir sistem önerisi sunar.
Proje kapsamında fitoremediasyon tekniği ile ekolojik ve ekonomik olarak bölgede ağır sanayinin yarattığı kirliliğin agronomik olarak iyileştirilmesi ile çevre kirliliğinin azaltılması hedeflenmektedir. Seçilen bitki türleri Bandırma’da doğal olarak yetişen; ekolojik bozulmalara adapte olabilen, kentsel ısı adası etkisini azaltabilen, çevre temizleyici, taşkın suyu tutucu, yenilebilir, karbon tutucu, yaban hayat habitatı sağlayıcı özelliklere sahip türlerdir. Proje kapsamında önerilen koru ve çayır alanı içeriğinde yer alan bitki örtüsü kampüsün bioçeşitliliğini zenginleştirirken, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi ve Ziraat Fakültesi için ekoloji ve yerel bitki türlerinin tanıtılması konusunda doğal bir eğitim aracına dönüşür. Ziraat Fakültesi’ne yakın konumlandırılan üretken peyzaj alanları/yenilebilir kampüs bahçeleri tarımsal üretim ve eğitim laboratuvarı olarak işlev görür.
Kampüste yaratılan yeşil açık alan sistemi üst ölçekte kentle ekolojik ve fiziksel bağı sağlarken yapı ölçeğine de sızar. Meydanlar, iç avlular – boşluklar, rekreatif sahneler, anfiler ile bütünleşerek öğreniclerin kampüs yaşamını canlı kılar. Söz konusu sürekli kurgu içinde boşluklar, avlular, meydanlar ekolojik tasarım parametreleri doğrultusunda enerji etkin bir peyzaj karakterinin gelişimini destekleyecek ve mikroklimatik bir ortam sunacak şekilde tasarlanmıştır. Sert zeminlerde yer alan yumuşak yüzeyler, suyun korunumu ve geri kazanımını olanaklı hale getiren ve kendi içinde hiyerarşik bir sisteme sahip olan, enerji korunumu ve mikroklimatik ortamların oluşumuna hizmet eden “yeşil hücreler”dir. Yeşil hücreler içinde yer alan bitki türleri yağmur suyunun toprak tarafından emilmesine hizmet eden aynı zamanda mimari kimliği destekleyen otsu türleri ve pereniyalleri içermektedir. Kampüs içinde yer alan otoparklar peyzaj yüzeyi olarak kurguya dahil edilmiş ve karasal radyasyonu kontrol etmek amacı ile geniş yapraklı ağaç kullanımları ile desteklenmiştir. Otopark alanı içerinde yer alan geniş yapraklı ağaçların zeminle olan bağlantısını tanımlayan toprak yüzeyler, zemin seviyesinde otsu türleri barındıran, sert zeminler üzerinde ise yüzeysel akış sularının emileceği tampon bölgeler olarak tasarlanmıştır. Mevsimsel döngüleri görünür kılan ve ağaç, çalı ve otsu türleri içeren peyzaj katmanları farklı dış mekan aktivitelerine hizmet eden işlevsel bir kurgu içerisinde çözümlenmiştir.
Merkez kampüs alanının batı kesiminde yer alan ağaçlık alanda yer alan genç ağaçların bir kısmının, yapılan planlama doğrultusunda kampüsün diğer kısımlarına nakledilmesi (transplantasyon) önerilmektedir. Bunların dışındaki tüm ağaçlar korunmaktadır.