1914 senesinde gerçekleşen Sarıkamış Harekatı ve sonuçları toplumsal bellekte farklı katmanlarda izler bırakmıştır. Bireylerin, ailelerin ve bir ulusun geçmişinde önemli yer etmiş olan bu trajedi bugün geleceğini şekillendirmekte olan Sarıkamış kenti için tarihle kuracağı köprü açısından en belirgin unsurdur.
Sarıkamış Harekatını gelecek kuşaklara aktama işlevini kenti oluşturan yapıya doğrudan eklemlemek hem “tarih”in günlük yaşamın daha sıcak karşılanan bir parçası olmasını sağlayacak hem de Sarıkamış’ın cazibe oluşturan unsurlarına etkili bir katkı oluşturaktır.
Sarıkamış için önerilen gelişim planında ana ekseni turizm oluşturmaktadır.
Çevresinde önemli doğal zenginliklere sahip olan kent için doğa ve spor turizmi birincil etkinlik konusu olarak düşünülmektedir. Kayak ve diğer kış sporları başta olmak üzere trekking, bisiklet, atıcılık ve binicilik gibi sporlar bölgenin ana cazibe unsurlarını oluşturacaktır. Tarih turizmi de bu etkinlikleri destekleyecek şekilde ele alınmıştır. Sarıkamış Harekatı ile ilgili etkinlikleri özel kutlama günleri dışında da gerçekleştirmeye zemin hazırlanması hedeflenmiştir.
Önerilen ulaşım şemasında kent merkezini kış sporları merkezine ve oluşturulan tema parkına bağlayan mevcut sistemlerin güçlendirilmesi ve hafif raylı sistemle desteklenmesi öngörülmüştür. Hafif raylı sistem hızlı tren istasyonu ve otogarı turizm merkezine bağlarken, gelişen turizmin dolaşım yükünü karşılayacak ve rekreatif bir çekim öğesi olacak bir teleferik hattı da Makinalı Tüfek Tepe’yi Kazımpaşa Bölgesi’nin batı ucundaki kent merkezi içine uzanan tepeye bağlamaktadır. Bu noktadan Kazımpaşa Tepesi’ne yaya ve araç ulaşımı sağlanmıştır. Yeni hzlı trenin hali hazırda belli olmayan istasyon noktası önerilen ulaşım sistemine entege olacak bir noktada önerilmiştir.
Kentin batısında yer alan tema parkı proje alanı halihazır durumda belirgin doğal ve doğal olmayan sınırlarla tanımlanmaktadır. Kuzeyde demiryolu ve dikleşen yer şekilleri, güneyde Katerina Köşkü’yle başlayan orman alanı ve yamaç, doğuda kent dokusu ince-uzun yapıdaki araziyi belirgin hale getirmektedir. Alanı bölen karayolu mevcut durumda yoğun olmayan bir trafiğe sahiptir. Sarıkamış Çayı park içinde doğal peyzaj öğesi olarak düzenlenmiştir.
Proje alanının kuzeyindeki demiryolunun çizgiselliği bu düz araziye etkileyici bir dinamizm katmaktadır. Demiryolu, istasyon binası ve çevresindeki karakteristik hizmet yapıları kentin ortak belleğinde ve Sarıkamış Harekatı’nın seyrinde önemli yer tutmaktadır. Parkın ana akslarının oluşturulmasında demiryolu hattının bu güçlü çizgisel etkisinden yararlanımıştır. Ana dolaşım hatları demiryoluna paralel doğrultuda, farklı kıvrımlarla arazinin içindeki veya sınırlarındaki farklı noktaları birbine bağlamaktadır. Bu hatlar üzerinde tren vagonlarını çağrıştıran peyzaj istasyonları yer almaktadır. Parkın tasarımda mevcut çayır alanların büyük ölçüde kendi halide bırakılması yaklaşımı esas olmuştur. Yapılacak olarak bütün bitkisel ya da yapısal düzenlemeler bu peyzaj istasyonları sınırları içinde gerçekleştirilecektir. Bu istasyonlar mevcut yapıları da içlerine alacak ve çevre düzenlemelerini şekillendirecek şekilde yerleştirilmişlerdir. Örneğin cer atölyeleri bir istayon olarak ele alınmış ve çayırlık alanın ortasında festival etkinliklerini barındıracak hafif yapılara mekan sağlayacaktır. Bunun dışında bazı peyzaj istasyonları sadece zemin düzleminde bir bitkisel düzenleme iken bazıları küçük bir koru, bazıları ise spor ve oyun alanları barındırmaktadır. Bu çizgisel hatlar ve üzerlerinde farklı işlev ve karakterdeki istasyonlar tüm parkta bir akıcı bir bütünlük yaratırken parkın kullanıcıları için de farklı deneyim sahaları sunmaktadır. Hatların aralarında kalan çayırlar ise kar heykelleri, kızak ve uçurtma gibi etkinliklere zemin sağlayacaktır. Sarıkamış çayı da bu hatlardan birisi olarak düzenlenmiş ve hat boyunca oluşturulan istasyonlarla su kenarı rekreasyon alanları yaratılmıştır.
Proje alanını bölen karayolu daha düşük hızda trafiğin olduğu, parke taşı kaplı bir yol olarak kurgulanmıştır. Ortasında tramvay hattının olduğu bu yol parkın ana arteri ve kent merkezinden yaklaşımda giriş zonu olarak işlev görecektir.
İşlevsel olarak park az çok iç içe geçmiş iki ana zondan oluşmuştur. Tarihi istasyon binalarına yakın olan bölge Sarıkamış harekatının izlerini taşıyacak ve Makinalı tüfek tepe ile park bağlantısını kuracak zon olarak kurgulanmıştır. Diğer kısımlar ise rekreasyon ve spor ağırlıklı alanlardan oluşmaktadır. Tanıtım merkezi parkın kent merkezine yakın kısmında önerilmiştir.
Parktan arazi dışındaki ziyaret alanlarına park içindekilere benzer karakterde hatlar oluşturulmuştur. Bu ziyaret alanlarından Katerina köşkü ve Makinalı Tüfek Tepe parkın görsel olarak bütünlük içinde algılanacağı iki odak noktasıdır.
Batı proje alanını Kazımpaşa Tepesi’ne bağlayan iki ayrı aks önerilmektedir. Bunlardan birincisi kanyonun güneyindeki tepe kenarı boyunca giden yaya ve taşıt ulaşımını sağlayacak yoldur. İkincisi ise Makinalı Tüfek Tepe’den kanyonun kuzey yamacı boyunca patika olarak Kazımpaşa Tepesi’ne ulaşan yaya yoludur. Bu yaya yolu aynı zamanda Kızılçubuk yürüyüş parkurunun devamı niteliğinde düşünülmüş olup, anı yürüyüşünün bitiş noktasını Makinalı Tüfek Tepe’den Kazımpaşa Tepesi’ndeki yeni yapılacak anıta taşımaktadır. Bu yaya yolu Sarıkamış Harekatı’nda Rus cephelerini deneyimlemeyi sağlayan bir güzergah oluşturmaktadır.
Anıt
Sarıkamış Harekatı Anma Anıtı temelde barış teması çerçevesinde kurgulanmıştır. Bu nedenle anıtın yükselen bölümü herhangi bir yönlenme göstermez. Her açıdan bakıldığında aynı homojenlikte algılanır. Sonsuzluk ve zamansızlık kavramları hem uzaktan algılanan formda hem de yakından hissedilen dokuda kendini gösterir. Sonsuzluğa uzanan paralel çizgilerden ve yönsüzlüğü vurgulayan çemberden yola çıkılarak anıtın yükselen kulesi bir silindir olarak tasarlanmıştır. Aslında yaklaştıkça ayrıntıları hissedilen bu silindir birbirinden farklı birçok parçacıktan oluşmaktadır. Birbirinden farklı tanelerin biraradalığı ve oluşturdukları yalın bütünün ortaya çıkış biçimi, yaklaşık yüz yıl önce bu topraklarda bir arada bulunan onbinlerce insanın burada bulunma sebebi olan inanç ile ilişkilidir.
Yakınlaştıkça farkedilen bu parçacıklar sarmal bir devinimle yükselmektedir. Bu devinim ölümün, ruhun göğe yükselmesi olduğu inanışını çağrıştırır.
Sarıkamış Harekatı sırasında yaşanan felaket, insanın doğaya karşı güçsüzlüğü ve yalnızlığını da anımsatır. Anıt ve çevresinin tasarımı, toplu olarak gerçekleştirilen, bir aradalığı vurgulayan anma etkinlikleri yanında bireysel deneyimi de ön plana çıkaran bir kurguya sahiptir.
Ziyaretçi tören alanına geldiğinde anıta yaklaşmıştır ama hala ona ulaşmak için aşması gereken bir geçit vardır. Bu dar geçit iki duvar arasında, inişli çıkışlı bir yarıktır. Bu yarıktan geçiş ziyaretçinin soğukla, yalnızlıkla, yeryüzünün aşılmaz şekilleriyle mücadelesini yaşadığı bir deneyimdir. Geçitin sonuna doğru göğe yükselen sarmalın ortasınan ışığı görür. Sonra yarıktan çıktığında kanyonun üzerine balkon gibi uzanmış seyir terasında karşısında etkileyici Sarıkamış topografyasını görür. Bu noktadan itibaren bilgilendirme panolarından yararlanarak harekatın tüm sürecini takip edebileceği güzergah başlar. Sarıkamış merkezinden Allahüekber Dağları’na kadar olan panoramaya hakim seyir terasından ilerleyerek tekrar tören alanına döner.
Yarığı oluşturan iki kütleden geniş olanı tanıtım merkezini içinde barındırır.
Kazımpaşa Tepesi’ndeki anıt, tanıtım binası ve tören alanı tam zirve noktasına konumlanmıştır. Anıta giden “geçit” Sarıkamış kent merkezine ve batıdaki harekat alanlarının yönelecek doğrultuda yerlemiştir. Yapının dış duvarları ve çatısı brüt beyaz betondur. Geçitin duvarları boyunca yer yer plastik öğelerle Sarıkamış Harekatı’nın soyut temsilleri yer alacaktır. Anıtın gece aydınlatması yarığı ve parçacıkların kendi aralarındaki farklılıklarını vurgulayacak şekilde düzenlenmiştir.