YARIŞMA RAPORU
1. PROJE ALANININ ELE ALINIŞI VE DEĞERLENDİRMESİ
Proje alanı için Mardin Artuklu ilçesi seçilmiştir. Artuklu mimari eserleri ile ihya olan Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki medeniyetin izleri günümüze kadar bozulmadan gelebilmiştir. Mardin ise bu illerin içerisinde eski şehrin çok iyi korunduğu, nitelikli restorasyon çalışmalarının yapıldığı ülke turizminin en önemli gezi noktalarından biri olarak görünmektedir. Proje Artuklu ilçesinin çeperlerine yerleşip geleneksel dokuya uyum sağlamak istemektedir.
Proje arazisi de Mardin’deki dokunun ortaya çıkmasının ana nedeni olan eğimli bir konumdadır. Bu eğim bize Mardin’deki dokuyu yakalama imkânı sağlamıştır. Böyle tarihi bir yerde proje yapmanın zorlukları fazladır. Ancak zevkli olacağı düşünülmüştür.
Bağlam, Mardin’deki dokuya uyum sağlama üzerine kurgulanmıştır. Tasarımın felsefesinde geçmiş ile şimdinin ya da mantık ile duyguların ürettiği çelişkilerle yüzleşip eksik kalanın tamamlanması temel etken olmuştur. Mardin taşının dayanıklı olması çok iyi ısı yalıtması dokusundaki doğallık hissi vs. gibi sayılamayacak kadar fazla özelliklerinden (en önemlisi Mardin’e ait olması ve şehrin varoluş sebebi olması) istifade etmek adına proje hibrit taş duvar teknolojisiyle kurgulanmıştır. Yaklaşık 50 santimetrelik taş duvarın içesine yüksek mukavemetli betonarme kolon kiriş düzeni uygulanmıştır. Yaptığımız binayı bin yıl sonrasına taşıyabilmek gelecek nesillere aktarabilmek adına Mardin taşı kullanılmıştır. Mardin taşı kesit kalınlığı artmış dahi olsa, detayda incelme uygulamada kolaylık ve sağlıklı yapılar ortaya çıkaracağından tercih edilmiştir.
Günümüzde yaş duvar sistemleri ülkemizin tüm şehirlerinde uygulanmaktadır. Duvarların kaplama dahil genişlikleri 35-40 cm. arasında çıkmaktadır. Tek bir malzeme kullanarak tüm bu detay karmaşasından kurtulup iç mekânda bir önceki seçenekten daha konforlu, daha sürdürülebilir ve daha doğal, saymakla bitmeyecek artı değerleri olan kavramlar yakalanmıştır.
Taş ocaktan çıkarıldığında yumuşak ve bal rengindedir. Kolay işlenir ve uygulanır yapıdadır. Çok iyi ısı yalıtıcıdır, kullanıldığı yapılarda yüksek oranda enerji tasarrufu sağlar. Restorasyon çalışmalarında yapının ilk günkü haline gelebilmesine olanak verdiği için tercih edilmiştir.
2.GÜNÜMÜZDE CAMİ OLGUSUNU ELE ALMA KRİTERLERİ
İslâm’ın mâbed mimârisi için önerdiği bir form/program yoktur. Bunun sonucu olarak mabedlerin form ve programları hakkında bir tartışma süreci başlamıştır. Bu süreçte tek bir doğrunun varlığından şüphe edilen bir ortam oluşmuştur. Projenin tasarım sürecinde, cami (mâbed) yapısı üç ölçüt temelinde ele alınarak bu verilere göre yorumlanmıştır. Birinci ölçüt, cami olgusunun biçimi tartışmasıdır. İkinci ölçüt, camilerin zamana bağlı olarak ortaya çıkan güncel sorunlarıdır. Üçüncü ölçüt ise camilerin birlik-beraberlik-bağlayıcılık ve evrensellik değeri üzerinedir.
A-CAMİ BİÇİMİ TARTIŞMASI
Camileri diğer dini ibadet yapılarından ayıran farklar bulunmaktadır. Çünkü İslam dini için önemli olan hususlardan birisi, benzememektir. Peygamber Efendimiz Müslümanları diğer din mensuplarına benzememe konusunda pek çok kez uyarmıştır. Namaz vakitlerinin Müslümanlara nasıl duyurulması konusu gündeme geldiğinde ashabıyla istişarede bulunmuştur. “Rasulullah (sav), Müslümanları namaza nasıl davet edeceği konusuna çok önem gösterdi. (Ashabıyla istişarede bulundu). Kendisine, “Yahudilerin yaptığı gibi boru çalınmasını” teklif ettiler. Bu, Peygamber (sav) Efendimizin hoşuna gitmedi ve: “O, boru çalmak Yahudilere aittir” buyurdu. Bunun üzerine, “Hıristiyanlara ait çanı hatırlattılar”. Peygamberimiz: “O da Hıristiyanlara aittir” diyerek hoş karşılamadığını belirtti.” Daha sonra da Müslümanlara has ezan okunmasına karar verildi. İslam dininin yeryüzündeki varlık sembolleri olan camilerimizin tasarımlarında ve uygulama süreçlerinde, Peygamber Efendimizin titizlikle üzerinde durduğu, diğer dinlere benzememe konusuna geçmişten günümüze önem verilmiştir. Bir camiyi diğer ibadet yapılarından ayıran en önemli farklar; olabildiğince aydınlık, ferah, ışık alan bir formunun olması, toplumları birleştirici-bir araya getiren bir yapısının olması ve biçimsel manada diğer ibadet yapılarına benzememesidir.
Minareler, camilerde namaza çağrıyı bildirmek ve sala okumak için inşa edilmiş ana yapıdan yüksek tasarlanan yapılardır. Camilerde minare ihtiyacı İslamiyet’in ilk dönemlerinden 20. yüzyılın ilk yarısına kadar, ezanın uzak yerlerden duyulmasına imkân sağlamak için yapılmışlardır. Kubbeler ise binaların üstünü örtmek için kullanılan yarım küre şeklindeki mimarî unsurlardır. Camilerde kullanımı zorunlu olmamakla birlikte, büyük açıklıkları geçme(geçmişte) ve yapıya simgesel bir vurgu etkisi yapma gibi avantajları vardır.
Teknolojinin ilerlemesiyle, minarenin ilk kullanım işlevi amacını yitirmiştir. Ayrıca inşaat teknolojisinin günümüzdeki olanakları değerlendirildiğinde, geniş açıklık geçmek için kubbeye ihtiyaç duyulmamaktadır. Kubbeler caminin değişmez bir formu değildirler. Ancak kullanıldığı yapıya bir vurgu etkisi kattıkları, simgesel bir değerinin olduğunu göstermektedir. Kubbe ve minare, işlevsel özelliğini günümüzde yitirmiştir. Lakin biçimsel formunun etkisi hala devam etmektedir. Dışardan bakan bir gözlemcinin caminin varlığını net bir şekilde algılaması önemlidir. Bu hususta camiyle ikonlaşan temel kavramların kullanımı önem kazanmaktadır. Dikkat edilmesi gereken önemli nokta, kubbenin ve minarenin imgesel varlığını korumakla beraber biçimin işlevi izlemesiyle güncel yorum katılmış olmasıdır. Günümüzde geldiğimiz noktaya bakınca, camiyi asıl taklit yapan biçimsel varlığını korurken işlevsel açıdan yeterince düşünülmemiş ve geçerliliğini yitiren değerlerin devam ettirilmesidir.
Günümüzde ezanların hoparlörle okunmaya başlanmasıyla, merdivenle çıkılan bir minareye gerek duyulmamaktadır. Projede minare olarak tanımlanan yapı, bir vurgu ögesidir. Üstelik vurgu ögesinin yanı sıra, projede kullanılan minare; Mardin bölgesinin yakıcı güneşine karşı klima kullanmadan, havalandırma bacası ile yükselen sıcak havanın camiden tahliye edildiği bir mekanizma olarak yorumlanmıştır. Yapıda bir derinlik ve vurgusal anlam katması sebebiyle cam kubbe kullanılmıştır. Geçmişteki emsalleri gibi sosyal ve siyasi anlam taşımadığı için geniş kubbelerin ve yüksek minarelerin yerine daha mütevazı ve sembolik ölçüler belirlenmiştir. Unutulmamalıdır ki, Cebrail’in (as) yeryüzüne inip Peygamber Efendimize ilk emrin geldiği yer, Hira adındaki küçük bir mağaraydı. Buradan anlaşılıyor ki, aslında Cebrail (as) kütlenin büyüklüğünü ya da biçimini değil, manadaki küçüklüğü tercih etmişti.
B- CAMİLERİN GÜNCEL SORUNLARI
B.1.Cami tasarımlarının sürdürülebilirlik ve kaynakların verimli kullanımından uzak olması.
Ey Âdemoğulları! Her namaz kılacağınızda güzelce giyinin, yiyin için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri sevmez. (A’râf Suresi – 31 . Ayet) İslam dini, savurganlığa ve israfa karşı olmasına rağmen günümüz camilerinin ısınma ve soğuma masrafları önemsenecek bir ölçüye ulaşmıştır. Toplanan bağışlarla ödenen kabarık faturalar, dinimizin emir ve tavsiyeleriyle uyuşmamaktadır. Projede minarenin bir doğal havalandırma sistemi olarak kullanılması ile Mardin gibi sıcak bir bölgede ısınan hava yükselerek tahliye edilecektir. Böylelikle cami kullanıcılarına konfor sağlarken kaynak tüketimi konusunda da örnek teşkil edecektir. Ayrıca inşaat ölçülerini gereğinden fazla büyültmek yerine namaz kılmak için açık alanlar da yaratılması ile esnek bir çözüm önerilmiştir.
B.2. Camilerin giriş-çıkışında ortaya çıkan ayakkabı sorunu.
Camilerin giriş-çıkış noktalarının küçük ve yetersiz sayıda olması, giriş-çıkışlarda bir izdiham ortamı ortaya çıkarabilmektedir. Tasarımda, kuzey cephesi boyunca genişleyen ferah giriş-çıkış alanlarıyla bu sorunun önüne geçmek hedeflenmiştir.
B.3. Camilerin kadın-çocuk ve engellileri de barındırması.
Proje tasarımında, bir kadınlar avlusu üretilerek kadınların da camiyi rahatlıkla kullanabilmesi, namazlar dışında vakit geçirebilecekleri alanlar ortaya konulması hedeflenmiştir. Kadınlar avlusundan mahfile direkt giriş sağlanması tasarımda önemli bir girdi olmuştur.
C.CAMİLERİN BİRLİK-BERABERLİK VE BAĞLAYICI ÖZELLİĞİ
İslam dinine göre, namazın sonu “Esselâmu Aleyküm ve Rahmetüllâh”tır. Namazı selam vererek sonlandırmak aslında sohbetin de başlaması anlamına gelir. Diyaloga bu denli önem veren bir dinin cami tasarımı da, yeni sohbetler başlatacak, insanların kalplerini birleştirecek bir tasarım olmalıdır. Erkekler ve kadınlar avluları ile mahrem çizgilerini gözeten ancak herkesi içine alan bir tasarım ortaya konmuştur. Bahçesinde çay ocağı ve kafelerin konumlanması ile davetkâr bir tutum hedeflenmiştir. Bahçe, Kadın halk eğitim derslikleri, kütüphane, Kur’an kursu gibi birimlerle beslenmiştir. Tasarım, çeşitli peyzaj çalışmaları ile çocuk ve engellileri gözeten bir tavırdadır.
9 yorum
Aldığı ödülü tek hakeden projenin bu olduğunu düşünüyorum.Sadece ön kısımdaki istinat duvarını kaldırıp giriş daha davetkar bir hale getirilebilirdi diye düşünüyorum. Tebrikler.
tebrik ederim gercekten cok güzel bir proje olmuş. emeğinize saglık ..
Harika bir iş ve harika bir proje olmuş tebrik ederim.
Caminin alt kotta olması ve Kuran kursu ve lojmanın daha üst kotta olması hiç garipsenmedi mi, ilginç gerçekten.
Bir de cami için olabilecek en kötü çözüm kıble tarafından giriş verilmesidir. Kadınlar Mahfiline kıble tarafından girilmesi gibi.
Kütle ve oranları iyi olsa da bence çok temel noktalarda hatalar barındıran bir proje.
Emrah bey ekibiniz adına sizi tebrik ederim. Projelerinizi takip ediyorum, MSGSÜ lü olarak sizi ödül gruplarında gördükçe mutlu oluyorum. Başarı tesadüf degildir.
Kütlelerin parçalanmasına neredeyse tüm projelerde rastlıyoruz. Ancak şartnamede yer alan yakınlık, birbiriyle ilişki konularını bu noktada anlayamıyorum. Sonuçta, iklimsel olarak yazları sıcak ve kurak bir özellik gösterse de kışları da bir o kadar soğuk ve sert geçmektedir. Bu durum kütleler arası sirkülasyonda ciddi sıkıntı yaratır.
engelli erişimi zayıf görünüyor
Bazı noktalarda jüriye kızsak da Bu projenin birinciliği hak ettiği konusunda hemfikirim. Önce ödül alan projeleri gördüğümüz için ve kendi projelerimizin ödül almadığını gördüğümüz için üzüntüyle jüriye yüklendik ama ödül alan projelerin proje detaylarını da gördükçe özellikle bu proje gibi birkaç tanesini inceleyince jüriye aşırı yüklenmişiz diye düşündüm.. emeğinize sağlık.
Arkitera’da gördüklerimizin içinde iyi. Özgün, cesur ve yenilikçi mi? Tartışılır.