1. Ödül, Balavca Deresi ve Yakın Çevresi Fikir Projesi Yarışması

Plug ve Het Peyzaj'ın "Balavca Deresi ve Yakın Çevresi Fikir Projesi Yarışması" için hazırladığı proje 1. ödülü kazandı.

1. Kılcaldan Dereye Suyun Sürekliliği

Balavca Deresi, mevcut durumda kent dokusundan izole olmuş, yer yer üstü kapatılarak tamamen görünmez kılınmış durumdadır. Dere ve kent etkileşim halinde değildir.

Beçin Kalesi ve Sodra Dağı’ndan hareketine başlayan su, halihazırda izleri kent içinde okunamasa da, kılcal izlerin dere havzasına kavuştuğu bütünsel bir örüntüye sahiptir. Kılcaldan nehre kademeli geçiş, Balavca Deresi’nin havzasından kentin doğusundaki kırsal dokuya uzantılar oluşturmaktadır.

Öneri, suyun kent içerisindeki bütünsel izini bir rekreatif alan örüntüsüne dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Mahalle ölçeğinden kentin merkezindeki dereye ulaşan bir açık alan kademelenmesi yaratılmaktadır.

Güney-Kuzey yönünde hareket eden ana dere aksı ise, öneri yol düzenlemesi ve kral yolunun uzantısında Kırcağız ve Labraunda’ya devam eden tarihi rotanın arakesitinde geniş bir havza oluşturmaktadır. Batı doğu yönündeki kılcallardan hem su hem de suyla birlikte hareket eden kentli dereyi beslemektedir.

Dere kuzey yönünde ilerledikçe Sarıçay’a ulaşır. Paralelinde hareket eden kral yolu ise tarihi bir rotaya dönüşerek Milas’ın çevre yerleşimlere erişmesini sağlar.

2. Beton Kanal İçindeki Sınırlı Derenin Kamusal Omurgaya Dönüşmesi 

Mevcut dere, Ağa Cami ve Gölcüklü Zeytinyağı Fabrikası arasında yer alan doğal dere kıyısının dışında beton kanal içerisine alınmıştır, iki tarafından da araç yolu geçen dere bu nedenle yakın çevresi ve kent ile iletişimini kaybetmiştir. Merkez Cami ve Milas Müzesi’nin olduğu bölümde ise derenin üzeri tamamen kapatılmış ve suyun izi sürekliliğini kaybetmiştir.

Süreksiz ve kanal içindeki dere izi, çeperinde yeşil alan ve kamusal alanlar ile de etkileşim sağlayamamaktadır. Mevcut haliyle dere, kentin hem doğal su hareketinin, hem de kamusal akışın bir parçası olmaktan uzaklaşmıştır.

Öneri, doğa tabanlı bir derenin üretilmesini amaçlamaktadır. Dr. İsmail Hakkı Milaslı Caddesi’nden gelen ana araç yolunun İnönü Caddesi ve Atatürk Bulvarı’na bağlanması ile dere ve havzası yaya ve bisiklet kullanımına bırakılmıştır.

Bu sayede Balavca Deresi ve çeperi doğallaştırılmıştır. Derenin izi yer yer genleştirilmiştir. Bu müdahaleler dere havzasının sürekli bir kamusal omurgaya dönüşmesini sağlamaktadır.

Kamusal omurga, hem dere çevresinde yer alan kamusal alanlar ve parklarla iletişim kurmakta, hem de kent dokusu içerisine kılcallar halinde sızmaktadır.

3. Yayalaştırılmış Dere Çeperi – Rekreatif Aks

Kentin çeperinde yer alan D525 Karayolu kent merkezi ve kırsal alan arasında sınır ve eşik oluşturmaktadır. Dere ile paralel ilerleyen İnönü Caddesi ve Atatürk Bulvarı kent içi ana arteridir. Dr. İsmail Hakkı Milaslı, Barış ve Kışla Caddeleri karayolunu aşarak kent merkezinin kır ile bağlantısını sağlamaktadırlar. Mevcut durumda derenin iki yanı yollar ile çevrili olduğu için su, kent ile bütünleşememektedir. Bu nedenle Dr. İsmail Hakkı Milaslı Caddesi, İnönü Caddesi ve Atatürk Bulvarı ile bağlanmış, böylece dere havzası yaya ve doğa odaklı bir bölgeye dönüştürülmüştür.

Dere ile paralel önerilen bisiklet yolu, kral yolunun içerisinden de geçerek sürekli bir döngü oluşturur. Bisiklet yolunun ikinci ve daha geniş döngüsü ise karayolu yönünde konumlandırılarak kentin tamamında bisiklet hareketinin kesintisiz devam etmesi sağlanmıştır.

Sodra Dağı’nda dereye dik inen yollar aynı zamanda bioswale olarak düzenlenmiş, böylece suyun hareketi yol örüntüsüyle entegre hale getirilmiştir.

4. Dere ve Uzantıları – Kıyı ve Kentin Bütünleşmesi 

Kamusal omurgaya dönüştürülen dere, hem havzası hem de uzantılarıyla kent işi rekreatif alanı örgütlemektedir.

Doğallaşan dere kıyısı sadece kentli işin değil tüm canlılar işin bir yaşam alanı oluşturmaktadır. Suyun hareketi, temas ettiği bölgenin kullanımına göre çeşitlenir. Bu çeşitlilik derenin, farklı tür ve kullanıcıların uygun yaşam alanlarını bulabilecekleri zengin bir yaşam dizgesine dönüşmesini sağlamaktadır.

Dere çeperinde gelişen yeni atmosfer, kral yolu ve tarihi rota ile bütünleşerek bir döngü yaratır. Böylece doğal yaşam ve tarihi iz birbirleri içine geçerek kolektif ve sürekli bir kent mekanı üretirler.

Güney kuzey yönünde dereye paralel gelişen bu organizma. Batı- Doğu yönünde oluşturulan kılcal uzantılarla Sodra Dağı ve kırsal alan ile bütünleşir.

Sodra Dağı’ndan dereye dik gelen sokaklar bioswale olarak düzenlenmiştir. Kentin doğu yönündeki tarihi doku ve kalıntılarda kamusal omurganın uzantısı kılcal izlere dönüşmüştür. Böylece hem doğu hem batı yönünde rekreatif dere omurgası mahalle aralarına kadar sızmaktadır.

5. Farklılaşan Kıyı Kullanımları

Balavca Deresi farklı bir çok kıyı kullanımını barındıran önemli bir yaşam alanıdır.

Birbiri içerisine geçen çeşitli kullanımlar dere üzerinde bir dizge oluştururlar. Öneri, mevcutta bulunan kullanım çeşitliliğinin izini sürmektedir. Mevcutta var olanı koruyarak ve potansiyel kullanımları geri çağırarak gündelik olanı yeniden düzenlemeyi hedeflemektedir.

Kuzey yönünde karayolu tarafından kesintiye uğrayan tarımsal üretim alanları yeniden örgütlenmiştir. Bu alanın devamında yer alan ve atıl kalmış endüstri mirası alanı market ve gastronomi merkezine dönüştürülmüştür.

Tarihi merkez, Baltalı Kapı, Su Kemerleri, oda mezarı, cephanelik, Ağa Cami, vergi dairesi, Hekatomnos Anıt Mezarı ve Kutsal Alanı ve Belen Cami’ni de içerek şekilde bütünleştirilmiştir.

Ulu Cami ve Milas Müzesi önündeki kapatılan dere açılarak ve yayalaştırılarak mevcutta geçiş alanı niteliğinde olan bölge kent merkezine dönüştürülmüştür.

Derenin güney bölgesinde ise tamamen dereyle bütünleşik çalışan eğitim yapıları, kent parkı ve kamu yapıları yer almaktadır. Kent Parkı’nın Atatürk Bulvarı yönünde yeni bir Hükümet Konağı önerilmektedir. Aynı zamanda dere bu bölgede yer yer genleşerek ve farklılaşarak tüm kamu yapılarının birer parçası haline gelmiştir.

6. Kıyı Bileşenleri – Dereyle Farklı Temas Biçimleri

1. Sarı iz: Doğallaşmış dere kıyısında yer alan yeşil alan ile kent dokusu içerisine sızan uzantıların arakesitinde, tüm iskele, köprü ve kıyı birimlerini birleştiren sürekli bir iz oluşturulmuştur. Bu iz dere için bir su toplayıcı altyapı olmasının yanı sıra dere havzası ile yapı stoğu arasında kalan boşluğun mekansal düzenleyicisi görevindedir. Rengini “Milas Sarı”sından alır.

2. Kıyı Birimleri: Dere ve kent dokusu arakesitinde konumlandırılan kıyı yapıları önerilmiştir, ilişki kurduğu yere göre sera, komünite merkezi, sergi, atölye ve market işlevleri gören bu hafif strüktürlü birimler kentsel tarım laboratuvarları olarak görev alır. Dere rekreatif alanına eklemlenen bu yapılar tek katlı, esnek, çeşitli boyutlarda üretilebilir birimlerdir. Dere boyunca farklı istasyonlar olarak tasarlanmıştır.

3. Amfiler: Merkez Cami, Milas İlköğretim Okulu, Kent Parkı ve Milas Lisesi önünde genleşen dere ile entegre, dere kotuna inişi sağlayan, tüm mevsimlerde derenin kullanım alanını genişleten arakesitlerdir.

4. Köprüler: Derenin iki yanını birbirine bağlayan, araç trafiği dışında yayanın ve bisikletlinin iki yaka arasında geçişini sağlayan eklentilerdir.

5. İskeleler: Dere kesitinin dikleştiği ya da duvarlaştığı bölgelerde kamu yapılarının ve kamusal alanın dere ile temasını artıran yüzeyler tasarlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın