Melike Ceylan, Serhat Çalışkan, Yasemin Kaya, Selen Öztürk ve İrem Şeyma Ünlü tarafından tasarlanan proje, ÇEDBİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması’nda 1.'lik ödülünü kazandı.
Değişen kentsel dinamiklerin etkisiyle, kamusal mekan literatüründe ‘’geçiş mekanları’’, ‘’yer olmayan’’ ve ‘’kimseye ait olmayan mekan’’ terimleri odak noktasına alınmış ve projenin ana çıkış noktası olmuştur.
Proje alanı kimseye ait olmayan bir geçiş mekanı olarak tanımlanmasının yanı sıra, değişim ve dönüşüm kavramları kilit nokta işlevi görmüştür. ‘’In- situ’’ kavramı, projede kendini yerinde dönüştürme ‘’in-cycle’’ olarak bulmuştur. Yapılan analizler neticesinde afet öncesi ve sonrası mekan kullanımları düşünülmüş ve bu bağlamda mekanların dönüşerek farklı işlevler için kullanılabilir olmasına karar verilmiştir.
Üst Ölçek Stratejisi
Çalışma konusu olan afetler, doğal veya insan kaynaklı olaylar sonucu meydana gelen acil bir durumdur. Bu sorunların üstesinden gelmek için çeşitli önlemler alınabilir ve afet yönetimi planları geliştirilmektedir. Örneğin;
● Toplumda afet bilinci oluşturmak için eğitim programları düzenlenmesi,
● Binaların ve köprülerin dayanıklılığı artırılması,
● Erken uyarı sistemleri kurulması Örn. tsunami uyarı sistemleri veya hava durumu tahminleri gibi,
● Ailelerin ve toplulukların afet durumlarına karşı acil planlar yapması ve bu planları düzenli olarak tatbikatlarla pratiğe dökülmesi,
● Hızlı tahliye ve kurtarma operasyonları için uygun planlar ve ekipmanlar hazır olması,
● Afet sonrası gıda ve su temini sağlamak için stoklar oluşturulması,
● Afet sonrası sağlık hizmetlerinin kesintisiz devam ettirilebilmesi,
● Afetlerde toplumsal dayanışmanın sağlaması,
● Çevresel faktörleri göz önünde bulundurarak sürdürülebilir kalkınma projeleri geliştirilmesi,
● Ormanların korunması, su kaynaklarının yönetimi gibi önlemler alınarak afet riskini azaltılması,
● Yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde afet yönetimi planları oluşturulması ve kuruluşlar arasında işbirliğinin sağlanması.
Afetlerin etkilerini azaltmak ve sorunları çözmek için bu ve benzeri önlemler alınması önemlidir. Bunlara ek olarak afet sonrası iyileşme süreci de önemlidir ve bu süreçte toplumun desteklenmesi ve yeniden yapılanma çalışmalarının yapılması gerekmektedir.
Çalışma alanı için afet ile ilgili belirttiğimiz noktalara parmak basmak ve afet riskini azaltmaya yönelik önemli çıktılar elde ederek hem afet öncesi hem afet sonrası mekânın kullanımını çeşitlendirmek ve sürdürülebilirliğinin sağlaması hedeflenmiştir.
Çalışma alanımızın bulunduğu Çanakkale ili, coğrafi özellikleri nedeniyle bazı afet riskleri taşımaktadır. Çanakkale’de karşılaşılabilecek afet sorunları şunlar olabilir: Deprem- Sel- Toprak Kayması- Deniz Kirliliği ve Tsunami Riski – Yangınlar.
Bu gibi tehlikeler sonucu oluşabilecek sorunları çözmek veya azaltmak için alınabilecek önlemler olarak depreme dayanıklı binaların yapılması ve mevcut binaların güçlendirilmesinin yanında üst ölçekten stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir.
Deprem sırasında güvenli tahliye yollarının belirlenmesi ve afet sonrası müdahale planlarının oluşturulması önemlidir. Sel sularının kontrol altına alınması ve altyapının iyileştirilmesi için su yönetimi projeleri uygulanmalıdır. Yüksek yağışlar ve erozyon nedeniyle toprak erozyonunu önlemek için ağaçlandırma ve erozyon kontrolü önlemleri alınmalıdır. Ayrıca, deniz tabanındaki fay hatları nedeniyle tsunamilere karşı erken uyarı sistemleri kurulmalıdır. Özellikle yaz aylarında Orman yangınlarını önlemek ve hızlı müdahale etmek için yangın izleme ve söndürme ekipleri güçlendirilmelidir. Çanakkale’de afetlere karşı toplumun hazırlıklı olması için eğitim ve farkındalık programları düzenlenmesi ve insanların acil durumlar için gerekli ekipman ve malzemeleri bulundurmaları teşvik etmek önemli bir afet riski azaltma yöntemleridir. Çanakkale’de yerel yönetimler, acil durumlar için afet yönetimi planları oluşturularak ve kriz durumlarında koordinasyon sağlanarak ilgili kurumlar arasında işbirliği kurulmalıdır. Bu proje ile belirtilen noktalarda alınacak önlemler sayesinde afetlerin etkileri azaltılıp ve toplumun daha güvende olmasını sağlayabilecektir.
Bu çalışma kapsamında yapılan incelemeler neticesinde alana dair doğal yapı verilerinin erişilebilirliği ve eksik görülmektedir. Bu eksiklerin giderilmesi kent için önem arz etmektedir. Çalışmalarımız alanın elimizdeki veriler ışığında olabildiğince afete karşı duyarlı ve riski azaltma yönünde stratejiler geliştirmesi üzerine ilerlemiştir.
Çanakkale merkezini bütün olarak ele alan üst ölçek stratejileri sayesinde kent merkezinin genelindeki afet acil durum stratejisinin temelleri atılmıştır. Kent bütünündeki çalışma, çalışma alanımız gibi belirlenmiş 4 ana toplanma noktasında donatı ihtiyaçlarını gözeterek ilerlemiştir. 20 dk yürüme mesafesiyle kentin tümünün erişebildiği bu noktalar; kara, deniz, hava ulaşımlarını ile erişilebilirliği düşünülmüştür. Yine kentin merkezinin bütününde acil durum anında 5 dk yürüme mesafesi içerisinde erişebileceği kentsel açıklıklar belirlenmiş ve toplanma alanı olarak işaretlenmiştir. Bu şekilde kent bütününde herhangi afet acil durumunda yürüme ile 5 dk içinde erişilebilir alanlar oluşturulmuş, bu alanlardan ana toplanma noktalarına tahliyeleri planlanmıştır. Ana toplanma alanı olarak belirlenmiş noktaların kapasitesinin dolması durumunda acil toplanma alanlarına(5 dk erişilebilir noktalarına) konaklama imkânı sağlanmış olup lojistik hizmet ile ana toplanma alanlarına transferi tahliye koridorları üzerinden planlanmıştır.
Uluslararası lojistik hizmeti, tır-uçak-helikopter ve deniz ulaşımı gibi ulaşım çeşitliliği sayesinde herhangi bir ulaşım modundaki sorun durumunda diğer bir ulaşım modu ile ihtiyaçlar karşılanabilecektir. Deniz yolu yük taşıma sisteminde ana lojistik transferler Kepez Limanından sağlanacak olup kentin bütününe bu noktadan dağıtması hedeflenmektedir.
Ulaşım sisteminde ana toplanma noktamız için önerilen iskelenin, afet öncesi kullanım ihtiyacı olamayacağından öncesi için sadece kafe görevi görüp acil durumlar ve ihtiyaç hallerinde ulaşımın bir parçası olup iskele amacı göreceği planlanmıştır. Kentin genel sisteminde erişilebilirlik ve çok modlu ulaşım yapısı öne çıkarılmak istenmiş olup bu altyapının alanla ilişkisi kuvvetlendirilmiştir.
Üst ölçekten gelen gerekli tahliye yolların toplanma alanlarına ile erişilebilirliği tasarlanmış ve transfer mesafeleri hesaplanmıştır. 15-20 dk yürüme ile ulaşılabilir olan ana toplanma noktalarına erişimi bu tahliye koridorları üzerinden gerçekleşecektir.
Çalışma kapsamında 2-3 m su yükselme riski olan kıyı boyunu yeşil koridorlara ekleyerek kentin afet riski anında önemli olacak yeşil stratejilerin temeli atılmış, geliştirmiştir. Bu stratejiler kent içi geçirgenliği arttırmış gerekli toplanma alanları ve ek toplanma alanı potansiyeli olan alanların da dahil edildiği yeşil sistem kurgulanmıştır.
Çalışma alanının afet öncesi için kamunun kullanımına açık sosyo-kültürel bir odak haline gelmesi planlanmıştır. Kent bütününde gerekli sosyo-kültür-sanat odakları ile ilişkisinin ise geliştirilmesi hedeflenerek kentliler tarafından benimsenmiş önemli bir alana dönüşmesi önemsenmiştir.
Çalışma alanı özelinde ise afet öncesi için mevcut değerleri ve potansiyelleri değerlendirilmiş olup kente kazandırılması önemsenmiştir. Çeşitli etkinliklerin ve aktivitelerin olduğu meydan özelliği gören ve ihtiyaçlarını sağlayan sosyal bir odak haline gelmesi hedeflenmiştir. Alan içerisindeki Piri Reis Çeşmesi gibi potansiyel noktaları değerlendirilmiştir ve kente kazandırılmıştır. Alan içerisinde yapılacak etkinlikler takviminde afet bilinci ve programları dahil edilmiş ve üniversite işbirliği ile desteklenerek kurumlar arası işbirliğinin güçlendirilmiş, alanın oluşabilecek herhangi afet durumunda izlenilecek yolların adımlarının planlanması hedeflenmiştir.
Afet anı ve sonrası için alan çeşitli sosyal kullanımlarına devam edebilen, meydan özelliğini kaybetmeden, insanların hafızalarında yer ettiği açık alan kullanımını korumaktadır. Gerekli kullanım dönüşümlerine açık olan tasarımı sayesinde ihtiyaçları karşılayan afete duyarlı bir mekân tasarımı oluşturulmuştur.
Afet Öncesi Senaryo
Proje alanında oluşturulan promenad ile, kullanıcı proje alanının girişinden alınıp sahil kısmına ulaştırılmaktadır. Bu sayede sahil ve kıyı hattı kopukluğunun önüne geçmek istenmiş ve bölgeleme için ilk adım atılmıştır. Afet öncesi ve sonrası senaryoların birbirini takip etmesi istenmiş ve bunun üzerine çalışılmıştır. Afet öncesi senaryoda proje alanının Güney bölgesi rekreasyon alanı olarak ayrılmıştır; Kuzey bölgesi ise sosyal alanları, araştırma ve eğitim birimlerini içinde barındırmaktadır. Proje alanına Promenad ile giriş yapan kullanıcı, yolun sol tarafına yerleştirilmiş tıbbi aromatik bitki bahçesinden gelen mistik kokular eşliğinde yoluna devam etmektedir. Tıbbi aromatik bitkiler; suya az ihtiyaç duyması, bakımının kolay olması ve insanları rahatlatması nedeniyle tercih edilmiştir. Yolun sağ tarafında yerel halkın ve öğrencilerin kullanabileceği atölye alanları yer almaktadır. Atölye alanları, hemen yanında yer alan Ar-Ge birimi ile gerektiğinde beraber çalışabilmekte ve içerisinde yer alan malzeme ve donatılarla atölyelere destek vermektedir.
Atölyelerde, tıbbi aromatik bitkilerden krem, ilaç, parfüm vb. kozmetik ürünlerinin yapılması ve bu ürünlerinin satışının Pazar alanlarında gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. Ar-Ge birimi ise bölgeye yakın noktada konumlanmış olan üniversitenin bir ayağı olacak şekilde konumlanmış ve öğrencilerden; bu birimde çalışması ve tıbbi aromatik bitkilerden kozmetik ürünlerinin oluşturulmasının, laboratuvar ortamında araştırılması istenmiştir. Bununla beraber, 18 Mart Üniversitesi’nde bulunan İlk ve Acil Yardım
Bölümü ile bağlantılı olarak bir araştırma ve eğitim biriminin kurulması istenmiştir. Promenad üzerinde ilerleyen kullanıcı rotasını atölye birimlerine doğru çevirdiğinde, sosyal alan da bakış açısına girecektir. Sosyal alanda, afet sonrasında dönüşerek çadır olan kamelya birimleri yer almakta ve kullanıcıya dinlenme imkanı sunmaktadır.
Yolun devamında öğrencilerin ve alanda yer alan kullanıcıların vakit geçirebileceği sosyal tesis yer almaktadır. Afet öncesi ve sonrası senaryoda var olan bu mekanın, hizmet ettiği kullanıcı profili değişmekte ve afet sonrasında afetzedeleri ağırlamaktadır. Sosyal tesislerden çıkan bir kullanıcı rotaya devam ettiğinde ise amfi-depo birimi onu karşılamaktadır. Bu alan analizler sonucunda tampon bölge olarak ayrılmış ve peyzajla düzenlenmiştir. Alan içerisine bisiklet yolu yerleştirilmiş ve rekreasyon alanı olarak tanımlanmıştır. Buradaki depo birimi yer altına gömülerek, konser, söyleşi vb. etkinliklere ev sahipliği yapacak amfi tasarımı oluşturulmuştur.
Promenad üzerinden alanın Güney kısmına doğru ilerleyen kullanıcı, sosyal ortamın oluşmasına yardımcı olan yeme-içme birimleri, kamelyalar ve oturma birimlerinin yer aldığı rekreasyon alanına ulaşır. Bu hat üzerinde ilerleyen kullanıcıyı yol üzerinde anma anıtı karşılamaktadır. Anıtın meydanın odağı haline getirerek afet öncesi ve sonrası kullanıcılar tarafından alanın benimsenen parçalarından biri olacaktır. Deprem molozlarından geri dönüştürülerek oluşturulmuş bu anıt deprem hafızasını güçlü tutmaya yarayan bir model olarak karşımıza çıkmaktadır. Deprem yerlerinden getirilerek geri dönüştürülen molozlar peyzaj içerisinde de kullanılmış ve malzemenin geri dönüştürülebilirliği vurgulanmıştır. Rekreasyon alanı içerisinde, afet sonrası senaryoda yerleştirilecek barınma birimlerinin izleri takip edilerek alan kurgulanmış ve bostan alanları ile pazar alanları yerleştirilmiştir. Bostan alanları hobi bahçeleri olarak hizmet vermekte ve sonuç ürünleri pazarda yerini almaktadır.
Alanın Güney bölgesindeki yolun sonunda depo birimleri kullanıcıyı karşılamakta ve deprem sonrası senaryo için kullanılacak olan birimler ve eşyalar ile beraber, bostan alanları için gerekli olan malzeme ve eşyalar da bu depo içerisinde yer almaktadır.
Afet Sonrası Senaryo
Afet öncesi için yazılmış senaryo altlık olarak kullanılmıştır. Bu bağlamda proje alanının Güney bölgesi barınma alanı olarak ayrılmıştır, Kuzey bölgesi ise sosyal alanları, hastane ve eğitim birimlerini içinde barındırmaktadır. Promenadın sağ tarafında idare ve güvenlik birimleri yer almaktadır ve alana gelen depremzedelerin kaydını yaparak gıda ve eşya tedariği yapmakla sorumludur.
Afet öncesi senaryoda, yerel halkın ve öğrencilerin kullanabileceği atölye alanları, afet sonrası dönüşerek eğitim birimlerini oluşturmuştur. Ar-Ge birimi dönüşerek alanda ihtiyaç olarak görülen sahra hastanesini oluşturmaktadır. Hastane birimi bölgeye yakın bir noktada yer alan Tıp Fakültesi ve ÇOMÜ Hastanesi ile bağlantılı olarak çalışmaktadır. Promenad üzerinde ilerleyen kullanıcı, rota üzerinde yer alan kamelyaların dönüştürülerek çadır olduğunu görmektedir. Çadır malzemesi olarak ahşap kamelya strüktürünün üzeri su geçirmeyen çadır kumaşı ile kaplanmaktadır. Amfi-depo birimi ise depremzedeler için bir toplanma bölgesi niteliği taşımakta ve depo ile ilişkili olarak, depremzedelere gıda, eşya vb. tedarik edilmektedir.
Promenad üzerinden alanın Güney kısmına doğru ilerleyen kullanıcı, sosyal ortamın oluşmasına yardımcı olan yeme-içme birimlerini takip ederek meydana ulaşır. Meydan, depremzedeler için ikinci bir toplanma alanı olarak iş görür. Deprem anıtının gölgesinde içinde bulunduğu yaşama alışmaya çalışan depremzede, konteynerleri belirli bir sokak tipolojisi oluşturmaya çalışarak yerleştirildiğini görmektedir.
Deprem öncesi var olan ağaçların korunduğunu ve barınma birimleri için sınır oluşturduğu görülmektedir. Oluşturulan teraslar zaman zaman birbirine bağlanmış ve yakın ailelerin eski düzenini koruması istenmiştir. Teraslar hoş sohbet ve eğlenceye ev sahipliği yapmanın yanı sıra, meyve ve sebzelerin kurutulması işlevini de üstlenmiştir. Çanakkale’ye özgü meyvelerin kurutulması, kullanıcının alana aitlik hissetmesi bağlamında önemli bir nokta olarak ele alınmıştır.
Kullanıcı sayısına bağlı olarak, 4 çeşit tipoloji bulunmaktadır. Tipolojilerin temelinde 300x300x280 cm3 ’lük birimler yer almaktadır. 1. Tipoloji bu ölçüler ile oluşturulan birimlerden 3 adet, 2. Tipoloji 4 adet, 3. Tipoloji 6 adet, 4. Tipoloji ise 7 adet içermektedir.
Tasarlanan konteynerler için minimum ve maksimum kullanıcı sayıları belirlenmiştir. 1. tipoloji 3-4, 2. tipoloji 4-6, 3. tipoloji 6-10, 4. tipoloji ise 8-12 kullanıcıya barınma imkanı vermektedir. Modüller ısı yalıtımlı, yanmaz fiberçimento kaplamalı panellerden oluşmaktadır. 150 cm genişliğinde olan bu paneller bir araya gelerek konteynırları oluşturur. Yanmaya karşı dayanıklı olan Fiber Çimento malzemesi çevre dostu olması nedeniyle tasarımda tercih edilmiş ve enerji tüketimini minimum seviyeye indirmek amaçlanmıştır. Konteynırların temeli için ahşap malzemesi kullanılmış ve oluşabilecek sel vb. doğal afetleri önlemek için subasman kotu verilmiştir. Engellilerin yapıya erişimi düşünülerek yapıya giriş için rampa kullanılmıştır. Çatı için, çelik profiller (100×100 cm) üzerine trapez sac kullanılmıştır.
Konteynırlarda enerji verimliliğini artırmak ve konteynırın kendi kendine yetebilmesini sağlamak amacıyla bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Çatıda trapez sacın üstüne geri dönüştürülebilir çelik çatı konstrüksiyonu inşa edilmiş ve onun üzerine yapının enerji ihtiyacını karşılamaya yardım edecek güneş panelleri yerleştirilmiştir. Güneş panelleri, Çanakkale’de güneşten en çok faydalanılacak eğimde yerleştirilmeye çalışılmıştır. Çatı eğiminde bir diğer ele alınan husus, yağmur suyu depolama ve bitkilere ulaştırılması olmuştur. Yağmur suyunun toplanması için yağmur suyu borusu ile bağlantılı olacak şekilde yağmur suyu tankı yerleştirilmiştir. Projede, havalandırma boşluğunda gün içerisinde artan ısı ile birlikte hava hareketi sağlayarak, yazın doğal havalandırmaya yardım eden Trombe Duvar kullanılmıştır. Böylelikle yapının aşırı ısınıp aşırı soğumasının önüne geçilmek istenmiştir.
Konteynırlarda kullanılan iki çeşit kapı, iki çeşit pencere tipini içeren panel tasarlanmıştır. Bu paneller farklı şekillerde birleşerek farklı konteyner tasarımlarına imkan vermektedir. Bu proje için tasarlanan ve açıklıkları değiştirilebilen 7 farklı birim vardır.
Konteynırlarda kullanılan tefrişlerin esnek olmasına dikkat edilmiş, bunun için katlanabilir esnek tefrişler kullanılmıştır. Katlanabilir masa ve sandalyelerin kullanılması, mekanın dönüştürülmesine imkan vermiştir.
Etkileşim alanında peyzaj düzenlemesi yapılarak, bisiklet yolu güzergahı oluşturulmuştur. Voleybol ve basketbol sahaları konularak alanın rekreasyon alanı olarak tanımlanmasına karar verilmiştir. Promenadın sahile doğru ulaştığı kısımda iskele düzenlemesi yapılmış ve insanların oturup dinlenebileceği, vakit geçirebileceği alanlar oluşturulmuştur. Enerji deposu alanları, atıksu ve içme suyu arıtma tesisi etkileşim alanı içinde konumlandırılmış ve peyzaj ile ayrılmıştır. Deniz yolu ulaşımı ile gelen depremzedeler düşünülmüş ve alan buna göre tasarlanmıştır.
Sonuç
Afet öncesi işleve bağlı kullanımların en verimli, sürdürülebilirlik kavramını gözeten bir şekilde afet sonrası kullanımlara dönüşmesi istenmiştir. Proje, depremzedeler için bir olmanın öneminin vurgulandığı ve gerekli stratejilerin uygulanması halinde birlik ve beraberliğin her şeyin üstesinden gelebileceği ile proje noktalandırılmıştır.