1. Ödül, “Çocuklar İçin Erişilebilir Gelecek” EDİÇO Tasarım Yarışması

1. Ödül, “Çocuklar İçin Erişilebilir Gelecek” EDİÇO Tasarım Yarışması

Hamza Arslan, Yunus Emre Bolat ve Burak Yusuf Öter “Çocuklar İçin Erişilebilir Gelecek” EDİÇO Tasarım Yarışması için hazırladıkları proje birincilik ödülünü kazandı.

Bİstanbul sahil şeritleri, kamusal alan potansiyeli bakımından, yalnızca Türkiye’de değil, dünyada ender rastlanan niteliğe sahiptir. Bu niteliğin kullanılması, kullanıcılar için kentte yaşanabilir, erişilebilir ve bir arada yaşam sunması açısından kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, sahil şeridindeki kamusal alanlar işlevsel, erişilebilir bir şekilde düşünülüp tasarlanmalıdır.

Erişilebilirlik konusunda sahil şeridindeki kamusal alanlar ele alındığında, İstanbul genelinde kayalık ve beton sınırlar dikkat çekmektedir. Bu sınırlar, kamusal alandaki kullanıcı çocuklar ile sahil şeridinin sağladığı denizin mekandaki sonsuzluk hissini sınırlamaktadır. Bu sınırlama, özellikle fiziksel bariyerlerin yanında zihinsel olarak sahilin mekânsal algısı ile kamusal alanda bir sıkışma olarak bağlantılarına ve bir aradalık ilişkilerine bariyer oluşturmaktadır. Bu bariyer özel gereksinimli bireyler için çok daha fazla hissedilebilir olmaktadır.

Ayrıca, kıyıdaki kayalıkların üzerinde yürümek, koşmak ve oynamak isteyen çocuklar için ciddi bir güvenlik ve ulaşım sorunu bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle bu kayalıkların ve sahil şeridinin arasında kamusal alanlarda olması gereken oyun alanları, ortak oturma alanları ve seyir alanı gibi fonksiyonların sağlanması özel gereksinimli çocuk kullanıcılar için sahil şeridindeki kamusal alanların ulaşılabilir olmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda, İstanbul kıyılarından Kartal Dragos sahili ele alınmış, bu sahil üzerinden kamusal erişilebilirlik, kapsayıcılık ve ulaşım problemleri, kamusal alandaki özel gereksinimli çocuk bireyler için uygunluğu sorgulanmış ve tartışmaya açılmıştır.

Bu tartışma sonucunda, sahil şeridindeki kamusal alanlardaki erişilebilirlik problemine çözüm olarak Kavuşma ortaya çıkar. Kavuşma, sahil şeridindeki kamusal alanları özel gereksinimli çocukların kullanımına da açarak tüm kullanıcıların toplumda bir arada yaşamasını önemser. Bu kapsamda sadece çocuklar için değil, dezavantajlı bireylerin refakatçileri için de kamusal anlamda erişilebilir bir sahil şeridi aksı meydana gelir.

Farklı dezavantajlı grupları kapsayıcı ortak açık alanlar, toplumun bütünleşmesine, performatifleşmesine ve birbiriyle etkileşime girmesine vesile olur. Bu sayede sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da dezavantajlı gruplara karşı kapsayıcı bir yaklaşım önerilir. Farklı sahil kıyılarında değişken kamusal işlevlere sahip olan kavuşma, çeşitli rekreasyon alanları ile sahili tekrardan kamuya erişilebilirliğe açmayı amaçlar.

Bu alanlar, dezavantajlı çocuk kullanıcıların sahille ve diğer kullanıcılarla kolektif bir kamusal yaşam sürmesini destekler. Kapsayıcı oyun alanları sahildeki kayalıklarda oyun tehlikesine bir öneri sunarken özel gereksinimli çocuklar için de sosyalleşebilecekleri ve bir arada vakit geçirecekleri alanlar kurgular. Gözlem alanı, kayalıkların getirdiği ulaşım ve sahile erişim problemlerine bir alternatif çözüm olarak sunulur. Ortak oturma alanları hem sahille ilişki sağlar hem de erişilebilir problemleri rampa ve platformlarla çözmeyi amaçlar.

Etiketler

Bir yanıt yazın