Denizli Ticaret Odası, Denizli Ticaret Borsası ve Denizli Sanayi Odası Hizmet Binası için açılan davetli yarışmaya 9 ekip katıldı.
Yarışmanın jüri üyelerinde Denizli Ticaret Odası Başkanı Necdet Özer, Sanayi Odası Başkanı Müjdat Keçeci, Ticaret Borsası Başkanı İbrahim Tefenlili, Kerem Erginoğlu, Enis Öncüoğlu, Burak Altınışık, Hüseyin Dinç ve Özgür Bozdağ yer aldı.
Yarışmada İbrahim ve Burhan Şenel’in ekibi 1.’lik Ödülü’nü kazandı. Projelerinin açıklamaları şu şekilde:
“Denizli özellikle tekstil sektörü ve ihracata yönelik pazarlardaki aktif ticaret ve sanayi hayatı ile son yıllarda öne çıkan bir kent görünümündedir.
Kentin vizyonu gelişen ve değişen kentleşme anlayışı paralelinde bu değişimi yansıtacak mekansal örneklere ihtiyaç duymakta bu anlamda başta kent merkezi olmak üzere köklü bir değişim yaşanmaktadır.
Denizli son dönemlerde sanayi, ticaret ve tarımsal alanların hemen hemen hepsinde Türkiye’de adından söz ettirmeyi başaran bir kent olmuştur.
Ticaret odası, sanayi odası ve ticaret borsası kurumlarının ortak bir yerleşke yapımı kararları; kentin değişimi paralelinde kendi ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik bir yapı elde ederken aynı zamanda bu kurumlar arasında örnek sayılabilecek işbirliğini simgeleyen, kentin vizyonu ve değerlerine referans verebilen bir yapı elde etmek için bir fırsat olarak görülmektedir.
Kentin İzmir yönü girişi olarak da adlandırılan proje arazisinin karayolu kenarında yer alması, kentin bu noktadaki giriş ve çıkışlarında kentin simge yapılarından birinin yapılma olasılığı açısından ciddi sorumluluk yüklenmesine de sebep olmaktadır.
Kentin önemli sanayi yapılarına da komşuluk eden proje arazisi, kent odaklarına da yakın sayılabilecek konumdadır.
Proje alanı önünde yer alan rekreasyon alanı nispeten dar olan karayolu cephesine göre yönlenme açısından tercih sebebi olmuştur. Yapının giriş cephesinin bu yeşil alan kurgusuna bakarak şekillenmesi, arazinin uzun cephesi ve bu cepheye kütlelerin yerleşimi açısından daha doğru bulunmuştur.
Ticaret odası, sanayi odası ve ticaret borsası binaları içerdikleri fonksiyon ve büyüklük olarak hem kendi başlarına ayrışabilen hem de bir bütünün parçası gibi algılanan bir biçimde kurgulanmıştır.
Bu üç ana yapı kütlesi bir saçak formu ile bağlanarak iç mekanda yapıların ilişkisi kurulmakta aynı zamanda üç kütle birbirine bağlanabilmektedir.
Programda yer alan 250 ve 500 kişilik salonların arazı sınırları içerisine sığabilme problemi bu fonksiyonların kısmi olarak gömülme kararları ile çözüme kavuşmuştur.
Oluşan ortak fuaye alanının üzeri doğal ışık alacak şekilde yarılarak hem bu alanın üzerinde bulunan giriş cephesi farklılaşmış hem de canlı bir fuaye alanı elde edilmiştir.
Ticaret odası, sanayi odası ve ticaret borsası binaları işlevlerine göre çözümlenmiş meclis salonlarından, başkanlık katlarına kadar detaylar programda yer aldığı şekli ile ilişkilendirilmiştir. Restoran, kafeterya, sergi holleri, banka birimi vb. yapının ortak alanları olan zemin katlarda çözümlenerek bu sirkülasyonun yapıların ana işlevlerinden kopması sağlanmıştır.”
5 yorum
gerçekten yazık.ıkıncı olan projeyle bırıncı olan proje arasındakı farkı göremeyen juruyı merak ettım..bır cok yarısmada olduğu gıbı kasaplardan kurulu bır jurıydı galıba
güzel proje olmuş, tebrikler. Ama Akhisar belediye binasından oldukça etkilendikleri ortada…
jüri, yukarıda okuduğum kadarı ile Kerem Erginoğlu, Enis Öncüoğlu, Burak Altınışık, Hüseyin Dinç ve Özgür Bozdag gibi mimarlık camiasının önemli isimlerinden. bence iki proje arasındaki en önemli fark da 1. projenin odaları fonksiyonları gereği ayırarak ön alandaki ortak alana bağlaması, 2. proje de ise bu ayırımın yapılmaması ve cephesinin bir kamu binası cephesinden çok alışveriş merkezi cephe tasarımına benzemesi..
BU YARIŞMA İLE İLGİLİ HABER HAZIRLIYORUM….BAZI İDDİALAR VAR …BİLGİ VERMEK İSTEYEN bayrambyes@gmail.com ….ulaşabilir…yarışmanın sonucu belliydi diyerek …iyi günler
“Yarışmanın sonucu belli” ne kadar kolay kurulan bir cümle değil mi.
Kerem, Enis ve Burak’ı tanıyorum. Diğer iki jüri üyesini tanımıyorum. Diğer iki üye lütfen aşağıya örnek olarak yazdıklarımı sadece konuyu anlatmak için yazdığımı bilsin sözün meclisten dışarı yani.
Enis, Kerem ve Burak sonucu belli olan bir yarışmada figüran olarak yer aldılar. İşleri güçleri yoktu jüride yer almak için sonucu belli olan yarışmaya isimlerini koydular. Yönetim de onları figüran olarak kullandı.
Kerem, Enis ve Burak’ı tanıyorum cümlesini devam ettireyim: Bu yazdığınızı bu üç kişinin bilinçli olarak yapma olasılığı yok bence. Bilinçsizce de yapamazlar, yönlendirilemezler çünkü doğru bildiklerinden vazgeçmezler.
Haberi kim için hazırlıyorsunuz bilmiyorum, Denizli yerel basını sansasyonu çok seviyor bildiğim kadarıyla. Yerel basın olsa gerek. Bence haberin bir kenarına okuyucuya not diye jüri mekanizması, psikolojisi diye bir bölüm açın.