PROJE RAPORU
Planlama konusu, Düzce Üniversitesi Konuralp Yerleşkesi’nin konumlandığı alanın İstanbul- Ankara Aksı üzerinde yer alması; geleceğe yapılan vizyon yaklaşımları bağlamında önem kazanmaktadır. Cumhuriyet döneminin öncelikli gelişme-kentleşme aksı olarak, İstanbul-Kocaeli- Ankara güzergâhı, gelecek için izlenen demografik-ekonomik projeksiyonlarda önemini artırarak korunmaktadır. Bugün aks üzerinde yaşayan 23 milyon nüfusun, gelecek 20 yılı kapsayan süreçte 35 milyonu aşacağı parametrelerden izlenmektedir. Aks üzerindeki ekolojik hassasiyetlerin yanında, özellikle endüstri-hizmet iş gücü olarak yoğunlaşan enerji, gelişmiş ülke standartlarında gelecek için güçlü bir rekabet ortamının belirgin unsurlarını içermektedir. Bu güçlü enerji birikimi Orta Doğu – Karadeniz ve Ege Havzasında ekonomik liderlik vizyonunu da ifade etmektedir.
Şüphesiz ki; günümüzde yaşayan, tarımsal kimliği ve sınırlı kapasitesiyle, yerleşmeler sistematiğinde edilgen bir mozaik oluşturan Düzce kenti, bölgesel gelişme stratejileri doğrultusunda ve özellikle üniversitenin gelişme perspektifinde Üniversite Kenti Kimliği ile kültürel aktivitelerde etkin bir rol kazanacaktır. Hedeflenen kapasitesiyle ve uzmanlık alanlarıyla Düzce Üniversitesi’nin, yaşayan ekonomik ve kültürel değerlerin yücelmesi bağlamında, Düzce kentinde ve çevre hinterlandında lokomotif bir işlev görmesi beklenmektedir.
Üniversite kampüsleri küçük ölçekte kentsel yaşam alanlarıdır. Dolayısıyla yerleşke yaşantısı sadece araştırma ve eğitimden ibaret değildir. Kampüsler, öğrencilere sosyal ve kültürel katkılar sağlayan, kendilerini geliştirme olanağı sunan, iletişim ağının güçlü olduğu sosyal alanlardır. Üniversite kampüsleri, üniversiteye mensup öğrenci ve öğretim elemanları dışında bulunduğu bölgede yaşayan halkın da kullanabileceği mekân ve faaliyetlere sahip olmalıdır. Bu iletişim birliği bölgenin ve üniversitenin kalkınmasında önemli bir role sahiptir. Bu bağlamda Düzce Üniversitesi değişimiyle birlikte, kentin bütününe sosyal, mekânsal ve ekonomik olarak olumlu etki edecektir.
Bu nedenle üniversitenin makro ölçekte ele alınan ilişkisi ‘üniversite uzak çevre etki alanı’, yakın çevresiyle olan ilişkisi ise ‘üniversite yakın çevre etkileşim alanı’ olarak değerlendirilmiştir. Üniversite etkileşim alanı içinde yer alan Konuralp ve Hatipli bölgeleri ile Düzce Üniversitesi bir kültür kuşağı; kampüs içinde bulunan orman alanları ile kent ormanı ise bir yeşil kuşak oluşturmaktadır. Bu alanlar, üniversitenin arkeoloji ile doğa bilimlerine ilişkin bölümlerinde deneysel ve mesleki anlamda yeni açılımlar yaratacaktır. Üniversitenin yakın çevresiyle kurduğu bu ilişki, üniversiteye bütüncül yaklaşımı sağlamakla birlikte, etkileşim alanındaki değerlerin gün yüzüne çıkmasını sağlayacaktır.
Üniversite Etki ve Etkileşim Alanları
Üniversite Yakın Çevre Etkileşim Alanı
Kampüs, fiziki ve sosyal anlamda bütünsellik ifade eden, planlamanın sonucu olmaktan öte; değişik zaman aşamalarında günün gereksinimi olan kararlarla, birbirinden bağımsız uygulamaların ortaya konduğu dağınık bir yerleşme dokusunu ifade etmektedir. Zorlu topografyası, omurgasız yapısı ve araca dayalı ulaşım sistemi eğitim birimlerinin birbirinden kopuk olmasına ve yerleşkenin parçalı gelişmesine neden olmuştur. Bu durum kampüsün merkezindeki toplanma/sosyalleşme alanının işlevini yerine getirememesini ortaya çıkarmakla birlikte, kampüs genelinin verimli kullanılamamasına ve çevreyle bağlantı kuramamasına yol açmıştır.
Parçalanmış Yapı 1
Parçalanmış Yapı 2
Bu sebeple sosyal ve kültürel faaliyetlere elverişli, sürdürülebilir ulaşımın ön planda olduğu, topografyanın avantaja dönüştürüldüğü, fakülte birimlerinin birbiriyle bağlantısının kurulabildiği, çevreyle etkileşim içinde olan bir kampüs kavramı, planlama yaklaşımında temel ilkeyi ifade etmektedir.
Omurgalar Sistemi
Hedeflenen Bütüncül Yapı
Yaşayan konumuyla, değişik zamanlarda, değişik kotlarda ve dağınık bir konumda birbirleriyle iletişimsiz olarak gerçekleştirilmiş olan, eğitim ünitelerinin sosyal ve fiziki bir bütünlük içinde yeniden organizasyonu öncelikle yatay yaşam omurgalarının geliştirilmesini zorunlu kılmaktadır. Bundan böyle geleceğe yönelik üniversite gelişme stratejilerinin gereği olan unsurlar (yapılar), yatay omurganın çevresinde tanımlanan sosyal ve fiziki bütünselliği tamamlayan unsurlar olarak planlanmalıdır. Topografyanın ortaya koyduğu koşullar, yatay omurgaların ortalama ~200 ve ~220 kotlarında olmasını gerektirmektedir. Bu omurgalar kampüs kurgusunu tamamlarken, giriş kapılarına da ulaşarak kampüsün dış dünyayla olan ilişkisini de kurmaktadır.
Kampüsün kalbinde buluşan iki ana yaya omurgalarının dışında kalan Rektörlük binası, bulunduğu kot nedeniyle ‘yatayda yaşam, sosyal-fiziksel bütünleşme sistematiğine’ entegre olamamakla birlikte kampüs bütününde ıssızda kalmaktadır. Çok önemli ve liderlik işlevi yürüten rektörlüğün, sosyal ve kültürel merkez alanına-kampüsün kalbiyle güçlü bir iletişim içinde bulunması çözülmesi gereken bir planlama sorunudur. Bu nedenle meydanın alt kotu olan ~200 kotuyla rektörlük kotu olan ~255 kotu arasında üçüncü bir yaşam aksı önerilmiştir. Bu aks uzun vadede gerçekleşmesi beklenen bir füniküler sistemini içermektedir. Kampüs yaşamının olmazsa olmaz bir parçası olan sosyal ve kültürel merkez birimleri, ana omurgaya ilişik olan kampüsün kalbine yerleştirilmiştir. Kot farklarının mekânsal bir avantaja çevrildiği alan, toplanma ve sosyalleşme alanı olarak kurgulanmıştır.
Yaşayan Omurgalar
Kesintisiz Yaya Mekânları
Projenin temel hedeflerinden biri; sürdürülebilir/eko ulaşım yöntemleriyle kampüsteki araç kullanım oranını minimum seviyeye indirmektir. Doğu-batı aksındaki taşıt yolu kaldırılarak kampüs içi yayalaştırmayı temel alan işlevsel bütünlük amaçlanmıştır. Bireysel araç kullanımının azaltılması, bisiklet kullanımının ve yürünebilirliğin artırılması için yaya mekânlarının sürekliliği sağlanmıştır. Bisiklet ile erişim sürdürülebilir ulaşımın bir parçasıdır. Bu anlamda kampüs içinde bisiklet yolu ağı oluşturulmuştur. Genel ulaşım sistematiği böyle tasarlanmakla birlikte, kampüste konumlanmış ve konumlanacak olan her ünitenin araçlı servis girişi ve otopark gereksinimi özel çözümlerle sağlanmıştır.
Yol Şeması
Kampüse girişler hastane girişi ayrı tutularak iki giriş çıkış kapısı olarak önerilmiş, Güneydoğu kapısı güvenlikli ana giriş olarak düzenlenirken, kapasiteli bir otopark entegre edilerek bir transfer noktası planlanmıştır.
Bisiklet Yolları ve Otoparklar
Yerleşkenin topografik yapısı ve bölgenin bitki çeşitliliği, üniversite için büyük bir avantajdır. Yerleşkenin kuzey bölgesinde yükseklikler göz önüne alınarak, aynı zamanda orman alanlarıyla da bağlantı kurabilen bakı noktaları belirlenmiştir. Bu noktalarda rekreatif faaliyetler gerçekleştirilebilecektir. Orman fakültesi ve doğa bilimleri fakültesinin bünyesinde, doğal değerlerin faaliyete dönüştürülmesi ve bilime katkı sağlaması amacıyla yaya aksları üzerinde ‘bitki sergi alanları’ kurgulanmıştır.
Düzce Üniversitesi’nin faaliyetleri ve vizyonu doğrultusunda çok önemli bir yere sahip olan kuzeydeki orman alanları, gerek üniversitenin araştırmaları, gerekse dışardan gelen kullanıcıların rekreatif faaliyetlerde bulunması için kurgulanmıştır. Mevcut ağaçların zarar görmemesi ve doğallığını koruması sebebiyle fiziksel müdahaleden kaçınılan alan için belirli rotalar önerilmiş olup kampüs yaşamıyla ilişkilendirilmesi hedeflenmiştir.
Üniversitenin doğu bölgesindeki gelişme alanı, yatayda hayat tasarım prensibine göre tasarlanacaktır. Gelişme alanında bulunan, topografik açıdan en yüksek nokta hem bakı noktası, hem de rekreasyon alanıdır. Gelecekte bu bölgede kurulması öngörülen, tıp fakültesi ve orman fakültesi bünyesindeki bir AR-GE merkezi, üniversitenin vizyonuyla da örtüşmektedir.
Kampüs Gelecek
Kampüsün mevcut durumu ve önerilen yapılar bir araya geldiğinde, yapısal çevrenin mekânsal niteliğinin iyileştirilmesi ve onun özgün bir yerleşime dönüştürülmesi hedeflenmiştir. Kent çeperinde bulunan yerleşkenin, kentin ürettiği sosyal ilişkileri de bünyesinde bulundurması gerekmektedir. Bu bağlamda kampüsün tasarımında ortaya çıkan ana düşünce; sosyal ilişkilerin kurulduğu kamusal alanların, meydanların, sokakların, kültür merkezlerinin, spor merkezlerinin, parkların, yarı açık ve yarı kapalı alanların, eğitim ve öğretim birimleri ile direk ilişkisini kuracak bir yaşam omurgası yaratmak olmuştur. Yaratılan bu omurga ile fakülte ve bölümler, özel ve bağımsız yapılarını korurken; diğer disiplinlerle beraber gerçekleştirebilecekleri aktiviteler için çeşitli ve sürpriz mekânlara sahip olabileceklerdir.
Bu bağlamda yerleşkenin batısında bulunan kültür meydanı kamuya gece gündüz açık olacaktır. Kampüsün kalbini oluşturan bu meydanda kültür merkezi, tiyatro, kütüphane ve öğrenci kulüpleri bulunacaktır. Tüm yerleşkenin ortak buluşma mekânı olan alan, konserler, festivaller, seremoniler, sergi vb. aktiviteler için kullanılabilecektir. Kampüsün güney batısında yer alan açık- kapalı spor alanları, yeni merkez ile bütünleşerek sosyal-kültürel bir spor aksı oluşturacaktır.
Mevcut öğrenci merkezi ile ilişkilendirilen, ticaret birimlerinin bulunduğu yapı, kampüsün hali hazırda 222 kotunda yaşayan yaya aksını güçlendirirken, zorlu topografya da yaya ulaşımına alternatif bir çözüm üretmektedir. Bu yaya aksı üzerinde bulunan mevcut orman fakültesi ve cami arasındaki alana İlahiyat Fakültesi ve misafirhane yerleştirilerek yerleşke birimleri arasında süreklilik sağlanmıştır.
Yerleşkenin ana yaya aksı ve merkezde bulunan güzel sanatlar fakültesi, sosyal ve kültürel ilişkileri bağlamında kampüs hayatını renklendirmektedir. Fakültenin merkezi sınıflar yapısıyla kurduğu ilişki bir iç avlu oluşturmaktadır. Bu avlu çeşitli kültür aktiviteleri için de kullanılabilecektir.
%50’si orman alanları olan Düzce şehrinin üniversitesinin en aktif bölümlerinden biri Orman Fakültesi’dir. Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi de üniversitenin bu alanda gelişmesine katkı sağlayacaktır. Üniversitenin doğu bölgesinde yatayda yaşam prensibi ile planlanan kampüs gelişme aksında konumlanan, Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesinin yamaçlarında bulunan, eğitim ve uygulama-bahçe tarlalarıyla birlikte etkileyici bir siluet oluşturması beklenmektedir. Arazinin topografik koşulları nedeniyle, kampüsün ana omurgasına, yaya merdiveninin yanında bir asansör yapısıyla bağlanan fakülte, gelişme alanında konumlanan ilk yapı olarak gelecekte eklenecek yeni fakültelere röper teşkil etmektedir.
Tıp Fakültesi’nin akademik meydanla olan güçlü ilişkisi kültürel aktivitelerin misyonu açısından önem kazanmaktadır. Bu durum kültür aktivitesini destekleyen bir unsur olarak görülmektedir. Böylece fakülte bir yönü ile bitişiğindeki hastane ünitelerine hizmet ederken diğer yönü ile üniversite aktiviteleri ile bütünleşmektedir. Tıp Fakültesi bu konumu ile yerleşme bütünündeki çelişkilere rağmen kampüsün bütünüyle pozitif bir ilişki kurmaktadır. Tıp Fakültesi’nin bünyesindeki hastane ortaya koyduğu kapasitesi ve gelişme projeksiyonları ile Düzce hinterlandına hitap eden bölgesel bir hizmet tesisidir. Kavramsal anlamda pek çok disiplini içeren üniversite kampüsünün gelişmesinde de pozitif anlamda etkinliği tartışılmaz bir olgudur.
Rektörlük bulunduğu yerleşke kotu itibari ile akademik meydandan sosyal ve fiziki olarak ayrışmış olup, topografyayla tanımlanan yatay yaşam alanları ile ilişki kuramamaktadır. Bu nedenle meydan ile rektörlük arasında 50 metre yükseltiyi 250 metre boyunca %20 meyille aşması istenen bir füniküler sistem önerilmiştir. Füniküler güzergâhı üzerindeki fakültelere de giriş vererek onlarında meydanla olan ilişkisini güçlendirecektir.
Kampüsün güneydoğusunda ana giriş ile ilişkili temel eğitim öğrencilerinin en rahat ulaşabileceği; gelişme alanının eteklerinde bulunan eğitim fakültesinde ise uygulama okulları bulunmaktadır.
289 farklı doğal ve egzotik bitki türüyle 168 hektar alana kurulu Konuralp Yerleşkesi’nin belirgin eğim farkları ve orman varlığı sayesinde okunaklı bir topografyaya sahip olduğu görülmektedir. Bu referanslar üzerinden yerleşke ağırlıklı olarak 3 temel başlık ile değerlendirilmiş olup, sosyal merkez alanları ve kampüs arterleri ise kentsel tasarım standartlarına göre planlanmıştır. Topografya kullanımı tektonik biçimde kurgulanmış, bölgenin doğal florası ve faunası etkinlik önerileri ile birlikte kampüs kullanıcıları, aynı zamanda ziyaretçileri için yeniden düzenlenmiştir.
Temalar tektonik ve flora başlıklarıyla, iki ayrı topografya katmanı olarak ele alınmıştır.
1. Eğitim ve Uygulama Alanları: Tarla Bahçeler
2. Flora & Fauna Gözlem Vadisi ve Botanik Bahçesi
3. Orman & Yaban Hayatı Koruma Alanı ve Doğa Sporları Parkuru
Eğitim Ve Uygulama Alanları: Tarla Bahçeler
Bu bahçeler Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi’nin araştırma ve geliştirme (ar-ge) alanları olacaktır. Fakülte birimlerinin teorik ve uygulama konuları, bu alanlar sayesinde fiziksel olarak bütünleşecek, yamaç bitkilendirmesi ile beraber üniversite yerleşkesinin güney girişinden itibaren bir manzara oluşturacaktır. Bu alanlar tektonik karakterleriyle tarla bahçe terasları olarak adlandırılacaktır.
Tarla Bahçeleri
Flora & Fauna Gözlem Vadisi Ve Botanik Bahçesi
Karşılıklı yamaçlara yerleştirilen bitki çeşitleri, dere–gölet alanı sayesinde gelişen nemli-sulak yeni ekosistem ile vadi içerisindeki topografya tariflenmiştir. Patikalar botanik bahçesi rotasını belirler ve tüm alan flora & fauna gözlem vadisine dönüşecektir. Kampüs ziyaretçileri ve kullanıcılarının kontrollü bir biçimde bilimsel araştırmalar için kullanabileceği botanik bahçesi olarak önerilen vadi, bitki türlerinin korunabildiği eğitim, uygulama ve rekreasyon alanları olacaktır. Botanik bahçesinde, üniversite herbaryumunda adı geçen 289 bitki türü değerlendirilmiş, egzotik türlere ilaveler yapılmıştır.
Orman & Yaban Hayatı Koruma Alanı Ve Doğa Sporları Parkuru
Orman bir koruma alanı olarak ele alınır. Etrafı çevrili olan alana 1 ve 2 numaralı kapılar ve açılış-kapanış saatleri ile kontrollü kullanım önerilmektedir. Ormanın derinlerine yürüyüş imkânı sağlayan patikalar ağaçlar ile orman alanını, topografyayı, yabani yaşamı gözlemlemek üzere yürüyüşler için konumlandırılacaktır. Ormanın üniversite yaşamı ile karşılaşan eşiklerinde yer alan manzara balkonları dinlenme alanlarıdır, girişler arasında konumlanan balkon ise bilgilendirme balkonu olarak kurgulanmıştır. Bu balkonda orman & yaban hayatı koruma alanı açıklamalarının yer aldığı infografik bir panel bulunacaktır. Orman alanının tektoniği ve ekosistem unsurlarının Orman Fakültesi tarafından inceleme ve uygulama alanı olarak kullanılması ve aynı zamanda kampüs ziyaretçileri için organize edilmesi önerilmektedir.
Arter Kesitleri ve Ağaç Türleri
Arterlerin tipolojisi kısa, orta ve uzun ağaç türleri ile beraber kent, mimari ve yaya ilişkisine göre tercih edilmiştir. Seçilen türler mevsim renkleri, yaprak dökme durumları gibi kriterler göz önünde bulundurularak arterlere yerleştirilecektir. Konuralp Yerleşkesi içerisindeki arterlerde kullanılan ağaçlar tüm kampüse yayılarak mevsimlere göre değişen renk ve dokuları sayesinde bulundukları alanları mekansallaştıracaklardır.
Arter Kesitleri ve Ağaç Türleri
Uygulamada etapların, kampüs bütününden sosyal yaşamın hayata geçirilmesi, peyzaj ve alt yapı bütünlüğünün sağlanması kriterlerinden hareketle değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu perspektiften bakıldığında ~200 kotu omurgası, çevresi ve kültür meydanı çevresi önerilen etaplamada öncelik kazanmaktadır. ~220 kotu yaşam alanı ve çevresindeki yapılar ikinci aşama olarak değerlendirilmiştir. 3. Aşama ise kampüsün doğu yönündeki gelişme alanlarındaki yapılar olarak düşünülmektedir.
Etaplama Süreci
3 yorum
Çok zor bir yarışmaydı. Tebrikler.
Tebrik ederim…
Bu, Yarışmayla sınırlı bir proje mi, yoksa Gelecekte gerçekten uygulamaya geçecek mi?