Tuğba Kalem, Kübra Cambaz, Buse Cini ve Sıddıka Türkmen ekibinin The Fusion isimli projesi, UNI tarafından düzenlenen Foodorama yarışmasında 1. ödülün sahibi oldu.
The Fusion projesi, Japonya’nın Tokyo kentinde beş ayrı restoranla halka açık bir yemek forumu olarak tasarlandı. Japon kültürünün izlerini taşıyan ve farklı kültürleri aynı potada eriten proje bünyesinde barındırdığı farklı mutfak kültürlerini ziyaretçilerine yansıtıyor.
Japon felsefesine ait Kintsugi tekniği, tasarımın ana kurgusunu oluşturmaktadır. Kintsugi tekniğini kullanan sanatçılar, kırık seramikleri altın ve gümüşle birleştirerek özgün ve eşsiz deneyim izlerini taşıyan eserler ortaya çıkarmaktadır. Kırılmış bir çömleği kintsugi sanatıyla özenle birleştirdiğinizde, yeni çömlek, o çömleği oluşturan kırık parçalardan çok daha fazla anlam barındırmaktadır. The Fusion projesi, farklı mutfak kültürlerini bir araya getirme bağlamında, Mezopotamya çağında birbirinden ayrılan mutfak kültürlerini bir araya getirerek ortak bir paylaşım alanı oluşturmakta ve bu kültürlerin yansıması için bir alan oluşturmaktadır.
Proje, Japonya’nın Tokyo kentinde deniz kenarı bir arazide yer almaktadır. Bu nedenle, projenin ana yerleşim kararı denizle ilişkisine dayanmaktadır. Bu kapsamda, projedeki yapıların cepheleri denize yönelecek şekilde tasarlanmıştır. Bu yönelimden hareketle denize yönelen bir forum alanı tasarlanmış ve bu forum alanının çevresine satış birimleri ve yiyecek büfeleri yerleştirilerek zenginleştirilmiştir. The Fusion, bir yemek kültür forumu olduğu için projenin mutfak fonksiyonunu forma yansıtmak amacıyla baca benzeri dört farklı yapı oluşturulmuştur. Bu bacalar aynı zamanda Japon yerel mimarisinin ikonik dik çatılarının modernizasyonu olarak da değerlendirilmiştir.
Projenin zemin katındaki yeme-içme alanları Japon sokak kültürüne gönderme yaparken, üst katlarda her bir mutfak için tasarlanan konsept restoranlar, mutfak deneyimini artırmak için her kültüre özgü iç tasarımlarla zenginleştirilmiştir. Proje, sadece bir yeme-içme mekanı olmanın ötesinde, yemek kültürlerini tanıtan kalıcı ve geçici sergilerle desteklenmiştir. Ayrıca yemeklerin pişirilme ve hazırlanma süreçleri ziyaretçilerin görebileceği şekilde tasarlanmış ve her kültürün yemek hazırlama süreçleri hakkında bilgi verilmesi amaçlanmıştır.
The Fusion, kültürlerarası bir köprü olarak değerlendirilmesinin yanı sıra bulunduğu arazinin iki yakasını birbirine bağlayan bir köprü özelliği de taşımaktadır.
Japonya’da nem kışın bile nispeten yüksek olabilir, bu nedenle geleneksel Japon mimarisindeki yapılar genellikle doğal olarak çok iyi havalandırmaya izin veren ahşaptan yapılır. Fusion projesi, geleneksel Japon mimarisinde ahşabın kullanımına dayalı olarak modernize edilmiş bir şekilde tasarlandı. Ana taşıyıcı gövde prefabrike lamine ahşap konstrüksiyonlarla oluşturulmuştur.
Japon bahçe sanatının temel ilkesi doğayı küçülterek yeniden tasarlamak ve doğayı kendi ruhunun duygu ve güzelliklerini katarak bahçeye uyarlamaktır. Bu doğrultuda proje yeşille bütünlük sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Arsanın bir tarafında yer alan parktaki yeşil, projede sokak aksı ile birleştirilmiş ve arazi üzerinde yeşil bir aks oluşturularak zenginleştirilmiştir. Doğal ortam tasarlanırken zen bahçesinde açelya akçaağaç, kuru dallar, kum ve yosun gibi doğal unsurlar kullanılarak zen bahçeleri projeye entegre edilmiştir.
Kintsugi bir yandan tüketimin atık boyutunda arttığı çağımızda geri dönüşümün çöpe atılmak yerine değerini hatırlatmaktadır. Bu kapsamda proje, günlük olarak sürekli olarak gıda artığı ürettiği için kendi bünyesinde ayrıştırma-kompostlama yöntemi ile entegre edilmiştir.
Mutfaklardan elde edilen atıklar geri dönüşüm alanındaki kompost makinelerine gönderilerek, atıklar gübreye dönüştürülmekte ve projede tarım alanları için malzeme oluşturulmaktadır. Aynı zamanda proje yağmur suları toplanıp temizlenerek yeniden kullanım için yapıya geri kazandırılmaktadır. Ayrıca, tarımsal alanlarda sulama, damlama sistemi ile entegre edilerek su tüketimi minimize edilmiştir.
“Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü, StudioThink-Imagine atölyesinin proje yürütücülerine yarışma sürecinde sağladıkları destekler için teşekkür ederiz.”