MİMARİ PROJE RAPORU
İnegöl, 50 binden fazla öğrencisi ile yaklaşık 250bin nüfusu barındıran Bursa’nın merkezden sonra en büyük ilçesidir. Son yıllarda hızla büyümüş ve yoğun göç alan kent aynı zamanda Bursa’nın en büyük sanayi merkezlerinden biridir. Ilıman Marmara ikliminin hakim olduğu bölge parkları, geniş caddeleri, kaplıca ve ticaret merkezleri ile modern bir kent görünümündedir.
Proje alanının kuzeyinde yer alan kent merkezi ve çevresi, konut ve ticaret yoğunluklu bir yapıya sahiptir. Kent merkezinin çevresindeki yoğun ve düzensiz yapılaşma, kenti çevreleyen güneydeki Adnan Menderes Bulvarı ile çözülerek, sağlık, kültür ve eğitim birimleri gibi donatı alanlarını barındırarak fragmanter bir biçimde büyümeye devam etmiştir. Rekreasyon alanlarının neredeyse hiç görünmediği bu yoğun bölge, proje alanı ile bir nefes alarak yeşil bir koridor ile kentin güneyinde yer alan Hikmet Şahin Kültür parkına kadar uzanmaktadır.
Proje için ayrılmış alan, kent merkezinden dağılan yoğun ticaret aksı olan Atatürk Bulvarı ile kenti saran Adnan Menderes Bulvarı’nın kesişim noktasında yer almaktadır. Eğitim yapılarının yoğunlukla bulunduğu alan genç ve dinamik bir yapıya sahiptir. Kentin güneyinde yer alan Hikmet Şahin Kültür parkı ile başlayan yeşil koridorun kente değerek sonlandığı alan kent merkezine nazaran farklı potansiyelleri barındırmaktadır. Dolayısıyla İnegöl’ün çağdaş yüzünü yansıtacak ikincil bir merkez olma potansiyeli çok yüksek bir alandır.
Kentin güneyinde yer alan Hikmet Şahin Kültür Parkı ile başlayan ve kentin içerisine doğru sızan yeşil alan proje alanının bulunduğu bölgeye kadar yoğunluğunu koruyarak sürekli bir şekilde devam etmektedir. Kuzeye doğru devamlılığını koruyan ve tam da proje alanında kesintiye uğrayan bu yeşil alan projenin özellikle belediye hizmet binasının yerleşim kararında oldukça belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu bağlamda bu süreklilik kentin önemli bir meydanı olacak ve çeşitli kamusal kullanımlar ile beslenmiş bir boşluk ile bu sürekliliğin sonlandığı önemli bir alana dönüşecektir.
Öncesinde bir sağlık merkezine ev sahipliği yapmış proje alanı yapı bütünü dışında kalan oldukça yetişkin ağaçları barındırmaktadır. Bu ağaçlar güneyden gelen ve şehir merkezine doğru sönümlenen yeşil koridorun adeta son durağıdır. Yapıların yıkılması ile geriye kalan ağaçlar geçmişin birer izi gibi geriye kalan alanlar ile yalnızlaşmıştır. Proje tasarımında en öncelikli karar bu yeşil dokuyu bozmadan, onu etkin bir kullanıma dönüştürecek bir merkez tasarımıdır. Belediye hizmet binası dışında programda belirtilen kreş, çok amaçlı salon, restoran ve kafeler ile bu alan kentlinin bir uğrak yeri haline dönüşmeye çok müsait görülmektedir.
Belediye hizmet binasının zemin kat kullanımı kentlinin sıklıkla kullanacağı serbest bir dolaşıma olanak tanıyan ve tasarlanmış peyzaj alanı ile iç içe girmiş bir kurguda planlanmıştır. Ayrıca peyzaj içerisinde oluşturulan alternatif mekanlar, bu yapılar ile hiçbir ilgisi olmayan kentlinin de vakit geçirebileceği, bu alanların insanlar ile dolup taşacağı bir yer olarak ele alınmıştır.
İç mekan ve dış mekan arasındaki ilişki projenin önemli meselelerinden biri olarak görülmektedir. Ağaçlar arasına sızan yapının kendini bu alan içinde var etme biçimi de oldukça kritik bir konu olarak görülmektedir. Yazın masif bir etki ile doğu, güney ve batı yönlerinde ağaç yaprakları ile kuşatılan yapı doğal olarak gölge altında kalacak ve bu sayede iklimlendirme maliyetleri azalacaktır. Kış aylarında ise alanda yapraklarını döken ağaçlar sayesinde yapı güneş ışınlarından faydalanabilecektir. Yapının dışına geçirilen filigran iskelet yapı, içeriye düşen gölgeleri ağaç gölgelerinden ayrıştıracak, dolayısıyla yapay olan ile doğal olanın birlikteliği kat döşemelerinde ve duvarlarında okunabilecektir. Yapının iç ve dış mekanları arasındaki birbirine geçme durumu okunaklı bir tercihle ayrışan, bu mekansal farklılığın da hissedilebildiği bir sekans oluşturacaktır.
Dört adet yapı aralarında bırakılan boşluklar ve bu boşluklarda oluşturulan köprüler ile bağlantısı sağlanarak ağaçların arasında konumlanmaktadır. Cephedeki kılıfın kesintiye uğradığı bu alanlarda peyzaj ile iç mekan tamamen birbirine karışmaktadır. Yapıda birbirinden ayrı işlemesi planlanan, zaman zaman yapının içine dahil olmadan da çalışabilecek mekanlar tüm alanın yaşamasını sağlayacak şekilde yapının çeşitli bölgelerine dağıtılmıştır. Kullanıcı ve personel girişinin bulunduğu ana omurga kentli ile birlikte yaşayan ve gündelik hayatın bağlandığı peyzajın içerisine sızan ve yapının zemin katından patlayarak peyzaja doğru uzayan bir karaktere sahiptir. Bu alanlarda yer alan Kent Konseyi, Çözüm Merkezi, Tahsilat ve Tahakkuk servisleri adeta peyzajın içerisinde yer alan tekil yapılar gibi konumlanmaktadırlar. Belediye binası bu yeşil dokunun arasına sızarak bu birimlerin üzerine oturmaktadır. Bu sayede şeffaf bir işleyiş yapısal bir marifet ile bu alana perçinlenmiş durumdadır. Zabıtanın açık otopark alanında yerleşmesi ve onlara ait bırakılan otopark ile doğrudan işlemeleri planlanmıştır. Yine aynı yönden işleyen sosyal yardımlaşma birimi de gerekli zamanlarda yapıya girmeden dışarıdan da işleyebilmekte, çepeçevre tüm alanın aktif bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Makam girişi yapının güneyine yerleştirilmiştir. Bu alan güneyden gelen yeşil dokunun alana sirayet ettiği yerdir ve görece daha sakin bir alandır. Makam girişinden girer girmez hakim olunan meydan görüntüsü prestijli bir kabul alanına dönüşmektedir. Meclis salonu doğrudan meydandan çalışarak yapının diğer tüm bağlantılarının bir uzvu gibi doğuya doğru çekilen bir kolu haline dönüşür. Yapının içerisindeki bu yolculuk peyzajın içerisinde korunaklı bir alanda sirküle olunan bir kurguda tasarlanmıştır. Meclis salonu, meydana bakan kuzey cephesinde ve güneye bakan üst balkonda sırtları şeffaf olarak tasarlanmıştır. Mekanın karartılmasına ihtiyaç duyulmadığı zamanlarda perdeleri açık tutulacak, peyzaj ile bir bütünlük içerisinde kentle bütünleşik ve şeffaflığın sürekliliğini bu salonda da sürdürmeye devam edecektir.
Tüm alan rampalar ve platformlar ile engelli, bisiklet, çocuk arabası vb. ulaşımlara uygun halde tasarlanmıştır. Alandaki tüm kotlar rampalar ile de birbirine bağlanmış olup kamusal alandaki süreklilik kesintisiz bir biçimde devam etmektedir.