Barış Yavuz, Mete Palancı, Mehmet Davutoğlu, Okan Doğan ve Barış Bilgi'nin "Creathon’24 Fikir Yarışması" için tasarladığı proje, birincilik ödülünü kazandı.
Proje Raporu:
Alaaddin Tepesi, Konya’nın en eski ve en önemli tarihsel alanlarından biri olarak yüzyıllardır şehrin kalbinde yer almaktadır. Konya’nın Selçuklu döneminde başkent olduğu yıllarda inşa edilen Eflatun Mescidi, bu tepenin en dikkat çekici yapılarından biri olmuştur. Zamanla saat kulesi olarak da kullanılan bu yapı, şehrin hem toplumsal hem de mekânsal hafızasında önemli bir yer edinmiştir. Yüzyıllar boyunca Alaaddin Tepesi, halkın buluşma noktası olmuş, sosyal ve kültürel olayların merkezinde yer almıştır. Burada bulunan saat kulesi, yalnızca zamanı göstermekle kalmamış, aynı zamanda şehrin sembolü haline gelmiştir.
Bu bağlamda, Alaaddin Tepesi’nin tarihi ve kentsel önemi, günümüzde de yeni bir saat kulesi yarışmasıyla yeniden ele alınmaktadır. Ancak bu yeni saat kulesi, geçmişin işlevsel ve simgesel anlamlarını modern bir yorumla birleştirerek, sadece zamanı gösteren bir yapı olmanın ötesine geçmelidir. Bugün artık insanlar zamanı klasik saatlerle değil, dijital cihazlarla takip ediyor. Bu değişim, zaman algısının ve kentsel simgelerin yeniden düşünülmesini zorunlu kılmaktadır. Saat kulesi, 24 saatlik bir döngüyü sayısal olarak göstermek yerine, kentin hafızasında yer eden önemli anıları simgeleştiren bir yapıya dönüşmelidir.
Zamanın simgesel bir yorumunu sunan bu tasarımda, saat kulesi yalnızca saat dilimlerini değil, kentin hafızasında yer eden önemli anları ve olayları temsil edecektir. Geçmişin izleriyle günümüz arasındaki bağı güçlendiren bu yapı, zamanı koruyarak geleceğe taşıyacak, geçmişi bugüne yaşatan bir sembol haline gelecektir. Konya’nın geçmişinde insanlar, saatlerden çok olaylar, anılar ve ritüellerle zamanı algılamışlardır. Şivlilik, Fener Alayı, Şeb,i Arus, Ahilik Kültürü gibi kente özgü anlar, saat kulesi tasarımında da farklı şekillerde vurgulanacaktır. Bu bağlamda, saat kulesi sadece bir yapı değil, Konya’nın kültürel ve tarihsel derinliğini günümüzle buluşturan bir anıt işlevi görecektir.
Bu yaklaşımda, zamanın sadece mekanik bir ilerleyiş olmadığı, aksine kentin hafızasında önemli yer eden anların yaşatıldığı bir kavram olarak ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Saat kulesi, 24 saati göstermenin ötesinde, kentin simgesel hafızasını yansıtan bir yapı olacaktır. Bu saat kulesi, Konya’nın tarihinde halkı bir araya getiren anları, kültürel etkinlikleri ve sosyal buluşmaları yaşatan bir “hafıza saati” olarak işlev görecektir.
Tasarımımızda, zaman kavramının soyutluğuyla birlikte Alaaddin Tepesi’nin tarihsel dokusu, sürdürülebilirlik konusu ve etkileşim alanı olarak kullanılması da ön planda tutulmuştur. Geçmişte de tiyatro etkinliklerinin yapıldığı bu alanda haftanın belirli günlerinde bu izlerin korunmasını devam ettirerek ve yılın önemli anlarında yapılan ritüelleri bu alana taşıyarak aslında geçmişi günümüzde devam ettiriyoruz.
Ana tasarım kararımızda, kentin geçmişten gelen tarihsel sürecini bir çizgisel zaman ve dairesel zamanın ötesinde birbiriyle dönen ve kesişen bir formda ve ardından ilk yerleşim alanlarından olan Çatal Höyük’ün o yerleşim biçimini kübik bir formda ele alıyoruz. Bunların birbiriyle etkileşimi sonucunda alana doğru dallanan o küplerinde yapılacak etkinlikler için bir amfi alanı oluşturmasını istiyoruz.
Zamanı yaşarken korumaya çalışıyoruz.