1. Ödül, Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi Mimari Proje Yarışması

Mimari Açıklama Raporu

Lüleburgaz Yıldızları Akademisi, kadınların toplumsal hayata katılımlarına, üretimlerine ve diğer ailesel problemlerinin çözümlenmesi ve destek olunmasına yönelik bir yapı. Ağırlıklı olarak çocuk ve kadınların uzmanlarla iletişim kurarak gelişim ve üretim anlamında etkinliklere katılabilecekleri, çeşitli kongre ve seminerlere halkın da katılımıyla birlikte çözümler üretileceği bir merkez.

Kadın sığınma evi ve çocuk bakım evleri, kreşin de bulunduğu merkez kullanıcıların yapıyla güçlü bir ilişkiye girmesini yapının 24 saat kullanılmasını sağlıyor. Bu yüzden merkezde kentten farklı olarak bir yaşam örgüsü oluşuyor. Bu yaşam örgüsü spor alanları ve ekolojik tarım alanları, üretim atölyelerinin de etkisiyle yeni bir tür insan-doğa-yaşam ilişkisi çerçevesi kuruyor. Akademi bir anlamda komün bir yaşam formunu geliştiriyor.

Lüleburgaz kent merkezi dışında, yeni gelişmekte olan konut bölgesinde, boş bir yapı adasında tasarlanan akademi, yapı adasının yaklaşık %50′ sinde, belirlenen sınırda yapılaşan, kalan alanların ise açık alan önerileriyle değerleneceği bir parsel.

Alanın doğusundan geçen İstasyon Caddesi kentten ulaşımı sağlayan en önemli arter. Akademinin ana girişi bu caddeden alınırken kadın sığınma evi ve çocuğa yönelik birimlerin girişleri kuzeydeki sokaktan alınmıştır. İstasyon Caddesi’nden alınan girişe yakın olarak konumlanan ortak sosyal mekanlara halkın böylelikle kolay ulaşması sağlanmıştır. Üst kotta oluşturulan açık yaşam platformuna çıkan amfi de girişten algılanmaktadır. Üç ana avlu ve bu avluların platform ve zeminle ilişkilerinin kurguladığı yaşama yönelik ölçekli mekanlardan oluşan tasarım bu anlamda bir takım duyarlılıkları barındırmaktadır.

Öncelikle az katlı, avlulu yapı tipolojisi kullanıcıları ürkütmeyen, oluşan iç sokaklarla sürprizli mekanlar yaratan, avlularında etkinlik ve doğayla ilişkilenme şansı sunan bir yapılaşmadır.

Her ne kadar 2 ana avlu dışa açılabiliyorsa da çocuk mekanlarının ve kadın sığınma evinin korunaklı bir avlusunun olması kullanıcı psikolojisini olumlu yönde etkileyeceği düşünülmüştür.
Kadın, çocuk kullanıcıları açık teraslara, avlulara oradan da açık alanlara ulaştıran mekanlar silsilesi yapının genel mekânsal karakterini oluşturmaktadır.

Açık alanlarda önerilen açılabilir, kapanabilir örtüler iklim değişikliklerine göre yağmur sularını toplama, güneş enerjisini tutma gibi fonksiyonellikleriyle hobi bahçelerinin sulanması ve bahçenin aydınlatılması gibi işlevlere yardımcı olmak amacıyla önerilmiştir. 

Lüleburgaz Yıldızları Kadın Akademisi

Etiketler

10 yorum

  • hasan-ozbay says:

    Kutluyorum. Umarım hayal ettiğiniz gibi gerçekleşir.
    Ben proje üzerinde yorum yapmak için yazmıyorum. Bir hatırlatma yapacağım. Jürilerin görevi salt proje seçmek değildir. Tüm süreci yönetmektir. Yarışma şartnamesinde işin nasıl verileceği anlatılırken, “Mimarlar Odası Lüleburgaz tarifesi kullanılacak” ifadesi kullanılmış. Lüleburgaz’da da oda katsayısı %50. Yapı sınıfı da 4B. Buna göre mimari proje bedeli 75.000 TL tutuyor. Buna mühendislik hizmetlerini de katarsanız en fazla150-180.000 TL proje parası çıkar. Ulusal bir yarışmanın karşılığı bu mudur. Birileri kolokyumda jüriye sorsa da öğrensek.

  • omer-yilmaz says:

    Hasan Özbay’ın açtığı konu çok önemli. Uzun vadede yarışma yoluyla nitelikli yapı üretiminin önünde ciddi bir engel oluşturabiliyor bu sorunun neden oldukları.

    Kamu kurumları Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi söz konusu iken nasıl oluyor da Oda fiyat tarifesini kullanabiliyorlar, bu benim aklıma Lüleburgaz Belediyesi için gelen bir soru. Gerçi tüm Türkiye’de artık standart olarak kullanılıyor, biliyorum ama yanlış.

    Bir yapının projelendirilmesinde Oda, kendi üyelerinin hakkını korumak için en düşük bedeli belli eder. KİK mevzuatı ise en yüksek olanı. Yani Oda’nın fiyatından aşağıya ama KİK Mevzuatı’nın (yani Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi’nde anlatılanlar) gösterdiğinden yukarı fiyatla proje yapamazsınız.

    Hal böyle iken en düşük fiyatla yapılacak demek gerçekten hiç de doğru değil, mimarı ta en başından güç bir durumda bırakmak demek bu.

    Bir arkadaşımla konuşurken “biz her yer için fiyat verirken (atıyorum) Adana’yı alıyoruz, oranın katsayısı 1” demişti. Oda, hesaplama yönteminde bir revizyon yapmalı, katsayı son derece manasız bir çarpan olarak karşımızda. İş Türkiye’nin daha az gelirli bir yerinde diye İstanbul’daki bir mimarlık ofisinin giderleri azalmıyor, işi aynı bedele yapıyor, yapması gerekiyor.

    Neyse uzun konu.

  • omer-yilmaz says:

    Hiç itirazım yok bu son yazılanlara da.

    Ama bizim mimarlar olarak şu konuda hemfikir olmamızın önemli olduğunu düşünüyorum:

    1- Oda, yapısı gereği, üyesinin çıkarlarına uygun olarak ASGARİ ücret belirler. Öyle olmalı, mantıklı olanı, zaten herkesin de “aman asgariden aşağıya olmasın” dediği durum bu.

    2- Kamu, işveren olarak, kamu olduğu için parasını dikkatli harcamak ister. Bu nedenle AZAMİ ücret belirler. “Bundan daha fazla harcarsanız yakarım” diyerek hepimize ait olan parayı korur. Amaç budur. (Hoş proje bedellerinde bana göre ne kadar çok harcanırsa o kadar iyi. Sonunda inşaatın toplam bedelinin Türkiye’deki pratikte %1 ila 5’inden daha nitelikli yerlerde bile en çok 10-12’sinden bahsediyoruz.)

  • hasan-ozbay says:

    Mimarlar Odası hesap yöntemi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Ücret Şartnamesi) bir zamanlar farklı idi. Oda, ikilik yaratmamak için, kendi yöntemi yerine Bakanlık usulünü kabul etti. Ancak bu arada “bölge katsayısı” icat eti. Ekonomik olarak az gelirli bölgelerde mimarları zor durumda bırakmamak için. Ama bu katsayılar ilginç. Lüleburgaz’da %50, Mardin’de %100. Belediyeler açtıkları yarışmalarda, genelde proje bedelini azaltmak için oda tarifesini mimarlara dayatıyorlar. Bu yarışmada da jüri bu durumu legal hale getirmiş, oda katsayısı geçerlidir demiş. Yapması gereken tam aksi oysa.

  • hasan-ozbay says:

    Proje ücreti konusunda sonuçta şu durum oluştu. Oda’nın asgari ücreti ile Kamu’nun azami ücreti aynı bedel. Mimarlık, Mühendislik ücret şartnamesi üzerinden indirim yaparsanız, Oda’nın asgari ücretinin altına iniyorsunuz. Ama dediğin gibi hepsi de batıdaki ücretlerin altında. Almanya’da sadece mimari hizmetin oranı %8. Yapı maliyetleri de bizim en az 3 misli. Burada ise jüri baştan %50 indirim yaptırıyor.

  • sinan-omacan says:

    Sayın Özbay,
    Bu yarışmanın jüri başkanı olarak, eleştirinizi (haksız ithamlarınızı da sakince bir kenara koyarak) duyduğumu söylemekle yetineceğim. Ötesini şayet kolokyuma gelirseniz konuşabiliriz. Jürinin, “proje seçmek dışındaki görevleri” konusundaki hatırlatmanızı gülümseyerek karşıladım diyebilirim.
    Sevgi ve saygılarımla.

  • omer-yilmaz says:

    Sayın Özbay,
    Kolokyuma gitti iseniz bize de aktarır mısınız gelişmeleri.

  • devrim-cimen says:

    Bizim gibi kentlerinde iktisadi koşulların radikal değişimler gösterdiği ülkelerde işin hangi kente yapıldığını referans alan bir fiyatlandırma politikası pek doğru değil. Bu anlamıyla muğlak ve kanımca hatalı bir bedel tanımını referans alıp bir de onu bu muğlaklığa tezat şekilde sabitlemek problemli.

  • hasan-ozbay says:

    “Birinci seçilen projenin proje ve kontrollük hizmetleri bedelleri TMMOB Mimarlık Hizmetleri Şartnamesi uyarınca sözleşme yapıldığı yıldaki yapı birim maliyetine göre ve yapının ilgili yapı sınıfı 4B alınarak Lüleburgaz Proje Hizmet Katsayısı ile hesaplanacaktır. Açık ve yarı açık alan tasarımları için de ayrıca peyzaj mimarlığı proje/planlama hizmet sınıflarına göre birim, yaklaşık uygulama maliyetleri 3. sınıf baz alınacaktır. ” Sevgili Sinan yukarıdaki ifadeler şartnameden alındı. Mimarlar Odası Lüleburgaz katsayısı ise %50. Bu durumda jüri yarışmayı kazanan müellifin işi %50 indirimle yapmasını baştan kararlaştırmış oluyor. Şimdi burada “haksız itham” nerede. Şartnameye bu cümleyi ben mi yazdım? Jüri’nin görevi bunları da düzenlemek. Kolokyuma gelemedim. o yüzden ne konuşuldu bilmiyorum. Zaten büyük kentler dışında da sadece derece alanlar geliyor. Birincilere kolay gelsin demekten başka kelime bulamıyorum.

  • siddik-guvendi says:

    Merhaba,
    Kolokyuma gittim ve bu konu ile ilgili bir soru sordum. Jürinin verdiği cevaptan anladığım, aslında kendilerinin de bu durumun pek farkında olmadıkları oldu. Zira ‘her yarışmada bölye değil mi zaten’ mealinde bir cevap aldım. Lüleburgaz Terminali şartnamesinden örnekleyerek durumu açıklamaya çalıştım. İki şartname arasındaki fark şöyle;

    Lüleburgaz Terminali:
    – Mimarlık ve mühendislik projelerin fiyatlarının hesabında aşağıdaki yapı sınıfları dikkate alınacaktır
    -Kapalı Alan: IV – B
    -Açık Alan Düzenlemesi : II –B

    -Mimarlık ve mühendislik proje (PİD) ücretleri hesabi Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi’ne göre yapılır. Proje ücretinin hesabında sözleşme yılı yapı yaklaşık birim maliyetleri ve birincilik ödülü kazanan projenin inşaat alanı hesaba esas alınır.

    – Mesleki kontrollük ücreti Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri Şartnamesi esaslarına göre bu şartnamede belirtilen Mimarlık ve Mühendislik Hizmetleri sınıfları üzerinden hesaplanacaktır.

    Lüleburgaz Kadın Akademisi:
    Birinci seçilen projenin proje ve kontrollük hizmetleri bedelleri TMMOB Mimarlık Hizmetleri Şartnamesi uyarınca sözleşme yapıldığı yıldaki yapı birim maliyetine göre ve yapının ilgili yapı sınıfı 4B alınarak Lüleburgaz Proje Hizmet Katsayısı ile hesaplanacaktır. Açık ve yarı açık alan tasarımları için de ayrıca peyzaj mimarlığı proje/planlama hizmet sınıflarına göre birim, yaklaşık uygulama maliyetleri 3. sınıf baz alınacaktır.

    Yani, Lüleburgaz Terminali şartnamesinde Çevre ve Şehircilik bakanlığı hesap yöntemi kullanıldığından bölge katsayısı uygulaması söz konusu olmadı. Lüleburgaz Kadın Akademisi şartnamesinde hesap yöntemi Mimarlar Odasına göre belirlendiğinden proje bedeli olması gerekenin %50’si olacak.

Bir yanıt yazın