PROJE RAPORU
Yapıtlar oluşum süreçleriyle beraber kenti ve kentliyi yeni bir sürece taşır. Bu süreçle beraber yapıt ve etki alanı olarak kent dünden farklılaşmış olur.
Yapıtlar kamusal alanlarda hafızayı tarifler, kentin kullanıcı alışkanlıklarını yeniden şekillendirir ve geliştirir. Sanatçının fikri ele alış biçimi, yere ait ve çevresel durumları ile tek bir tasarım ortaya çıkartırken, kullanıcılar ortaya çıkan tasarımdan sonsuz fikir ve yorum üretirler. Proje kapsamında, yapıtın sadece ürün üzerinden değil, çevresi ve kent ile olan etkileşimiyle ele alınması gerektiği düşünülmüştür. Kentsel gelişme aksında olan yarışma alanı çevresel, beşeri etkiler düşünülerek tasarlanmıştır.
Yarışma alanı Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, ilçenin çağdaş kent kimliğinin izlerini taşıyan bir lokasyondadır. Üst ölçekte kentsel büyüme aksında yer alan proje alanı, tarım arazilerinin konutlaştığı bölgede, kentsel boşluk denilebilecek bir alanda bulunmaktadır.
Üçgen biçimindeki parselde yer alan park alanının iki tarafında araç yolu, kuzeyinde ise otopark yer almaktadır. Doğu cephesinde bulunan Ahmet Taner KIŞLALI Caddesi, caddedeki yoğun araç trafiği ve beraberinde getirdiği gürültü ile önemli bir tasarım kriteri oluşturmaktadır.
Yarışma alanında kısıtlayıcı tasarım kriteri olarak çevresel gürültü ve kentsel büyüme aksı öngörülmektedir.
Sağlık çalışanları tanım olarak farklı bağlamlarda tartışılabilir. Bu da kavram olarak değişen spektrumlarda karşılık bulabilmektedir. Özellikle Covid-19 pandemi döneminde mesleki tanımın ötesine geçerek bir toplumu ve dönemi etkileyen tanımlar üstü ifade haline gelmiştir. Bu sebeple sağlık çalışanları kavramı toplumda yaşanılan ,tariflenemeyen belirsiz duygu ve düşüncelerin zihinlerdeki imgesi halini almaktadır. Bu yüzden kavramı, tanımdan ziyade altında yatan fikir ve olgularla ele almak daha doğru olacaktır.
“tedavi etmek, insanların sağlığını korumak ve iyileştirmek; ruhen, bedenen ve sosyal yönden tam bir iyilik halinin oluşmasını ve bunun devamını sağlamak amacıyla değişik sağlık meslek üyelerinden bir araya gelen ve birbirlerini tamamlayan, bu kapsamda her biri kendi görevini yerine getirip, bilgi ve deneyimlerini sürekli paylaşan, ortak kararlar alıp, bu kararı da yine birlikte uygulayarak doğrudan sağlık hizmetine katılan kimseler ile, başka meslek üyelerinden de olsa, sağlık hizmetinin sunulmasına ilişkin organizasyonda yer alan, dolaylı da olsa bu hizmet içerisinde mesleğini sürdüren kimseler”1
Yapılan mesleki tanım üzerinden sağlık çalışanlarının temsil ve düşündürdükleri yeniden yorumlanmış, kavramsal tasarım fikir başlıkları üretilmiştir.
-tekil ve bütün olma hali:mesleki takım çalışması
-görünürlük ve görünmezlik:toplumsal var olma hali/emek
-belirsizlik: farklı durumlarda kritik olgular
-boşluk-dolu: bir arada ve ayrı olma hali
Bu genel kavramsal şemaya ek olarak, modern Türkiye’nin sağlık kurum ve sisteminin temelini atan Dr. Refik Saydam ve sağlık emekçilerinin geçmişten günümüze bıraktığı iz ve anlam üzerinde durmak da önemli bulunmuştur. Kurulan bu modern sistemin ilk ayak izlerinden günümüze uzanan süreçteki devamlılık, kararlılık ve tamamlayıcı olma hali
-süreklilik : koruyuculuk ve ebedi var olma hali kavramı üzerinden ele alınmıştır.
Yapıt ve çevresinin kentsel boşluk olarak görülmesi ve yapıtın çekim noktası oluşturması hedeflendiği için tasarımda meydanlaşma önemsenmiştir. Yapıtın, arsanın merkezinde, çevre yol ve otoparktan en uzak noktada yer almasına dikkat edilip, peyzaj ile bütünleşik kurgusunda, çevresel ses ve görüntü kirliliği engellenerek, kullanıcının doğa ile izole hissedebileceği mekansal bir tasarım sunulmuştur.
Yapıt topografya ile birlikte bir bütün olarak ele alınmıştır. Projenin, meydan avlu ve duraksama mekanı gibi olguların merkezinde, farklı kotlar arasında şekillenmesi, yapıtın arazinin merkezinde yer almasını sağlamıştır. Yapıt ve topografyanın kurduğu ilişki sayesinde doğanın(park ve peyzajın) yapıtın çevresinden içine süzülmesi yapıtla erimesi düşünülmüştür.
Yapıt, modüler birimlerin bir araya gelmesiyle rasyonel şekilde meydanı tanımlayan kare formundadır. Tasarımın ritimsel doluluk-boşluk etkisi ve topografyayla kurduğu tariflenemeyen belirsiz ilişkiler, sağlık çalışanları tanımının çağrıştırdığı fikirsel kavramların yapıta yansımasıdır.
Kentsel aks doğrultusunda güneyden kuzeye doğru ilerlerken peyzaj içinde belirli belirsiz gözüken yapıt, yaklaştıkça topografyadan fırlamışçasına ağaçlar arasından kentliyi karşılamaktadır. Yapıta daha da yaklaşıldığında yansıtıcı panellerin ritimsel dizilimi gökyüzünü, doğayı ve çevresel hareketleri cephe üzerinde yansıtmaktadır. Farklı bakış noktalarından farklı perspektifler sunan yapıt, gökyüzü ile peyzaj kesişiminde göz hizasında yer almakta, kullanıcıya peyzajı ufuk çizgisi ile birlikte görebileceği bir an yaşatmaktadır . Yapıta dokunulabilecek kadar yaklaşıldığında, yapıt geçişe imkan verecek kadar yüksekte fakat topografyadan fırlayan formu ve kare geometrisi ile geçiş için bir eşik yaratmaktadır. Bu eşik sayesinde yapıtın içi ve dışı arasında mekansal gerilim oluşması istenmiştir. Hafıza avlusunda anma törenleri ya da kentsel çekim noktası olarak kullanılabilen tanımlı bir duraksama mekanı oluşturulmuştur. Peyzajla yapıtın girdiği ilişki sayesinde, yapıt kimi yerde topraktan çıkar, kimi yerde konsol olarak uçar, kimi yerde ise peyzaja dokunmak ile dokunmamak arasındaki belirsizliği tarifler. Böylece farklılık ve farkındalık artar, duruma göre şekil alan bir tasarım elde edilmiş olur. Çerçeve formunun düzenli rasyonelliği topografya ve peyzaj ile olan ilişkisi sayesinde her konumda farklılaşmış ve zenginleşmiştir. Kentli için özelleşmiş deneyim mekanı yaratılmıştır. Kısıtlı bir biçimde peyzaj ile yeniden diyalog kurmasını sağlayan açıklıklara ve doluluklara sahip tasarım bellekte flu etkisi oluşturmuştur.
Sağlık Çalışanlarına Adanmış Bir Sanat Yapıtı Yarışması Sonuçlandı