Akın Yalvaç, TED Üniversitesi tarafından açılan Yüzüncü Yıl Anı Objesi Tasarımı Öğrenci Yarışması'nda 1. ödüle layık görüldü.
Tarihin dokusunda kalan, geleceği aydınlatan, amanda kaybolmayan, geçmişin sessiz tanığı ve geleceğin umut ışığı.
İz anı objesi, geçmiş ile bugün arasında bir bağ kurarak temsil niteliğini metafor ve soyut ilişkiden besleyen bir hatırlatıcıdır.
‘Anılacak’ kavramının kullanıcıya ancak incelediğinde ve düşündüğünde ileten soyut temsilin somut bir biçimidir. Geçmiş, vurgu ve temsil üçlemesini esas alan iz, soyut ile somut arasında bir araftır.
İlk aşamada Türkiye Cumhuriyeti’nin köklü geçmişine, verimli topraklarına ve bu toprakları korumak için fedakarlık yapan vatanseverlere gönderme yapar. Masif Altlık, Cumhuriyet’in sürekliliğini sembolize ederken, toprak altında yatan vatan evlatlarının önemini vurgular.
Dikey doğrultuda farklılaşan ikinci parça, Türkiye Cumhuriyeti’nin 7 bölgesini temsil eder. Dikey konumlandırılan bu parçalar, Cumhuriyet’in kuruluşu için her bölgede gerçekleşen eşzamanlı direnişi ve bu süreçte yaşanan acıları sembolize eder. Her bir parça, Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerini ve ortak direnişi ifade eder.
Ahşap gövde ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceğe yönelik umutlarını simgeleyen bir merdiveni anımsatır. Bu merdiven, “İstikbal Göklerdedir” sözünün soyut bir temsilidir. Her bir basamak, 10 yılı temsil ederken, 10. basamak 100. yılı simgeler. Ön yüzdeki 6 farklı çizgi ise Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik, Halkçılık, Laiklik, Devletçilik ve Devrimcilik ilkelerine atıfta bulunur.
İz anı objesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin derin köklere, ortak direnişe ve geleceğe olan inancını yansıtan anlamlı bir tasarımdır. Bu obje, geçmişten gelen izleri taşırken geleceğe dair umut ve aydınlık bir perspektif sunar.