1. Ödül, ZT Ödülleri: NİŞ

1. Ödül, ZT Ödülleri: NİŞ

Proje Raporu

INBORN

“Ne zaman değerlerimizi yok etsek, doğaya dönmeye meylederiz” (Rousseau, 1762).

İnsanın doğa içindeki yerinin ve rolünün bir sorgulaması.

Doğal bir süreç olan dağların oluşumu, yapılanışı düşünüldüğünde, sürecin girdileri olarak ele alınabilecek olan kıvrılmalar, bükülmeler, kırılmalar, bir araya gelişler, kaynaşmalar mimari düzlemde de inşaya ait kavramlar olarak ele alınabilir. Doğa mimarlığın orijinidir. Doğadan korunmak için bulunulan eylemlerin, yine doğanın getirdikleriyle sonuç bulması ilk mimari mekanları oluşturmuştur.

Önerilen yaşam alanında doğanın izlerini taşıyabilmek adına toprak yığını dış formu verecek şekilde kalıp olarak kullanılmıştır. Toprağın barındırdığı her iz, doğadan gelen ancak insanın yaşayabileceği gerekli yaşamsal fonksiyonu karşılayabilecek olan yeni mimari mekana aktarılmıştır. Yaşamsal ihtiyaçları hacimsel olarak karşılayacak şekilde iç boşluğun kalıbı oluşturulmuştur.

Üzerine dökülen akışkan ile madde kendi formunu kazanmış iç ve dış referanslar ile var olandan var olmayanı yaratmıştır.

Kalıptan ayıklama sürecinden sonra yaşanabilir mekan doğanın bir parçası niteliğinde var olur.

Bu noktadan sonra keşfetme süreci başlar. İnsan fiziksel gereksinimleri için onu deforme edebilir, eklemeler yapabilir. Doğaya ulaşma çabasında oluşturulan mekan, keşfetme, kaybolma gibi eylemlerle birçok fonksiyonel potansiyel barındırır. İnsanın spesifik bir yemek yeme veya oturma alanı yoktur. İnsan bunu keşfeder. Yaşam alanına kendine göre, kendine de yaşam alanına göre müdahalelerde bulunur.

Aidiyet hissi burada daha çok yoğunlaşır. Zaten doğaya ait olan insan, kendi nişini oluşturdukça o yerle bütünleşir.

Etiketler

Bir yanıt yazın