Eskişehir İli, Sivrihisar İlçesi Saat Kulesi etrafında planlanan rekreasyon alanı, Sivrihisar’ın sahip olduğu doğal ve kültürel değerlerin panoramik olarak gözlemlenebileceği parçalı-kademeli platformlar dizisi olarak ele alınmış.
Atölye Kolektif, projeyi anlatıyor:
Geleneksel sivil mimari karakterini büyük ölçüde koruyan Sivrihisar’da, karakteristik sokakların yanı sıra üç önemli anıtsal yapıyı birbirine bağlayan bir kentsel sistem kurgusu üzerinden hareketle tasarım süreci geliştirilmiştir. Proje, Selçuklu dönemi yapılarından Ulu Cami (1231) ile Surp Yerortutyun Ermeni Kilisesi’ni (1881), Saat Kulesi (1900) üzerinden bağlayan alternatif bir hat, bir ara durak noktası olarak düşünülmüştür.
Yerinde yapılan gözlemlerde söz konusu alanın her yaştan Sivrihisarlı için önemli bir buluşma / izleme noktası olduğu saptanmıştır. Bu bağlamda projenin yerleşim sakinleri ve dışarıdan gelen ziyaretçiler için bir dinlenme ve seyir platformu olması hedeflenmiştir. İçinde bulunulan doğal-kültürel peyzaj alanı dikkate alınarak, topografyaya en az müdahale ile eklemlenmek temel tasarım kriteri olarak benimsenmiştir. Saat Kulesi ve üzerinde konumlandığı kayalıkların kent için odak noktası olması dolayısıyla, projenin bu odak olma özelliğini kesmeyen, aksine baza etkisi yaratarak kuvvetlendiren bir etki doğurması amaçlanmıştır.
Proje alanı fiziksel özellikleri bakımından incelendiğinde, önceki yıllarda yapımına başlanan, fakat tamamlanamamış seyir terası ve merdiven uygulamasının doğal kaya dokusunda bozulmalara neden olduğu görülmüştür. Tahribata uğramış olan bu yüzeyler, projede ana platformların konumlanacağı alanlar olarak tercih edilmiştir. Yerinde yapılan ankraj denemeleri ve çekme testleri sonucu kayaların birer doğal taşıyıcı eleman olarak kullanılabileceği anlaşılmıştır. Bu doğrultuda çelik strüktürel elemanlar kayalara noktasal ankrajlar ile bağlanmış, sistemin araziye en az müdahale ile temas etmesi sağlanmıştır.
Korkuluk ve döşeme sistemlerinde, hem çelik strüktür hem de çevre ile uyumlu olabileceği düşünülen malzeme tercihlerinde bulunulmuştur. Tüm sirkülasyon elemanları ve platformlar ısıl işlem görmüş ahşap malzeme ile kaplanmıştır. Korkuluklarda çelik halat ve cam malzemeler kullanılarak kayalık görünümünün kapanmasının önüne geçilmiştir. Konsol döşemelerin uç kısımlarında lamine cam döşemeler oluşturularak, bu alanlarda hem yüksekliğin hissedilmesi hem de doğal dokunun kesintisiz bir şekilde algılanması sağlanmıştır.