Çeşme Paşalimanı bölgesinde yaklaşık 1.600 m² büyüklüğündeki proje arazisi deniz seviyesinden başlayarak kademeli olarak 9 metre yüksekliğe ulaşır.
NVA Noyan Vural Architects, projeyi anlatıyor:
Toplam 675 m2 kullanım alanına sahip yapıya dair iki önemli tasarım kararlarından ilki, komşu yapıların yakınlığı sebebiyle bu üç yönde cephe vermemek ve denize yönelmek, ikincisi ise çevredeki yapıların her birinin ayrı bir mimari karakteristik özelliklerinden bahsedilmesinin imkansızlığına karşın yatırımcı ile hemfikir olunarak özgün, heykelsi bir mimari dil kullanılmasıdır. Proje, yatırımcıyla gerçekleştirilen dördüncü proje olması sebebiyle yıllar içinde gelişen mimari proje yaklaşımı, detaylar ve malzeme tercihlerini yansıtan son halkadır. Yapının cephe karakteri sokağa yönelirken tamamen sağır, komşu parsellere yönelirken kısmi kapalı, denize yönelirken ise tamamen şeffaf olarak tasarlandı. Yan cephe ve deniz cephesindeki geçirgenlik, sürekliliği olan bir yırtıkla vurgulandı. Mevcut kademeli topografyanın izini takip eden her peyzaj katmanı birbiriyle bağlanarak yapının sirkülasyonuna eklendi. İki konsol arasında oluşan boşluk, cephedeki yırtık, alışılagelen cephe biçimlerini değiştirerek ancak yapıya girdikten sonra hissedilebilecek sürprizli açılımlar yarattı. Gün ışığı ve deniz manzarasının yapının tüm kademelerinde deneyimlenmesi amaçlandı. Dış mekanda denize doğru tasarlanan geniş yeşil alan ve peyzaj tasarımında zengin kullanıma dikkat edildi. Bölgedeki nüfus ve yapılaşma yoğunluğunu düşünerek, yapıyı kullanıcı için olabildiğince içe dönük bir yapı haline getirmek ve geride durmayan, cüssesini saklamayan bir yapı tasarlamak istedik. Yol cephesinde dışa tamamen kapalı, monolitik kütle, deniz cephesindeki boşluklar, kademeli uzayan konsollar ve peyzajdaki kademelenmenin yardımı ile parçalandı.
Büyük ölçüde yazın kullanılmasına karşın, tüm sene kullanılması öngörülen, çeşitli iklim şartlarına uyum sağlayabilen farklı kullanım senaryolarını içeren bir yapı. Bu bağlamda açık, yarı açık, açık ama korunaklı ve istenildiğinde açılabilen kapalı alanların birbirleriyle hem yatayda hem de düşeyde sıkıca bağlanması, alanlar arasındaki görsel ilişkinin olabildiğince akışkanlaştırılması bu yapının mekan kurgusunu koşullayan yönelimler oldu.