YALIN Mimarlık ve Kentsel Tasarım ve KÂAT - KaraatlıAtan Mimarlık tarafından tasarlanan Kuveyt Yeni Merkez Binası ve Konferans Merkezi Projeleri, İki Aşamalı Uluslararası Mimari Proje Yarışması’nda finale kaldı.
Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
Yarışma, Kuveyt’te araştırma ve geliştirmenin yanı sıra bilim, inovasyon ve teknolojiyi finanse etme, geliştirme ve ilerletme konusunda önde gelen kuruluş olan Kuveyt Bilimi Geliştirme Vakfı (The Kuwait Foundation for the Advancement of Sciences – KFAS) tarafından organize edildi. Yarışmanın konusu, Kuveyt’te yer alan KFAS Merkez Ofis Binası ile Konferans Merkezi için mimari tasarım ve Kuveyt Körfezi bölgesindeki sosyo-ekonomik gelişmeler için gelecekte bir model olması beklenen, iki bina arasında yer alan promenatın kentsel tasarımını içermektedir.
Gelecek, geçmişten bağımsız olarak düşünülemez. Aksine geçmişe bağlı, ondan öğrenen, türeyen bir kavram olarak algılanmalıdır. Geleneklere, yere, iklime ve insana göre şekillenir. Bu çerçevede KFAS projesi için bilim ve gelecek perspektifini bağlamından öğrenerek, anlayarak kurgulamaya çalıştığımız bir tasarım olarak tarif etmek kaçınılmaz olmaktadır. Kuveyt için geçmişten ve coğrafyanın zorluklarından, doğadan öğrenecek çok şey var. Sert bir çöl iklimi, sıcak ve nemli deniz cephesi… Geleneğin içinden gelen avlu, gölge, sokak dokuları, basit ama bulunmaz referanslardır. Projenin hedefi bu referansları ve öğretileri gelişi güzel öylesine tüketilecek içi boşaltılmış mimari motifler olarak kullanmak yerine bilimsel bilgi yardımıyla geleceğe yansıtmaktır.
Kentler, içinde insanların etkileşim kurduğu makro mekan düzenleridir. Bu anlamda tasarım, sadece iki yapı ve arasındaki peyzaj olarak tarif edilmek yerine; bir kentsel kurgu ve ona bağlı farklı fonksiyonda unsurlar olarak görülmelidir. Asıl amaç, program ile tarif edilen iki yapıyı birbirine sıkı sıkıya bağlayan açık, yarı açık ve kapalı alanlardan oluşan bir sistematik kurmaktır. Bu kurgu aynı zamanda yakın çevrede oluşturulmuş sahil düzenlemesi ve gelecekte oluşturulacak yeni bağlantılara entegre olma potansiyelini de içinde barındırmaktadır. Bu sistematik dış mekan kullanımına özendiren, aktif – pasif, açık – yarı açık kullanımlar ve bilim parkı fikri ile kaynaştıran unsurlarla çevreleniyor. Bu çerçevede tasarım temel ilkesini, çevresindeki kentsel kurgu ile sıkı ilişkili bir dizi program ile kuşatılmış yeni yapay bir örüntü ya da kentsel topografya kurgulamak oluşturuyor. Bu doku, iki yapı arasında sürekli bir zemin bağı oluşturuyor. Bir yandan saçaklar arasında devam eden yarıklar, avlular, açıklıklar ile desteklenirken; diğer yandan irili ufaklı odalar ve farklı programlar bu doğrultu üzerindeki ziyaretçiyi içine doğru çekiyor. Gölgeler, su, rüzgar hareketi, avlular, kuleler, pasaj ve sokaklar bu geçiş alanını yaşanabilir bir alt dünyaya dönüştürüyor. Söz konusu bilim parkı ziyaretçilerin su, hava, peyzaj, ışık, rüzgar, koku, ses gibi temel doğa etmenlerini farklı şekillerde deneyimleyebilecekleri yenilikçi bir bilim ve gözlem parkı olarak tasarlandı.
Projenin ana dilini oluşturan gölgeli, saçaklı, avlulu doku; istifler ve yığınlar halinde her iki tarafta da yükselerek ofis ve konferans merkezi binalarını oluşturuyor. Binalar; üst üste saçakların, ara boşlukların, teraslar, avlular ve atriumların meydana getirdiği bir mekan kurgusuna sahip. Her iki yapı da bambaşka bir karakter, sirkülasyon, boşluk ve mekan hiyerarşisine sahip olsa da yatay saçaklar, geniş konsollu teraslar ve peyzajın etkisi ile benzer bir aksana sahipler. Yapıların zemin katta yer alan kamusal programları sürekli kentsel peyzaj zincirinin bir parçası olarak kurgulanmıştır. Kesintisiz sokak hattı atrium alanlarının içinden geçerek park ve denize ulaşmakta, böylelikle süreklilik sağlanmaktadır.