Batu Kepekcioğlu ve ekibi, Bir Uygarlık Odağı Olarak Şehir Meclisleri Binası İçin Fikir Projesi Yarışması'nda 2. mansiyon kazandı.
“Kentsel demokrasi yurttaşların bir araya gelme umudunu gerçekleştirmek için tüm kentin ilişki kurabileceği birleştirici politik bir zemindir” (Sennett, 1998)
Öneri, açık, eşitlikçi, anlaşılır ve paylaşımcı demokratik yönetim ideallerinin yalnızca bir formla sembolize edilmesi yerine, bu ideallerin binanın işleyişine ve gündelik yaşantısına içkin hale getirilerek dolaysız şekilde var edilmesi fikri üzerine kuruludur. Bu bağlamda “anıt yapı / kurum”, zemini ile kentin uzantısı olacak kadar mesafesiz, şeffaf ve geçirgen kabuğuyla davetkar, basit kurgusu ve sirkülasyonuyla anlaşılır, sunduğu açık örtüsüyle kapsayıcı bir yapı ve izmir için “uygarlık odağı” haline gelecek bir yer olarak ete kemiğe büründürülmüştür.
1. YERİ ÜRETEN KURUCU TASARIM ÖĞESİ: DEMOKRASİ TOPOĞRAFYASI
Klasik kent mekânında binalar ve meydanların yatay-düşey dikotomisiyle kurulan konvansiyonel arayüz ilişkisi, zemin kotu dışında kaçınılmaz olarak görsel bir etkileşim ile sınırlıdır. Etkileşim yüzeyini arttırmak için düşey ve yatay ikiliğinin dışına çıkan bir yaklaşım gerekmektedir. Bu yüzden ne yatay ne düşey ama oblik (eğik) bir kent yüzeyi meydanla yapıyı bütünleştirecek “Demokrasi Topoğrafyası” tasarımın kurucu öğesi olarak seçilmiştir. Söz konusu oblik kent zemini hem binalar gibi düşeyde görünür plastik bir nesne sunmakta hem de bir meydan gibi yatayda yerleşilebilir bir zemin sunmakta, hem bir kamusal zemin olarak çalışmakta, hem de “Anıt-Yapı” ile “Kurum”u birbirinden net bir şekilde ayrıştırarak okunaklı kılmaktadır. Böylece Konak Meydanı’ndan bakılınca sadece İzmir sıcağında gölge veren fotovoltaik panellerle kaplanmış bir örtü, onun altında meydanın uzantısı olan yer yer yeşil, eğimli bir yüzey ve ikisinin arasında sadece şeffaf cam bir meclis salonu görünecektir. Topoğrafyanın altında ise programda talep edilen tüm kurumsal unsurlar konumlandırılır. Anıt yapı ve kurum, demokrasi topoğrafyası ile ayrıştırılarak kapalı alan ihtiyacı olan çözümler alt kota alındığında meydan kotundaki yapısal program olabildiğince hafifletilerek öncelikle bir bina’dan çok bir yer karakteri kazandırmak için alan açılmış olur.
2. ANIT YAPI: ARKETİPAL ANTİK TİYATRO ANALOJİSİ OLARAK “KENT MECLİSİ”
Modern demokrasinin temelleri Ege’de ortaya çıkmış ve Batı Anadolu şehir-devletlerindeki gündelik hayatının ayrılmaz bir katmanı olarak fizikselleşmiştir: agora, stoa, bouleuterion ve açık hava tiyatroları formal ve informal olarak politik etkinliklerin gerçekleştiği kamusal mekanlardır. Bunlar arasında en ikonik olanı ise antik Açık Hava Tiyatrosu’dur.
Özellikle manzaraya bakan bir yamaca konumlandırılmış açık hava tiyatroları hem teatral etkinliklerin hem periyodik olarak en geniş katılımlı doğrudan demokrasi uygulamalarının gerçekleştirildiği modern meclislerin de arketipidir: açık hava tiyatroları şehre yönelir ve sahneleri kentle izleyicinin görsel ilişkisini kesmeyecek şekilde boyutlandırılır, izleyicilerin çevresiyle ilişkisi koparılmaz ve bir yamacın/topoğrafyanın parçası olarak bir yapı gibi katı sınırlar çizerek içine kapanmaz. Bu yönüyle de izlenecek anıtsal bir yapıdan çok bir araya gelinecek ve çevresini izletecek kamusal bir zemin ve yer tanımlar.
Bu bağlamda yarışma kapsamında önerilen yeni “Kent Meclisi” için Antik Açık Hava Tiyatrosu arketipal bir başlangıç noktası olarak kabul edilmiştir:
Demokrasi Topoğrafyası:
Önerilen meclis salonu, meydanın uzatılıp kademeli olarak yükseltilmesiyle oluşturulan zeminine konumlandırılır böylece meydanın bir uzantısı olarak çevresindeki kentsel topoğrafya ve meydan ile hiyerarşik olmayan bir süreklilik yakalar.
Cam Kabuk/Zar:
Önerilen meclis salonu, Demokrasi Topoğrafyası’nın zemininde sadece gerekli kısımları saran şeffaf bir zar ile de konak meydanı gibi ikonik bir kamusal mekânın parçası olarak kentin gündelik hayatına kolayca eklemlenir. Salonunun çift cepheli cam kabuğu demokrasinin gerektirdiği şeffaflığı ve yapının antik açık hava tiyatrosu’nun çevresiyle kurduğu optik ilişkileri kurmasını sağlarken ısıl ve akustik avantajlarıyla fiziksel çevre kontrolüne olanak verir. Çift cephenin gürültü kontrolüne ek olarak cam salonun plan geometrisi yankıya yol açabilecek paralel kenarları ortadan kaldırıp akustik performansı arttıracak şekilde düzenlenmiştir.
Yıllık ve günlük gün ışığı analizleri ile meclis kabuğunun bahar ve yaz aylarında batı yönünden gelen güneş ışınlarından kaynaklı aşırı ısınmanın (overheating) ve konforsuzluk kamaşmasının (discomfort glare) önlenmesi ile kış aylarında eğik gelen güneş ışınlarından kaynaklı konforsuzluk kamaşması riskinin ortadan kaldırılması için, dış ortam ile temas eden cam katmanında bir dinamik camlama çözümü olan likit kristal (liquid crystal) teknolojisi önerilmiştir. Sistemin çalışma prensibi, düşük voltaj ile yönlendirilen likit kristal hücrenin karışım moleküllerinin yön değiştirerek geçen ışık ve ısı miktarını düzenlemesi üzerine kurulmuştur. Böylelikle, binada dış mekanla kurulan ilişki kesintisiz devam ederken ısıl ve görsel konfor sağlanabilmektedir.
Çift cidar cephenin cam kombinasyonuna ilişkin karar verme sürecinde ısıl, görsel ve akustik performans kriterleri göz önünde bulundurularak bir optimizasyon çalışması yapılmıştır. Buna göre, dış ortam ile temas eden katmanda 10 mm + 10 mm polivinil butiral (pvb) tabakalı akustik lamine cam kullanılmıştır. İç ortam ile temas eden katmanda ise 10 mm temperli cam+ güneş ve ısı kontrol katmanı + 16 mm hava boşluğu + 8 mm cam +10 mm akustik lamine cam planlanmıştır. İki cephe arasında 80 cm hava kanalı bulunmaktadır.
Çok-işlevlilik:
Önerilen meclis, çok yönlü bir programa hizmet edebilecek ve böylece aktif olarak kullanılabilecek şekilde tasarlanmıştır. Antik açık hava tiyatroları da benzer şekilde Çok-İşlevli yapılardır. Demokrattık toplantılar dışında teatral etkinlikler için de kullanılırlar. Önerilen meclis salonu’nun farklı işlevler için kullanılabilmesi kentlinin meclisi sahiplenmesine ve meydanın 7/24 yaşamasına da olanak verecektir. Bu amaçla salonda sökülüp takılabilen mobilyalar ve hidrolik asansörlü sahne tercih edilmiştr.
Kent odakları içinde, kentlilerin yoğun olarak kullandıkları yerlerde konumlandırılan kapalı toplanma mekanları, kullanılmadıkları dönemlerde kaçınılmaz olarak çok büyük ve değerli bölgeleri işgal eden donuk ve kapalı alanlara dönüşmektedir. Önerdiğimiz şeffaf kent meclisinin de kapalı ve donuk bir kültür yapısına dönüşmemesi adına, meclis kabuğunda, konvansiyonel bir teknoloji olan giyotin cephe sistemi demokrasi topografyasına adapte edilmiştir. Böylece meclis olarak kullanılmadığı zamanlarda şeffaf kabuğun kaldırılarak tamamen meydanla hemzemin olarak bütünleşmesi sağlanmıştır.
3. KURUM: BAŞKANLIK, ŞEHİR MECLİSLERİ VE HEMŞEHRİ İLETİŞİM MERKEZİ
Demokrasi Topoğrafyası’nın alt tarafında kalan ve iki kısımdan oluşan yapının ikincıüi kısmı Kurum’dur. Kurum programı, kent meclisi salonu hariç kent meclisleri programındaki tüm unsurları, hemşehri iletişim merkezi ve başkanlık bölümünü barındırır. Kurum’un zemini kotu, meydanın -+0.00 olarak kabul edilen +2.00 mevcut kotundan -2.25 metre düşürülerek oluşturulmuştur. Dolayısıyla alt kottaki bu bölüme meydandan rampa ile cumhuriyet bulvarından yeşil merdivenlerle ulaşılır.
Giriş Katı: Kent Meclisleri ve Him
-2.25 metre kotundan yapıya girildiğinde kentleri yapıyı boylu boyunca kat eden güney-doğu/ kuzey-batı ekseninde konumlandırılmış lineer bir fuaye ve sergi holü karşılar. Söz konusu meclis fuayesi, güney kanadındaki çok-amaçlı salon girişleri, üst kottaki kent meclisi salonuna direkt erişim sağlayan alt girişler ve hemşehri iletişim merkezi ile kent terasının izdüşümünde kuzey kanadındaki parti grup odaları, ihtisas komisyonu odaları, meclis komisyon odalarını birbirine bağlar. Ofisler ve toplantı odaları dışarıdan direkt gün ışığı alabilecek şekilde cephelere konumlandırılmıştır.
Asma Kat: Başkanlık
Başkanlık bölümü, kullanıcı yoğunluğu da düşünülerek -2.25 metre kotundaki fuayeyi görecek şekilde +1.95 metre kotunda, kent meclisleri ile kent terası arasındaki birinci katta konumlandırılmıştır. Başkanlık bekleme alanı fuayeyle kesintisiz bir temas kurduğu gibi İzmir Körfezi manzarasına da açılmaktadır. Aynı şekilde başkanlık makamı da İzmir Körfezi’ne bakmaktadır. Burada batıdan gelecek yatay güneş ışınlarını kontrol edebilmek adına düşey güneş Kontrol elemanları cephenin dışında konumlandırılmıştır.