Proje, sosyal merkez kavramını kentle bütünleşen, kentliye ait, günlük yaşama katılan ve sosyal odak haline gelen bir mekansal yaklaşımla ele almaktadır.
Kütüphane ve Yuvamız İstanbul programları Kurtköy mahallesi Lise Caddesi üzerinde eğitim yapılarının bulunduğu, özellikle kütüphane programının beslenebileceği önemli bir aksta yer almaktadır. Proje alanının, aktif kullanımı olan bir parka, eğitim yapılarına ve bitişiğindeki cami yapısına komşu olması, yönlendirici çevresel öğelerden olmuştur.
Proje alanında geçirgen, insan odaklı, kütle hareketleriyle kamusal zeminde kentlinin nefes alabileceği, aynı zamanda bir karşılaşma mekanı niteliğinde boşluklar tanımlayan bir yaklaşım kurgulanmıştır. Yuvamız İstanbul ile Kütüphane programları arasındaki geçiş ise yumuşak, kademeli ve ölçeklidir. Program ihtiyaçlarına göre mekan ayrışmasına olanak tanıyan iki kütle, aynı zamanda bu yumuşak geçiş ile her yaştan insanın bir aradalığını teşvik ederek dinamik mekan anlayışını oluşturmaktadır.
“Kütüphane” kütlesi, alanın karşılaşma, sosyalleşme için potansiyel taşıyan çeperinde kurgulanmıştır. Kademeli bir biçimde dışa dönen kütüphane, kamusal nitelikte, yaşayan bir kent boşluğu oluşturur. Proje alanının kentle diyalog kurduğu, farklı yaş gruplarının bir araya gelip sosyalleşebileceği rekreatif alanlar burada yer almaktadır.
Dışarı ile içerinin arakesitinde kurgulanan teraslar, kamusal zemin sürekliliğini düşey eksende de devam ettirmektedir. Bu yüzden öğrenme mekanları, kent ile bağlantının maksimize edilmesiyle ilişkilendirilmiştir. Bu kurguda kütüphane, gündelik yaşantının bir parçası olacak zenginliği artacaktır.
Kütüphanedeki dinamik iç mekanlar, esnek çözümler, farklı bakış açıları sunan teraslar, içindeki hareket esnasında katman katman açılarak farklı bir algısal deneyim yaşatır.
Daha sakin ve içe dönük bir karakterde olan “Yuvamız İstanbul” kütlesi ise Lise caddesi çeperinde, konut yapılarına dönmektedir. Bu yönde oluşturulan geniş bahçe yuvada yer alacak olan çocuklara bedensel özgür oldukları nitelikli, korunaklı ve güçlü bir sosyal alan yaratmak üzere kurgulanmıştır.
Program içeriğindeki iki ayrı fonksiyondaki yapının kamusal kullanım açısından ayrışması sebebi ile 2 yapı yakın ilişkili fakat ayrı çalışacak şekilde kurgulanmıştır.
Kütüphanede çok amaçlı salonun giriş holü ile ilişkilendirilmesi ile birlikte kütüphane salonlarının erişim, algı, deneyim, kullanım biçimi gibi kriterlerle yerleşimi sağlanmıştır. Temel fonksiyonların oluşturduğu hacimlerin kütle tektoniği olarak dışa vurumu yapının ana karakteristiklerindendir. Doğal ışığın kontrollü bir şekilde tüm mekanlarda sağlanması hedeflenmiş, kullanılan cephe elemanları yapının yarı geçirgen kabuğunu oluşturmuştur. Yapının derinliği içerisinde tüm iç mekanların doğal ışık almasının yanında bir odak oluşturma potansiyeli ile ana düşey sirkulasyon kurgusu bir iç boşlukla birlikte sağlanmıştır.
Yuvanın planlamasında ise yine çok amaçlı salonun kullanım potansiyeli, ofis birimlerinin konumları, dersliklerin açık alanlarla ilişkileri esas alınmıştır. Çocukların alanın her alanını farklı deneyim mekanına dönüştürebilecekleri esnek ve modüler bir kurgu çerçevesinde temellenmiştir.
Yapısal peyzaj açısından lineer formların vurgulandığı tasarımda bazalt ve granit doğal plak taşlar taşlar bir arada kullanılmış, yaya giriş ve geçişlerine yönlendiricilik sağlanmıştır. Zemin dokusunda büyük sert zemin yüzeyler kırılarak bitkisel yeşil alanlara yer verilmiştir.
Projede yönlendirici ve ayrıca gölge oluşturacak ağaç kullanımının yanı sıra yapının teraslarında yer alan açık alanlarda da bitkilendirme yapılmıştır. Buna göre Ilex aquifolium (Çoban püskülü) tijli olarak kullanılarak her dem yeşil unsur ile yönlendiricilik desteklenirken, Acer rubrum (Kırmızı akçaağaç) türü ile mevsimler renk değişimi sunulmuştur. Çalı gruplarında her dem yeşil ve aromatik türler olan Lavandula angustifolia (Lavanta), Rosmarinus officinalis (Biberiye) türlerine ve ayrıca Buxus sempervirens (Şimşir), Pittosporum tobira ‘nana’ (Bodur Yıldız Çalısı) gibi budamaya gelen türlere yer verilmiştir.