MİMARİ TASARIM RAPORU
Tasarım alanı; doğudan batıya, yoğun bir araç trafiğine sahip İzmir karayolunun kuzeyinde uzanan, yakın çevresi ağırlıklı olarak konut dokusuyla çevrili bir alandır. Tasarım alanına yaya bağlantısı; güneydeki karayolundan bir üst geçit ile sağlanmaktadır. Ana yaya yaklaşım yönü ise Adnan Menderes Bulvarı üzerinden, Garaj Caddesi yönündendir. Garaj Caddesi yapıya, taşıt ve yaya sirkülasyonunu sağlayan, batıda Atatürk Devlet Hastanesi’nin bulunduğu sağlık Caddesi ve doğuda Adnan Menderes Bulvarı’nı da birbirine bağlayan önemli bir arter görevi görmektedir. Gelecek tasarım planlarında, Garaj Caddesi’nin yayalaştırılarak, çevre yapıların zemin katlarındaki ticari kullanımlar ve tasarım alanında yaratılacak olan sosyal işlevlerin yaya kullanımına maksimum düzeyde olanak sağlaması önerilmektedir.
Tasarımın öncelikli amacı; kentsel bellekte yer edebilecek, halkın kullanımına olanak sağlayacak, şeffaf ve sosyal bir belediyecilik örneği yaratmaktır. Bu nedenle halkın kolay ulaşımına uygun olan Garaj Caddesi yönünde sosyal birimlerin konumlandırılması; yoğun bir araç trafiğine sahip olan karayolu cephesine ise belediye birimlerinin konumlandırılmasına karar verilmiştir. Güney cephesinde, mevcutta da bulunan ağaç dokusu desteklenerek, yapı ile karayolu arasında doğal bir tampon alan yaratması amaçlanmıştır.
Kuzeyde yaratılan sosyal birimler ve belediyeyi birbirinden ayıran, yeşil bir avlu yaratılması aynı zamanda kente yeni bir odak kazandırılmasına olanak sağlamaktadır. Kentlinin, kreş, çok amaçlı salon, konferans salonu, kütüphane, kafeterya ve etkinlik amfisi ile yaratılan, gece ve gündüz farklı kullanımlara hizmet eden aktivitelere olanak sağlayacak belediye meydanı ve sofa(avlu) alanında, belediye işlevlerinin yanı sıra günlük hayatta da vakit geçirebilmeleri öncelikli tasarım kriterleri arasındadır.
Bu farklı işlevlerin birbiriyle ilişkisinin önemli bir tasarım problemi olmasının yanı sıra; açık, yarı açık ve kamusal alanlar ile ilişkileri de çözülmesi beklenen bir diğer önemli tasarım problemidir. Bu doğrultuda üst zemin kotta, geleneksel Ege mimarisinde de görülen ‘sofa’ özelliğindeki avlu çevresinde; birimleri birbirine bağlayan bir köprü ağı yaratılmıştır. Köprü; tüm sosyal birimler ve belediye yapısı arasında bir dolaşım omurgası yaratmakta, aynı zamanda karayolunun kuzeyinden tasarım alanına da yaya ulaşımını sağlayan üst geçitle entegre çalışmaktadır. Bu ulaşım ağı sayesinde; kamusal alanların farklı kotlardan kullanılabilme özelliğine kavuşması; kentliye iç ve dış mekan kullanım olanaklarıyla gündelik yaşam eylemlerine cevap verebilir kurguda tasarlanması, yapı kullanım yoğunluğunun tasarım alanına homojen olarak yayılması sağlanmıştır.
Kentsel omurga, sosyal birimlerle desteklenmiş avlu ve belediye yapısı, bütüncül bir biçimleniş ve yalın bir mimari ifade ile desteklenerek kent hayatına dahil edilmiştir Özetle; insan ölçeğinde, farklı kotlarda kamusal kullanımları ile sürdürülebilir, esnek iç ve dış mekanlarıyla kentlilerin yapıyı işlevleri dışında sosyalleşme aracı olarak da kullanabileceği; kent çevresinde alternatif bir röper noktası yaratabilecek, asal işleviyle uyumlu bir kamusal mekan kurgusu yaratılmıştır.
4 yorum
6. imajdaki rampa, engelliler için mi?
Engelli rampası olmamalı olması imkansız
Engelli kaydırağı olabilir mi peki?
proje müellifi onu düşünerek yapmıştır bence