PROJE RAPORU
İzmir’in gelişmekteki bölgelerinden biri olan Evka 3, görece yoğun yapılaşmanın olduğu konut alanlarından oluşmaktadır. Yarışma alanı, bu yoğun doku içerisindeki nadir kamusal boşluklardan biridir. Projemizin çıkış noktası, bu boşluğu tamamen yapılaşma ile doldurmamak üzerine kurulmuştur. Kent yaşamının serpilebileceği boşluklar yaratmak, bu boşlukları hem önerdiğimiz yapının ayrılmaz bir parçası hem de çevrenin içeri sızabileceği altyapılara dönüştürmek projenin hedeflerindendir. Yapının kentsel imgesindeki en kuvvetli öğe, boşluğun dönüştüğü avlu ve onu saran hacimler ile oluşturulur. Bir aktarma merkezini, kent parkına dönüştürmeyi öneren bu karar, destekleyen diğer kararlarla birlikte projenin ana eksenini oluşturur. Projenin tasarım kararları 5 başlık altında özetlenebilir.
İzmir, kentsel istatistiklerde kişi başına düşen yeşil alanın azlığı ve nüfus yoğunluğunun yüksekliği ile yer alır. Kentteki yapılaşmış alanların kentsel yeşil alanlara göre çok daha yoğun olmasının birden fazla olumsuz etkisi vardır. Bunlardan biri, kentlilerin günlük hayatlarındaki rekreatif aktivitelerin çoğu zaman sert zeminlerde yapılmak zorunda olması. İkincisi ve daha önemlisi ise, toprak zemine ulaşamayan yağmur sularının, başka etkenlerin de katkısıyla sel ve taşkınlara dönüşmesi. Bir kentsel prensip olarak, yapı adalarının belli oranlarının kentsel yeşil alan olarak bırakılması ve bu alanlarda hiç yapılaşılmaması kent ölçeğinde belirleyici bir karar olarak önerilebilir. Bu önerinin projede yansıması, yapılaşma alanının %32’sinin kentsel yeşil alan (AVLU) olarak ayrılması, bu alanın tamamen doğal toprak zemin olarak bırakılmasıdır. Alışılagelmiş “zemin altı otopark- üstü kısmi toprak olan bahçe” çözümlerinin aksine, tamamı topraktan oluşan avlu kesiti gerek yağmur suyunun doğal drenajında gerekse üzerinde oluşacak flora ve faunanın kent yaşamına ve yapıya katkısında etkili olacaktır. Avlu hem mahalle ölçeğinde hem de ilçe ölçeğinde bir rekreasyon alanına dönüşme olanağını barındırır.
Evka 3 bölgesi, ağırlıklı olarak konut işlevini içeren yalıtılmış yapı adalarından oluşmaktadır. Birbiriyle ilişkisi zayıf olan yerleşke parçalarının aralarında kalan mekânlar ise kent hayatına katkısı olacak bir senaryo ile değerlendirilmemektedir. Önerdiğimiz yapı, dışa dönük kurgusu ile, yapılaşma izi içerisinde katı sınırlar oluşturmak yerine, çevre ile bağlantıların tüm cepheleri şekillendirdiği geçirgen bir atmosfer sağlamaktadır. +53 kotunda kuzeybatı yönündeki yerleşimlere bağlanan köprü, +47 kotunda metro meydanına bağlanan pasajlar, +57 kotunda İstanbul Caddesi’ndeki üst geçite bağlanan köprü, +47 kotunda Cengizhan Caddesi’nden avluya bağlanan merdivenler, bu geçirgenliği sağlayan bağlantılardır.
İzmir’in iklim koşulları, yılın yaklaşık 10 ayında açık hava etkinliklerinin sürdürülmesini sağlar. Yapının ana tasarım kararlarını etkileyen verilerden biri de kentin iklimi olmuştur. Yapının, mekanik havalandırmanın zorunlu olduğu konser salonu gibi birimleri dışındaki tüm hacimleri, doğal olarak çapraz havalandırmadan faydalanabilir olarak tasarlanmıştır.
Aktarma merkezinin doğal havalanabilir olarak çözülmesi ise tasarımın önceliklerindendir. Oditoryumun zeminden koparılması ile ortaya çıkan peron alanı hem düz ayak ulaşılabilir olması hem de avlu ve metro çıkışı ile ilişkisi düşünülerek yarı açık alanda çözülmüştür. Peronların günün büyük kısmında gölgede kalması, bekleme alanlarının konforunu arttıracaktır.
Yarışma şartnamesi, oldukça yüklü bir programın aynı alan içerisinde çözülmesini gerektirmektedir. Önerdiğimiz şemada, ticari fonksiyonlar tüm katlara dağılarak, yapının tüm gün işler kalmasını sağlamaktadır. Atölyeler ve çocuk oyun alanı +43 kotundaki avluya açılmaktadır. Avluya, yine +43 kotunda metrodan direkt bağlantı önerilmiştir. +47 kotunda otobüs peronları yer almaktadır. +53 kotunda konser salonu ve çok amaçlı salonların girişi, +57 kotunda ise eğitim merkezi ve medyatek yer almaktadır. Avlunun çeperlerini oluşturan dolaşım, programın farklı işlevleri arasında kesintisiz bir hat oluşturur. Programın çok önemli bir öğesi olan rekreasyon işlevleri hem bisiklet rampasında hem avluda hem de metro meydanına açılan teraslarda yer alacaktır.
EVKA 3 bölgesinin topoğrafyası bisiklet ulaşımına elverişlidir. Hâlihazırda bölge için önerilen Sürdürülebilir Kentsel Hareketlilik Planı kapsamında şekillenen bisiklet rotalarının yapının içerisinde de devam etmesi, önemli tasarım kararlarından biridir. Yapıya her kottan bisiklet erişimi sağlanmıştır ve tüm yapının içinde kesintisiz dolaşan bir bisiklet rampası önerilmiştir. Bu sayede, yapının çevre ile kurduğu bağlantılar ve kısa yollar yalnızca yayalar için değil bisiklet kullanıcıları için de geçerli olacaktır. Bisiklet rotalarının yapıya dahil edilmesi, yapının günlük hayatla ilişkisini kuvvetlendirecek, avlunun işlerliğini arttıracaktır. Önerilen bisiklet rotası 2 ve 3 no’lu proje arazilerini de yarışma arazisine bağlamaktadır.