PROJE RAPORU
KADIKÖY NERESİ?
Hiç kuşku yok ki bu sorunun toplumsal bellekteki karşılığı, yine bu yer ve bağlamı için üretilecek fikirlerin, projelerin yegane anahtarıdır.
İlk tahlilde Kadıköy; Köy içidir, Moda’dır, Bahariye’dir. Kadıköy Yeldeğirmeni, Fenerbahçe’dir. Elbette Haydarpaşa’dır, boğa heykelidir Kadıköy…
Bu liste böyle uzayıp giderken, pek sonraları Karaköy-Beşiktaş vapur iskeleleri ve maalesef otobüs duraklarıdır Kadıköy. Aceleci ve telaşlı kalabalıkların durmadan, dinlenmeden, görmeden üzerine basıp geçtiği bir sıçrama tahtası, transfer odağıdır…
Öte yandan ve en nihayet artık pek hissedilmese, deneyimlenemese de Kadıköy bir boğaz köyüdür oysaki.
Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz, bildiğimiz gibi Haydarpaşa’dan İstanbul’a açılan kapıdır Kadıköy.
Bu projenin kapsamı; Kayıp bir “yer” için proje üretmek, vazgeçilmiş, görmezden gelinmiş, darmadağın edilmiş bir mekanı yeni olanaklar ve ihtiyaçlara göre tekrar ihya etmek, kaybedileni geri kazanmaktır…
GENEL YAKLAŞIM
Projeye ilişkin üst ölçekten yapılacak düz bir okumada; konunun Kadıköy meydanı-kıyıları ile tanımlı spesifik bir vaka olmadığı, metropolün kronik ve gün geçtikçe sürdürülemez hale gelen kentli-kıyı ilişkisi, kamusallık, yeşil sistem sürekliliği gibi makro ölçekli problemlerinin de parçası ve bileşeni olduğu söylenebilir. Proje “Kıyıları ile barışan – buluşan bir İstanbul” vizyonuna bağlı olarak, Haliç ve Salacak ile başlatılan sürecin üçüncü durağıdır.
İstanbul Boğazı, metropolün en önemli ayırt edici coğrafi girdisi, kent kimliğinin yapı taşı, geçmişi ve geleceğidir. Öyle ki boğaz kıyılarına erişilemeyen İstanbul “herhangi bir yer”dir ve bu deneyimden gün geçtikçe yoksun bırakılan, rekreatif ihtiyaçları için hormonlu dolgu alanlarına mahkum edilen kentli de “İstanbul’lu” değildir artık.
Bu kapsamda proje alanı, kuzeyde Salacak- Harem- Haydarpaşa, güneyde Moda- Söğütlüçeşme- Kurbağalıdere açık yeşil sistemleriyle bütünleşik olarak ele alınmalıdır. Yeşil sistem kurgusunda kıyı alanları, kıyı komşuluğundaki kamusal işlev alanları, üst ölçekli ulaşım koridorları ve mevcut yeşil alanlar yapılı çevrenin içine doğru saçaklanarak üst ölçekli açık ve yeşil sistem ağını tamamlamalıdır.
Yukarıda tarif edilen üst çerçeve bağlamında, Salacak- Haydarpaşa kıyı koridoru, Haydarpaşa kuzeyindeki kamusal işlev alanları, Karacaahmet Mezarlığı, Koşuyolu koridoru, güneybatısında ise Söğütlüçeşme odağı ve Kurbağalıdere koridorunun bütünleşik bir sistem olarak ele alınması önerilmektedir.
TASARIM İLKELERİ
Mevcut durum itibari ile proje alanı; Haydarpaşa’dan Moda Sahili’ne kadar uzanan yaklaşık 2 kilometrelik kıyı hattı boyunca eklektik, bir arada var olma kapasiteleri sorunlu ve gerilimli kamusal açık alanlar dizisi olarak tarif edilebilir. Hazırlanan proje ise söz konusu değişken işlevli kamusal açık alanlar arasındaki gerilimli fizik-mekan ilişkisini, kentsel tasarım marifetiyle esnek, etaplanabilir bir master plan üzerinden yeniden örgütlemeyi hedefler.
Kadıköy kıyılarını konu alan kentsel tasarım programı, başta yeni ulaşım olanakları olmak üzere teknolojik gelişmeler ve değişen ihtiyaçlara bağlı olarak günübirlik ve periyodik aktivitelere ev sahipliği yapabilecek nitelikte, yaya hareketlerini öncelleyen bir içerikle yeniden ele almak, kamusal açık alanları uygun tasarım stratejileriyle restore etmek üzerine kurulmuştur.
Proje bir yandan Kadıköy’ün vazgeçilmez bir transit transfer odağı olmasını içselleştirirken öte yandan kıyı boyunca kullanıcının deniz ile doğrudan ilişki kurabileceği, kullanım çeşitliliği vadeden zengin mikro ortamlar ile destekler.
Proje bütününde “Açık ve Yeşil Alan” kurgusunda üç farklı katman söz konusudur. İlk katman İski Arıtma Tesislerinden başlayarak Haldun Taner Sahnesi’ne kadar uzanan ve yarı kamusal (kontrollü kamusal) alanlar ile örtüşen, tescilli ağaç gruplarının da yer aldığı mevcut ağaç dokusunun sık bir örüntü olarak var olduğu serbest yeşil alanlar katmanıdır. Bu katman, hem mevcut peyzaj karakteri hem de üzerinde yer alan alternatif kamusal-yarı kamusal içerikler nedeniyle sert zemin – yeşil alan dengesi serbest yeşil alanlar lehine örgütlenmiş, neredeyse mevcut haliyle bırakılmış açık ve yeşil alan kuşağıdır.
Kent kirliliğini absorbe edebilecek “yeşil perde” sistemi olarak planlanan serbest yeşil alanlar katmanı, tampon bölge olarak iklimsel konforu arttırıcı etkisi ile de toz ve gazların zararlarının kıyı peyzajından soyutlanması, gürültü kirliliğinin önüne geçilmesi gibi işlevler yüklenir. Bu katmanda boylu ve sık tepe yapan, sık yaprak dokusuna sahip ve yere kadar dallanan türlerin seçilmesi gürültü enstansitesine katkı sağlar.
İkinci katman, serbest yeşil alan ile aktif yeşil alan kuşağı arasındaki geçiş zonudur. Yaya hareketlerinin kesintiye uğramadan kıyıya ulaşmasına elverişli bir içerikle ele alınmıştır. Alanı baştan sona kat eden ve dolaylı bir rota olan rekreasyon rotası ile ilk katmandan ayrılır. Serbest yeşil alanlar, aktif peyzaj kullanımları, tematik bahçeler vb. kullanımların yer aldığı geçiş peyzajında, görsel değeri yüksek ağaç ve çalı türleri kullanılarak, diğer iki katman arasında yumuşak bir geçiş sağlanır.
Kıyı ile dolaysız ilişki kurabilen aktif yeşil alan katmanı ise, alan içinde tariflenmiş üç farklı kamusal odağı birbirine bağlayan ana yaya promenadı (kordon) ile birlikte ele alınmıştır. Aktif yeşil alan kuşağı ve ana yaya promenadının bir arada var olduğu fizik mekan örgütlenmesi (Kadıköy Kordon) üzerinde taşıdığı spesifik işlevler, odaklar ve meydanlar nedeniyle yaya hareketlerinin en yoğun biçimde gözlemlendiği, kullanım değeri en yüksek kentsel açık alan arayüzünü oluşturur.
Tasarım, projenin başlangıç ve bitiş noktalarında tanımlanmış olan iki kamusal işlev odağı ve alanın ağırlık- denge merkezinde yer alan transfer odağı arasında harmonik, akıcı bir yaya sirkülasyonu vadeder. Öte yandan tanımlanmış olan bu üç odağı teğet geçen ve serbest yeşil alan katmanı ile ilişki kuran “rekreasyon parkuru” da alternatif ve dolaylı bir rota olarak (yaya+bisiklet) Moda Sahili’nden Haydarpaşa-Harem rekreasyon koridoruna kadar uzanır.
Rekreasyon Durakları
Rekreasyon durakları mekan tarifleme kapasiteleri ile peyzajın üçüncü boyuta taşındığı saçak sistemleri olarak anlam kazanır. Öte yandan ticari birimler özelinde yapılan sembolik yüklemelerle, toplumsal bellek üzerinden yerin geçmişi ile bağ kurulabilmesini de mümkün kılar.
Bulundukları konuma göre yoğun- az yoğun- serbest kullanım şemaları olarak özelleşen “Rekreasyon Durakları”, “Otobüs Durağı” meteforu bağlamında modüler ticari birimlere “otobüs sefer kodları” tanımlanarak “yer” ile özdeşleşen bir içerik üretir.
KÜLTÜR SANAT ODAĞI
Proje alanının kuzey sınırını tarifleyen kültür sanat odağı, güneyde yer alan rekreasyon odağı ile birlikte kordon boyunca işlevsel çeşitlilik sunan ve kullanıcı yoğunluğunu alan bütününe yayan çekim merkezleridir. Kültür sanat odağı; Haydarpaşa geçişi, Protokol Camii, yeni kültür merkezi, otobüs durakları geçişi, serbest aktivite meydanı ve etkinlik çayırı işlevlerini bir arada barındırır.
Meri imar planında kültür tesisi olarak tarif edilmiş Et-Balık Kurumu arazisi üzerinde, mevcut yapının proporsiyonları göz önüne alınarak, alan bütününde röper ve destinasyon merkezi olarak da anlam kazanan “Kadıköy Kültür Merkezi” önerisi getirilmiştir. Kültür merkezi, ana yaya promenadı ile doğrudan ilişki kurabilme kapasitesi olan, önünde yer alan açık-yeşil alanları tarifleyen, konservatuar, kültür sanat işlikleri ve çok amaçlı salonları içeren sembolik değeri yüksek bir yapı olarak, sonraki süreçte ayrı bir tasarım konusu olarak ele alınmalıdır.
TRANSFER ODAĞI
Şartnamede alt odak olarak tarif edilen (ve proje içeriğinde transfer odağı olarak tanımlanan) yoğunlaşma bölgesinin mekan organizasyonunda, bir yandan “denize dik transit yaya trafiği” diğer yandan kordon boyunca “odaklar arasındaki yatay sirkülasyon” göz önünde bulundurularak, amacını aşan program yüklemeleri yapmaktan özellikle kaçınılmıştır.
Transfer odağı özelinde; optimize edilen Rıhtım Caddesi kesiti, kontrollü yaya geçişleri, meydanda yaya hareketlerini yönlendiren ve taşıt trafiği ile olan kesişimleri düzenleyen peyzaj düzenlemeleri abartılı olmayan ancak konforlu erişilebilirliği hedefler.
Haldun Taner Sahnesi-Karaköy İskelesi kesitinde yolcu bekleme alanı olarak düzenlenen bekleme amfisi, yatay ve dikey yaya sirkülasyonu ile kesişmeyen, iskele meydanı ile bütünleşen bir açık alan olarak özelleşir. Restorasyon projesine sadık kalınarak kullanılan Haldun Taner Sahnesi ise, (konservatuar işlevinin Kadıköy Kültür Merkezine taşınması önerisiyle) iskele cephesinde ana yaya promenadı ile daha güçlü kamusal ilişki kurabilecek bir içerik vadeder.
Karaköy İskelesinin komşuluğundaki denize paralel uzanan satış ve yeme- içme birimleri boşluklu ve denize dik yerleştirilmiş ikişer bağımsız bölüm içeren üç modül ile (büfe, çiçekçi, gazete bayi vb.) deniz ile görsel iletişimi koparan fiziksel birer eşik olmaktan sakınılarak yeniden düzenlenmiştir.
En yoğun kullanılan iki iskele olarak Karaköy ve Beşiktaş İskeleleri ara kesiti, transfer odağının baskın, belirleyici unsurlarıdır. Yaya hareketleri, metro çıkışları ve geçiş rotaları, açık alan-sert zemin dengesinin kurulmasında belirleyici ve yönlendiricidir.
REKREAKSYON ODAĞI
Rekreasyon odağı, proje alanının rekreatif olanaklar ve açık alan kullanımı açısından en zengin işlev seçkisini barındırır. Deniz ile doğrudan ilişki kurmayı olanaklı hale getiren iskele ve açık alan düzenlemeleri; kaykay pisti, rekreasyon durakları, etkinlik çayırı, saçak, açık hava sineması ve seyir kulesi gibi farklı kullanıcı profillerine hitap edebilen alternatifli ve kullanım değeri yüksek zengin bir içerik sunar.
Bir yandan Moda Sahili ile doğrudan ilişki kurarken öte yandan rekreasyon odağı meydanı üzerinden ana yaya promenadı ve kordon ile bütünleşir. Asansör ve merdiven gibi dikey sirkülasyon bileşenleri ve seyir balkonlarından müteşekkil yarı şeffaf seyir kulesi, abartılı olmayan proporsiyonlarına rağmen üçüncü boyutta baskın bir röper noktası olarak kordonun başlangıcını vurgular.
ULAŞIM ve SİRKÜLASYON
Alanı lastik tekerlekli toplu taşıma sirkülasyonundan olabildiğince soyutlamak ve bu işlev için kullanılan açık alanları geri kazanmak, projenin temel tasarım motivasyonlarından birisidir.
Bu amaçla Tıbbiye Caddesi üzerinde tanımlı toplu taşıma rotalarını, proje alanının kuzeydoğu komşuluğunda (TCDD ye ait lojistik ve idari birimlerin bir bölümünün yer aldığı konumda) planlanan otobüs-minibüs duraklarına yönlendirerek deplase etmek, en olası senaryo olarak öngörülmektedir. Alanın kamu mülkiyetinde olması, yapı stoğunun fiziksel-ekonomik ömrünü tamamlamış olması, mevcut doluluk-boşluk oranları, erişilebilirlik açısından vadettiği olanaklar bu senaryoyu destekler.
Öte yandan mevcut otobüs duraklarının bulunduğu kamusal alanda önerilen (rekreasyon durakları kapsamındaki) ticari birimlerin kiralanması ile elde edilecek artı değer, TCDD bünyesindeki yapı stoğunun modernizasyonu için kaynak yaratmaya ve kamu kurumları arasında tek taraflı olmayan sürdürülebilir bir ekonomik model üretmeye imkan tanır.
Bu senaryo Rıhtım Caddesi üzerindeki trafiği rahatlatarak araç yolu kesitini optimize etmeye, kamusal açık alanları restore ederek yaya kullanımına açmaya olanak sağlar.
Mevcut metro ağı ve otobüs-minibüs duraklarından kordon boyunca kesintisiz sefer yapan shuttle (tramvay) ile iskelelere ve kamusal odaklara erişim sağlanır.
Güneyde ise Moda Tramvayı rotası korunurken, Söğütlüçeşme Caddesindeki toplu taşıma rotaları Albay Faik Sözdener Caddesinden ulaşılan küçük ölçekli dur-kalk durak üzerinden tekrar Söğütlüçeşme Caddesi aksına yönlendirilerek ring yapar.
İski Arıtma Tesisleri ve mevcut İDO iskelesi arasında yer alan geniş otopark yüzeyi, geçiş peyzajı katmanı ve rekreasyon odağı olarak yeniden ele alınmıştır. Söz konusu alanda zemin durumuna bağlı olarak küçük-orta ölçekli bir kapalı otopark veya eğimi deniz yönüne doğru kurgulanan yeşil çatı örtüsü altında yarı açık otopark yer alması önerilmektedir.