PROJE RAPORU
İstanbul’un Anadolu yakasında tarih ve kent yaşamına dair en renkli hikayelerin anlatıldığı Üsküdar Salacak semti kentin belleğinde yaşamını sürdürürken yeni hikayelerini yine İstanbul’a anlatmaya devam eder. Önerilen proje Salacak-Harem kıyı izleğinin mevcut doğası ve tarihi ile ortaya çıkan yeni kentsel gereksinimleri sentezleyen bir motivasyon ile Boğaziçi su önü yaşamı bağlamında yapısal çevre, kıyı alanları ve su ilişkileri gibi farklı açık alan ve kentsel tasarım potansiyellerini gözeten bir anlayış ile kurgulanmıştır. Proje, kent belleğindeki Salacak Sahili imgesini ve Boğaziçi kıyı yaşamı kültürünü muhafaza ederken yeni gereksinimleri, toplumsal paylaşımı ve birlikteliği katalize eden aktif, paylaşımcı ve dönüştürücü kentsel mekan programlarını içermektedir. Bu açık alan programları farklı sportif, kültürel ve sanatsal aktivitelere izin verecek esneklikte düşünülmüş; insan ölçeğindeki deneyim, yeşil alan kurgusu, kıyı sürekliliği, yaya sirkülasyonu ve kentlinin yaşam kalitesi önemsenmiştir.
Kentsel Tasarım Stratejileri
İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakasında Üsküdar ve Harem arasında uzanan proje alanı, Salacak ve Selimiye Mahalleleri ile Boğaz arasındaki kamusal bir arayüz olarak ele alınır. Önerilen yeni kıyı izi tüm İstanbullular için su önündeki yaşamı vurgularken tarihe ve kentin yaşamına tanıklık eden bir kent parçasını tanımlar. Projedeki kentsel tasarım motivasyonu, kentlinin kentin aktif bir parçası ile yakından etkileşime girdiği, belirgin bir kentsel omurga üzerinde gelişen farklı informel programlarla karşılaştığı; verimli kullanılan ve kullanıcı etkileşimi ile dönüşebilen ve yaşayan kamusal mekan olanaklarının yaratılmasıdır.
Tasarımın yaklaşımının merkezinde ise bu bölgenin tarihi anlamda karakterize eden su ile beraber yaşamak ve deniz kültürü yer alır. Nesiller boyunca Boğazın suyu ile buluşmaya bu kıyıya gelen İstanbulluların günümüzdeki olanaklarının azalmış ve sınırlanmış olması tasarımı kentsel bellekteki bu kültürel-rekreatif durumu yeniden kurgulamak üzerine motive eder. Alan boyunca uzanan kıyı çizgisi kamusal kullanım, su ile olan ilişkiler, rekreatif programlar çerçevesinde yeniden programlanır. Kıyı boyunca dolaşım sürekli hale getirilirken, Avrupa yakasını da görsel yakınlıklar üzerinden ele alan farklı kullanımlar ve programlar kıyı izi üzerinde yer alır. Alan içerisindeki kıyı kullanım sürekliliğinin sağlanması masterplan ölçeğinde farklı odak alanlarını ve bunlara özgü müdahaleleri gündeme getirir.
Önerilen proje Boğaziçi kıyı sisteminin doğu kısmında Üsküdar-Harem bölgelerini içeren bir alanda 3 km uzunluğunda bir kıyı izleğini içerir. Bu bölgenin yeniden programlanması ve canlandırılmasında izlenen ana strateji söz konusu kıyı izleğinin bütüncül anlamda revitalizasyonu olarak özetlenebilir. Bu bütünsel müdahale yaklaşımı farklı “tematik alt alanların tanımlanması”, bu alanların bağlam ile ilişkilerin yeniden belirlenmesi ve bu alanların hassas ve fonksiyonel eklentiler ile aktivasyonunu içerir. Bu çerçevede proje, kıyı bölgesi boyunca her biri farklı bir kamusal işlevler programı barındıran ve kendi içinde örgütlenirken bir sistem örüntüsü içerisinde gelişen aktivite noktaları önermektedir. Söz konusu aktivite noktaları, alanın mevcut kurgusu, yakın çevredeki mahalleler ve yakın zamanda hizmete açılacak Üsküdar Nostaljik Tramvay Hattı’nın alandaki erişim noktaları ile ilişkilendirilmiştir.
Kurgulanan tematik aktivite noktaları ise:
şeklindedir.
Alan boyunca uzanan kıyı çizgisi kamusal kullanım, su ile olan ilişkiler, rekreatif programlar çerçevesinde yeniden ele alınır. Salacak kıyısı boyunca dolaşım sürekli hale getirilirken, Boğaz ve kentsel anıtlar ile olan görsel yakınlıklar ve Vistalar üzerinden kurgulanan farklı kullanımlar ve programlar kıyı izi üzerinde yer alır. Kıyı kullanım sürekliliğinin sağlanması, yeni trafik düzenlemeleri ve kamusal kullanımlarda çeşitlilik sağlanması masterplan ölçeğinde farklı odak alanlarını ve bunlara özgü müdahaleleri gündeme getirir.
Harem Aktivite Odağı
Projenin en vurgulu odağı hiç kuşkusuz Harem kıyısındaki yeni kamusal aktivite düzlemidir. Boğaziçi’nin kentsel ilişkiler anlamında en görünür yerinde kurgulanan bu yeni kamusal odak
merkezindeki su dokusu ile kullanıcıları Boğaz ile buluştururken farklı işlevsel platformları ve uzantıları ile çok fonksiyonlu bir rekreatif düzlemini kent yaşamına entegre eder. Bu odağın parçalı ve modüler/fraktal yapısallığı ve planimetrik kurgusu genetik referanslarını Harem Otogarı’nın alandaki izleri üzerinden alır. İç bölümde yer alan koru trafik yolu ve rekreatif zonlar arasında bir yeşil ara alanı oluştururken odağın merkezindeki saçak ve tanımladığı su yüzeyi boğazın alan içerisine sızmasını ve sürekli değişen bir sentetik kıyı morfolojisini boğazın suları ile birleşmesini sağlar. Bu düzlemler farklı zamanlarda ki farklı su seviyeleri ile kamusal alan deneyimlerini zengin kılar. Bu merkezi yapının çevresinde gelişen alt alanlarda ise çeşitlendirilmiş rekreasyon, oyun ve açık alan aktiviteleri yer alır. Buradaki rasyonel ancak esnek pikselasyon kıyıya doğru çözünürken boğaza doğru uzanan seyir ve deneyim platformları ile kentin yeni bir deneyim odağı olarak belirginleşir.
Bu aktivite alanı içerisinde Harem’in mevcut işlevi ve kentsel bellekteki belirgin yerine referans veren bir göç müzesi ile Anadolu Yakası’ndaki yeni otobüs terminaline ring seferleri yapan bir “Hatıra Terminali” bulunur.
Kıyı Aktivite İskeleleri
Salacak ve Harem arasındaki hafif platformlar geçmişte bu bölgede yer alan Tarihi Salacak İskelesine yapılan kentsel referanslardır. Bu bölümdeki su üstü platformları suyun üzerine doğru uzanan gridler ile farklı rekreatif işlevleri kullanıcılara sunar.
Salacak Balıkçı Barınağı
Yeniden kurgulanan Salacak Balıkçı Barınağı kıyı ve kot ilişkileri içerisinde eklemlenen basit bir yapıda ve tektonik anlayıştadır. Kamusal bir düzlem ile tanımlanan bu yapının deniz kotunda balıkçı tekneleri ve kayıkları için ayrılmış hacimler bulunurken üst kotta kafe, dinlenme ve seyir alanları yer alır.
Salacak Seyir Terasları
Proje alanının en önemli seyir alanı Kız Kulesi karşısındaki kıyı parçasıdır. İstanbul şehrinin tarihi imgelerinden birisi olan bu bölümde kıyıdaki mevcut kullanımlar yeniden yorumlanarak kıyı boyunca uzanan katmanlı seyir terasları konumlandırılır. Bu teraslar içerisine yerleştirilen canlı doku kullanıcıların rekreatif deneyimlerini zenginleştirirken farklı mevsimlerde gereksinim duyulan gölgelik alanları oluşturur. Tarihi Kız Kulesi bu teraslar çeperinden ulaşılan önemli bir tarihi ziyaret noktası ve kamuya ait bir kent tarihi müzesi olarak yeniden işlevlendirilmiştir.
Falez Deneyim Rotaları
Kıyı bandı ve tarihi mahalleler arasındaki doğal bir yapı olan falezler gerek topoğrafik karakteri gerek üzerindeki peyzaj ile uyumlu hassas ve dengeli dokunuşlar ile tasarım içerisindeki yerini alır. Buradaki ölçekli platformlar ile uzanan yaya aksları düşeyde gelişen yeni bir kentsel deneyimleme rotasını oluştururken farklı kotlardan kıyı ile görsel ilişkiler kurar. Selimiye ve Salacak mahallelerinin kıyıya doğru yönelen kent aksları falezlerdeki implantlara bağlanarak kıyı ve tarihi Üsküdar mahalleleri arasındaki ilişkiler sürekli kılınır. Falezlerde yapılan bir diğer peyzaj müdahalesi ile falezlerin kıyı kotunda vurgulanmış bir yürüyüş rotası tariflenirken tarihi kıyı izi kentliye tekrar hatırlatılır.
Suüstü Aktivite Platformları
Kıyı kullanımını zenginleştiren ve kamusal alan olanakların artıran başka bir müdahale ise su üzerinde programlanabilen aktivite platformlarıdır. Bu modüler platformlar farklı mevsimlerde düzenlenecek kamusal etkinlikleri Boğaziçi üzerine taşırken kıyı izine kalıcı yapılan yerine hafif, geçici ve çok fonksiyonlu kentsel alanları kent yaşamı ile entegre eder.
Proje alanı mevcut florası ve kıyı karakteri bütüncül bir koruma ve ekolojik geliştirme stratejisini zorunlu kılar. Projede alanındaki mikro-floranın korunması ve geliştirilmesi ile peyzaj ve açık alan rekreasyon olanaklarının arttırılması tasarım yaklaşımı açısından kritiktir. Falzelerdeki mevcut ağaç dokusu ve kıyı izi bir doğal girdi olarak proje tasarım sürecine dâhil olur. Bu bağlam içerisinde yeni eklenen mimari ve peyzaj programları alandaki uygun alanlara konumlanırken alanın yeniden ele alınan yeşil dokusu mimari katman ile bütünleşir. Bu müdahaleler çevresel koruma, geliştirme ile kıyı erişiminin süreklileştirilmesi ve canlandırılması bağlamlarında yapılır.
Alan özelindeki peyzaj müdahaleleri farklı tasarım yaklaşımları üzerinden şekillenir buradaki ana yaklaşım ekolojik revitalizasyondur. Bu anlamda kıyı boyunca bitki dokusu ve faunanın tekrar oluştuğu ve doğal biyolojik süreç içerisinde geliştiği bir ekolojik mikroçevrenin oluşumudur. Alan özelinde bulunan mevcut bitki ve ağaç dokusu korunarak ve yer yer çoğaltılarak Salacak kıyısında yeşil dokulu bir rekreatif alt sistem oluşturulur. Bu yeşil dokunun kıyı çevresinde oluşturduğu yeni izlek ve bu dokunun içerisinde eklemlenen kamusal programlar yakın çevredeki baskın yapısal doku ile kontrast biçimde kent içi yeşilin özellikle Harem Aktivite Odağı çeperinde deneyimlenmesini ve kent yaşamına entegrasyonunu sağlar. Alan genelindeki bu temel peyzaj kararı kıyı ve kent algısının derleyici unsuru olurken gerçekten içinde yaşamaktan zevk alınan, dinlendirici, motivasyon geliştirici ve etkileşimli bir ortamın da ana temasıdır. Alandaki farklı türlerdeki ağaçlar ve bitkiler ise mevsim geçişlerinde farklı pittoresk karakterler ortaya koyan türlerin canlı bir koleksiyonudur.
Kıyı boyunca uzanan yeni yol kenarlarında yağmur suyunu toplayacak biyo-hendekler yağmur suyundaki organik ve inorganik atık maddeleri bitkileri kullanarak filtreleyen ve temizlenmiş yağmur suyunun toprağa infiltre olmasını sağlayan peyzaj elemanları olarak kurgulanmıştır. Kıyı boyunca oluşturulan bu sistem yağmur suyunu farklı derinliklerde oluşturulmuş sulak alan dizisinden yavaş yavaş geçirir. Bu süreçte fitoremediasyon kapasitesi yüksek bitkiler ile sudaki atık maddeleri temizlenirken çevre ekolojisi ve biyoçeşitliliğe katkıda bulunan bir sistem oluşturulur.
Salacak Kıyısı için önerilen yeni trafik düzenlemesi; taşıtlar için her iki yönde de 30 km/h ile sınırlandırılmış ve şerit çizgisi dışında herhangi bir fiziksel elemanla bölünmemiş birer şerit ile durak ceplerinin yanı sıra taşıt yoluyla aynı kotta tasarlanan nostaljik tramvay hattı, bisiklet ve yaya yollarını içeren bir “paylaşımlı yol” tanımlar. Kıyıdaki yaya dolaşımını önceleyen bu öneri; yaya geçitleri, sinyalizasyon, hız yastıkları gibi önlemler ve zeminde kullanılması önerilen dökme taş malzeme aracılığıyla taşıt trafiğinin hızını düzenleyerek yayalar ve bisikletliler için güvenli bir kıyı şeridi oluşturur.