Proje Raporu
DOĞA TARİH SAVAŞ BARIŞ İLE İÇ İÇE MÜZE KOMPLEKSİ
Tarihi yarımada tarih öncesi dönemlerden itibaren birçok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Her uygarlığa kendi kültürünün izlerini mimariye yansıtmış ve yarım ada üzerinde birçok kültürün sentezi olan ve tarihe ışık tutan önemli yapıları içinde barındıran zengin bir mimarlık ortaya çıkmıştır. Fakat bu mimarlık yakın tarihe kadar savaşlar nedeniyle oldukça zarar görmüştür. Yakın tarihte ise; hızla çoğalan dünya nüfusunun beraberinde getirdiği artan yapılaşmanın altında ezilmiştir. Giderek artan bu yapılaşma geniş alanlara yayılmış ve tarihi yapılarla iç içe geçerek onları tehdit etmeye başlamıştır. Yaşam alanlarının içinde kalan tarihi yapılar ya hasar görmüş ya da insanlarla olan iletişimi koparılmıştır. Öte yandan restore edilen veya işlevi değiştirilen tarihi yapılar değerini kaybetmiştir. Bu yapılaşma aynı zamanda doğaya da ciddi zararlar vermiştir.
Tüm bunlar karşısında, öneri olarak, tarihle ve doğayla iç içe yaşanabilecek bir tasarım önemsenmiştir. Tasarlanacak Müze kompleksinde savaş eserleri sergilenecektir. Bu bağlamda savaş müzesi denildiğinde ilk akla gelen savaşın anılarını canlandıran bir mekandır. Savaş atmosferini bu mekanda yaşatılması beklenir. Önerilen projede “Barışa Açılan Kapı Hisart Canlı Tarih ve Diaroma Müzesi” projesi kapsamında savaş atmosferinin yanında barışın, tarihin ve doğanın deneyimlenebilmesi tasarımın ana kurgusunu oluşturur. Mevcut durumda bulunan gazhene kulesinin içerisinde barışı simgeleyen ve hiç sönmeyen bir ateş önerilmiştir. Bu sayede ziyaretçilerin barışı, doğayı, tarihi ve savaşı aynı anda deneyimlemeleri hedeflenmiştir. Tasarımda halihazırdaki tarihi yapıların içine sızacak ve onlarla iletişim kurabilecek bir kütle önerilmiştir. Aynı zamanda yapının içinde barındırdığı her mekanın görsel olarak dolaysız bir yolla yerin sahip olduğu tarihle ve doğayla ilişkisi kurması sağlanmıştır.
1.adım:TARİHİN KORUNMASI
Yapılacak savaş müzesinin çalışma sınırları içinde bulunan tarihi gaz fabrikasının ilk aşamada korunması ve sonrasında tasarımın bu tarihin etrafında şekillenmesi birincil karar olarak benimsenmiştir.
2.adım:DOĞANIN EKLENMESİ
Var olan tarihi fabrika binalarının merkezine(içine) yerleştirilecek olan doğa ile kullanıcılara tarih ve doğayı bir arada deneyimleme fırsatı sunulmuştur. Sürekli bir dönüşüm içinde olan doğa, bu değişen görünümü ile aynı zaman da merkeze yerleştirilen bir sergi ögesidir. Doğanın da sergi elemanı olarak kullanıldığı bu avlularda yerleştirilen savaş materyalleriyle oluşturulan ikircikli algı barışın önemini daha da vurgulu olarak öne çıkaracaktır.
3.adım:BARIŞ ATEŞİ VE SAVAŞ
İstenilen savaş müze kompleksi, tarih ve doğa ile çakışacak şekilde bu yapılara paralel konumda yerleştirildi. Müze ziyaretçilerinin imgesinde savaş yerine barışı vurgulamak amacıyla, alanda bulanan tarihi havagazı kulesinin merkezine hiç sönmeyen bir ateşinin “barış simgesi” olarak yerleştirilmesi önerilmiştir.
4.adım:MÜZE KOMPLEKSİ
Sergi alanı tarihi yapıların arasına sızacak şekilde yerleştirilmiştir. Aynı zamanda bu sergi salonları üst kota alınarak kullanıcıların savaş ürünlerini deneyimlerken duvardan açılan yarıklarla tarihi yapıları ve içindeki doğayı da deneyimlemelerine olanak sağlanmıştır. Sosyal programlar ve geçici sergilerle donatılan iç sokak çatısında açılan yarıklar zemine kadar indirilerek bahçeler/avlular oluşturulmuştur. Yapılan bu iç bahçeler yanında, tarihi yapıların içinden geçen açık köprü geçişler sayesinde doğa ile kurulan ilişkinin daha da güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu açık köprüler sergi alanlarını da birbirine bağlamaktadır.