Bir Deneyim Mekânı Olarak Mezarlık
“17. Yüzyılda İstanbul’un Tarihi” isimli eserinde Kömürciyan, İstanbul rotasını, sohbet diliyle, rehberli bir yolculuk, aynı zamanda bir tarih dersi niteliğinde anlatır. Sadece göze görüneni değil, dönemin günlük yaşantısını ve toplumsal olaylarını da betimler. Bu anlatım biçimi, bize 300 yıl öncesinin İstanbul’unu deneyimleme fırsatı tanır. Ekim 2020’de yayınlanan, “Ah Gözel İstanbul” isimli filminde Zeynep Dadak, Kömürciyan’ın ağzından, bugünün İstanbul’unu sinemaya taşımıştır. Buna benzer bir yaklaşımla, Kömürciyan’ın mezarı bir anlatı ve deneyim mekanı olarak kurgulanmış böylece ziyaretçinin Kömürciyan ile ilişki kurabilmesi amaçlanmıştır. Kömürciyan’ı duymamış kimselerin bile, Balıklı Mezarlığı’na yolu düştüğünde, mezarın yaratacağı deneyimin Kömürciyan’ı araştırmaya ve tanımaya çalışmasına sevk etmesi veya içinde farklı duygular uyandırması amacı güdülmüştür.Balıklı Ermeni Mezarlığı’na yapılan ziyarette, Ermeni mezarlarının tipolojisi ve burada gerçekleşen tipik eylemler incelenmiştir. Böylece, Ermeni Kültüründe mezar ziyareti deneyimi hakkında bilgi edinilmiştir. Bu bilgiler göz önünde bulundurularak, Kömürciyan’ın mezarına yapılan ziyaret, meditatif bir ritüel olarak tanımlanmıştır. Böylece mezar, ritüelle ilişkili eylemler üzerinden tasarlanmıştır. Tipik mezarlarda, bir-iki basamak ile yukarı çıkılır, mezarın başına çiçek bırakma veya önceden bırakılan çiçekleri sulama eylemleri yapılır. Kömürciyan’ın mezarında, meditatif bir ritüel tanımlamak amacıyla yukarı yerine, aşağı doğru iki basamak inilir, böylece kişiyi dış ortamdan kısmen soyutlamak amaçlanır. İndikten birkaç adım sonra, kişiyi bir tabure karşılar. Bu tabure, kişinin mezar başında oturmasını teşvik etmek üzere buradadır. Kişinin oturma eyleminde bulunurken, mezarlıkta olma gerçekliğini fark etmesi amaçlanır. Burada, birkaç saniye etrafını inceledikten sonra, mezar gövdesinin üzerinde bir yazıyı fark eder. Bu yazı, Kömürciyan’ın Balıklı Ermeni Mezarlığı ziyareti sırasında Vahdepet’e yazdığı satırlardan birkaçıdır. Ona, mezarlıklarda ölenler için dua etmesi gerektiği nasihatını verir. Kömürciyan’ın kendi ağzından olan bu yazı, onun ölülere yaklaşımı hakkında ziyaretçiye bir fikir edindirir ve içinden geliyorsa dualarını iletmesi için bir hatırlatıcı olur. Bu noktada, kişinin bir süre dinginlik safhasına geçmesi amaçlanır. Düşüncelerin içinden kafasını kaldırdığında, mezar gövdesinin göğe kadar gittiğini, gövdenin içindeki haç şeklindeki boşluktan, arkadaki ağacı ve biraz da gökyüzünü görebildiğini fark eder. Kişi oturma eylemini sonlandırır. Basamaklardan çıkar ve arkasını döner. Bir kez daha haçtaki boşluğa takılır gözleri. Bu sefer ağaçlar ve arkadaki mezarlar görünür. Kişinin ritüeli burada sona erer.
Bu mezar deneyimini destekler bağlayıcılıkta, Kömürciyan’ın üslubuyla yazılmış, Balıklı Ermeni Mezarlığı çevresinde yeni bir rota oluşturulmuş ve metin hâline getirilmiştir. Metnin amacı; Eremya Çelebi Kömürciyan’ın mezar deneyimini, yakın çevredeki gezinti rotasıyla güçlendirmek ve İstanbul’u gözlemleme biçimimizi şekillendirmektir.
Bir Balıklı Faslı
Gelin yarım günümüzü ayırarak bir gezintiye çıkalım. Metrobüsten indikten sonra parkların içinden gezerek geçip Balıklı Ermeni Mezarlığı’na ulaşıyoruz. Kapıdan girdiğinizde, hemen sağda üçgen kapısıyla Surp Sarkis Şapeli’ni göreceksiniz. Hrant Dink ve Kolsuz Agop’un mezarları da Balıklı’da bulunmaktadır.
Şimdi bir mezar ziyareti deneyimi yaşayalım, Eremya Çelebi Kömürciyan’ın mezarına gidelim. 17. yy’da yaşamış tarihçi, yazar, matbaacı, gezgin bu şahıs İstanbul hafızasını korumaya yönelik kitaplar yazmıştır. Mezarı ise buradaki mezarlara uyum sağlayan beyaz mermerli, korkuluklu, arkası görünür bir şekle sahiptir. Mezarın bulunduğu bölüm önüne ve aşağıya davet eder. Birkaç basamak indikten sonra önünüzdeki tabureye oturup mezar taşının kıvrımına boylu boyunca baktığınızda hemen çaprazdaki ulu ağaçla beraber gökyüzünü göreceksiniz. Oturduğunuz bu yerin altındaki alçak taburede, birkaç dakika geçirmenizi ve Eremya’yı dinlemenizi tavsiye ederim efendim… Eremya’nın yanından ayrıldığınızda etraftaki mezar taşlarının arasında meraklı gözlerinizle gezebilirsiniz.
Ardından mezarlık kapısının hemen karşısında Balıklı Meryem Ana Rum Manastırı’nı göreceksiniz. Ziyaret edip arka bahçesini gezmeyi ve ünlü Balıklı Ayazma’sından su içip dilek dilemeyi unutmayın. Gezintimizin sonunda Manastırın karşısındaki kafeteryada dinlenip bir şeyler içebilirsiniz. Gördükleriniz sizde tahmin ettiğinizden farklı uyanışlar yaratacaktır, etkisini hissedeceksiniz.