Mimari proje raporu:
Mardin; 7000 yıllık dinler ve diller tarihinin yaşandığı 7 ayrı kültürün kaynaştığı, bütün bu farklılıklar içinde binlerce yıldır barış, kardeşlik, hoşgörüyle yaşayan insanların yaşadığı bir Mezopotamya başkenti, dünya mirası bir şehir.
Tasarımımızın ana çıkış noktası bu tarihe, kültüre, yaşam alışkanlıklarına ‘’Saygı’’. En küçük konut biriminden, meydanına kadar tüm tasarım alanında ‘’Saygı’’.
Eskiyi kopyalamadan; yaşam alışkanlıklarını koruyan, topoğrafyayı, iklimsel verileri bu amaçla kullanan, şehrin ekonomik, demografik, sosyolojik ve kültürel yaşamını bozmayacak ‘’mütevazi’’ bir mimari anlayış benimsedik. Hiçbir mimari unsuru gereğinden fazla öne çıkarmamaya, adeta ‘’Mimarsız mimari’’ oluşturmayı hedefledik.
Sosyolojik olarak ‘’mahalle’’ ve ‘’mahalleli olmak’’ kavramlarını etüt ederek başlayan çalışmalarımız; mimari tasarımımızı doğal olarak oluşturan ana kararlara dönüştü.
Maalesef günümüzde: Yaya hareketi değil, araç hareketi odaklı ulaşım anlayışı doğrultusunda biçimlenmiş, araç yolları ile kuşatılmış yapı adaları, parseller ve parseller içindeki çok katlı tekil yapılar şeklinde gelişen, dış mekân yaşantısını ve komşuluk ilişkilerini desteklemeyen yapılaşma, günümüzde ‘Mahalle’’ ve ‘’Mahalleli’ olmak kavramını yok etmektedir.
Bu bağlamda: Yalnız barınma gereksinimini gidermek dışında mahalleliyi doğal ve kültürel değerlerle buluşturacak, aidiyet duygusu güçlü, komşuluk ve bir arada olma gibi kavramları duyumsatacak az katlı yapılardan ve sosyal iletişimi güçlü biçimde kuracak ‘ardışık dış mekanlardan’ oluşan bir ‘’mahalle’’ tasarlamak temel düşünce olarak benimsenmiştir.
Tasarımda yaya hareketi esas alınmış, araç hareketi ve otopark alanları yaya hareketini destekleyen öğeler olarak kurgulanmıştır.
Bölgenin yaşam şekline saygılı bir konut anlayışı geliştirirken; konut birimleri ile dış mekanların bir bütünlük oluşturduğu, alanı verimli ve yoğun olarak kullanan mekânsal çözümlere gidilmesi hedeflenmiştir.
Öngörülen yaklaşımla, kullanıcıya, iri ve tekil bir bütün değil, farklı veya benzer mekânsal unsurların yan yana gelmesiyle, karşılıklı iletişime girilen dış mekanlar, doğal değerlerle bütünleşebilecek, kavranabilir boyutlarda bir yaşam çevresi sunmayı planladık.
Sokaklar, meydancıklar, avlular, abbaralar, genel ve özel bahçeler, teraslar, buluşma köşeleri kullanıcılar arası komşuluk ve dostluk ilişkilerinin kurulup geliştirilmesini sağlayacak mekanlar olarak düşünülmüştür. İç ve dış mekanlar arası oluşturulan bu atmosfer ve sürpriz köşelerle mekanları defalarca deneyimleme isteği uyandıracak bir gezi parkuru oluşturacaktır diye düşünüyoruz.
‘’Evler’’in çevre koşulları ile arazi biçimlerine bağlı olarak farklı biçim ve yoğunlukta kümelenme esnekliğine olanak tanımaları ile, her defasında farklılaşabilen mahalle içinde ‘Mahallecik’ler oluşmasını sağlamaya çalıştık.
Tasarımımızda; çok boyutlu ve çok farklı buluşma alanları oluşmasına imkan vererek, her yaşta ve cinste mahallelinin sosyalleşmesine imkan vermeyi amaçladık.
Konut planlaması geleneksel mimari anlayışın devamı niteliğinde giriş kapısının açıldığı bir taşlık, devamında avlu ve onlara bağlı odalardan oluşmakta. Böylelikle iç dış bütünlüğü sağlanmaya çalışılmış ve evin içinde rüzgâr sirkülasyonu yaratılması hedeflenmiştir. Kademeli teraslar, alternatif kullanım olanakları sunmaktadır. Yerel alışkanlıklara hitap etmektedir. Topoğrafyanın kullanımı ile yapılan teraslama her evin güneşten ve rüzgârdan eşit derecede yararlanmasını sağlarken yaşam alanlarının görüş ufku açık bırakılmıştır.2 katlı konutlar tek bağımsız ve 3 katlı konutlar iki bağımsız birim olarak planlanmıştır. Kalabalık aile yapıları düşünülerek 145 m2 den 350 m2 kadar çeşitli konut seçenekleri üretilmiştir. Bina cephelerinde taş kullanılmamış, dokulu sıva ve renk kullanılmıştır.
Arazinin plan olarak yaklaşık merkezinde, topoğrafik olarak en yüksek noktasında planlanan ‘Büyük Mahalle Birimi’ aynı zamanda mahallenin semt merkezine bağlandığı, dışa açıldığı, şehrin diğer unsurlarıyla ilişki kurduğu, günün her saati hareketli bir yaşam alanı olarak düşünülmüştür.
Mahallenin sosyo-kültürel çeşitliliğini bir araya getiren günlük eğitim, alışveriş, ibadet, dinlenme vb. ihtiyaçların karşılandığı merkez; mahallenin her yönünden yürüme mesafesinde, engelli kullanıma uygun, manzaranın en hâkim noktasında, birbiriyle ilişkili kademeli iki meydandan oluşmaktadır.
Caminin bulunduğu üst meydan daha sakin bir ortam yaratırken. Küçük esnaflardan oluşan çarşı (arasta) meydanı, satış birimleri dışında seyir terasları ve kahvehanelerle daha hareketli kılınmıştır. Meydan; Seyyar esnafında kendine yer bulacağı sağır ve gölge cepheler, kaskatlı havuzlar ve peyzajı ile, rüzgar yönüne doğru açılmış ve panoramik bakış imkanı ile cazibe noktası bir alan olarak planlanmıştır. İlköğretim okulu ve kreş meydanın güneyinde ve sakin bir noktasında, tali araç yolu ile ilişkili olarak düşünülmüştür.
Merkez avlusu iz düşümünün, topoğrafik yapı gereği oluşan istinatların doğu cephesinde, mahalle içine yaklaşan bölümünde düşünülen ‘’Sosyo-Kültürel Etkinlik Alanı’’nın çeşitli toplantı, sergi, kurs vb. amaçlı kullanılabileceği gibi geleneklerin devamlılığını sağlayan ortak salça, reçel yapımı, zeytinyağı vb. yapımı gibi ortak aktiviteler içinde kullanılması hatta mahalle sakinlerinin özel günlerinde muhtar izniyle taziye kabulü, mevlüt vb. amaçlarla da kullanılabileceği planlandı. Mardin de halen yaşayan diğer dinlere de ibadet imkânı sağlayacak olan yaşamın hoşgörü ve saygı üzerinden geliştiği düşüncesi ile tasarımımıza küçük bir kilise ekledik.
Mahalle Büyük komşuluk birimlerinin arasında düşünülen 2 adet küçük mahalle birimi (alt odak); mahallelilerin acil ihtiyaçlarını az bir yürüme mesafesinde karşılayabilecekleri, küçük meydanı ve kahvesi ile zenginleşmiş alt odaklar olarak planlandı.
Mahalleye araç ulaşımı 25 m’lik ana yoldan gelen ve merkeze bağlanabilen 12 metrelik 2 akstan sağlanmış arazinin geneli dışında oluşmuş veya oluşabilecek yollardan transit geçişe izin vermeyecek şekilde planlanmıştır. İç yollar çıkmaz sokaklar olarak düşünülmüştür. Acil araç (ambülans, itfaiye vb.) ulaşımlarına, evler arasındaki sokaklara kadar girebilme imkanı verilmiştir.
Otoparklar; yoğun bir alan ayrılmadan evlere maksimum yaklaşım sağlayan küçük park birimleri şeklinde düşünülmüş, park eden kişi park dan eve en fazla 3-4 metre inerek veya çıkarak ulaşabilmektedir.
Ana yollar asfalt, çıkmaz ve iç yollar parke taş, yaya ağırlıklı yollar taş olarak planlanmıştır.
Yeşil alanlar; Arazinin doğusunda, manzara yönünde yoğun olarak kullanılmış, ana yaya ve ulaşım arterleri boyunca uzayan ana damarlar ve ona bağlı iç sokaklarda kılcal damarlar şeklinde yayılacak şekilde planlanmıştır. Yeşil alan kullanımı mesire yerleri, gezi ve bisiklet parkurları, spor sahaları ve çocuk parklar ile zenginleştirilmiştir.
Küçük komşuluk birimleri arasında, küçük ve büyük odak noktalarında süs havuzları ve çeşmeler kullanılarak sosyal etkileşme alanları arttırılmıştır.
Sosyo-kültürel etkinlik alanı ve meydanı düzenlenmiş. Mahallenin ortak aktivitelerde ve özel durumlarda bir araya gelebileceği alanlar yaratılmak istenmiştir.
Mardin bölgesinin iklimini dağ ve ova olarak değerlendirmek mümkündür. Dağlık bölümler ova ya göre serin ve kışları daha sert geçmektedir. Sonuç olarak kontinental iklim tipine giren bu bölgede daha kış ve yaz ortamına dayanıklı Mazı, Melengiç, Ceviz, Mahlep, Badem, Erguvan gibi ağaç türleri Delphinium, Euphorbia, Thymus, Salviz (Adaçayı), Penicettum step bitkileri önermekteyiz.