Adnan Menderes Bulvarı güneyindeki en son giriş Top Kapı’dır. 65 ve 66 numaralı kapı kuleleri arasında uzanan 9,5 metre genişliğindeki kapı duvarı ile Theodosius Surları’nın en küçük ana kapısıdır. 65 no.’lu kapı kulesi yapısal formunu kaybetmiştir. Kapı orijinal şeklini hemen hemen tamamen kaybetmiş olmasına rağmen, iri kesme taş bloklarla örülmüş kapı duvarında, yer yer Bizans Dönemi dokusuna rastlanır. Osmanlı Devri’ne ait sivri kemer ve kemer tablası göze çarpar. Günümüzde, yenilenmiş bir hafifletme kemeri ve kemerli basit bir geçit görülür. Topkapı, Ayasofya’ya kadar uzanan tarihi ulaşım aksının başlangıcı konumundadır. Tarih boyunca plansız kentleşmeye rağmen aks varlığını devam ettirmiştir. Kapı, fethi takip eden uzun yıllar boyunca Mevlevihane Kapı’dan Edirne Kapı’ya uzanan hat içindeki tek açıklık olarak kalmıştır. Topkapı’nın kendi etki alanı içerisinde S. Nigoğayos Ermeni Kilisesi, Aya Nikola Kilisesi, Harbi Mescidi, Kara Ahmet Paşa Türbesi ve Ahmet Paşa Camii gibi önemli tarihi yapılar bulunmaktadır. Bu nedenle meydan, mevcut tarihi yapıların kendi arasındaki ilişkiyi sağlamak üzerine kurgulanmıştır. Bu doğrultuda tarihi aksla tanımlanan meydan tarihi varlıkların ilişkisini sağlarken aynı zamanda çeşitli etkinliklere izin verebilecek şekilde tasarlanmıştır.
Alandaki en temel problem; Topkapı Meydanı ile Turgut Özal Millet Cd. arasında kalan bölümündeki otobüs duraklarının yaya hareketini ve alana erişimini koparmasıdır. Bununla birlikte mevcut araç hareketi surla olan teması da sekteye uğratmaktadır. Bu doğrultuda temel yaklaşım; alanı araç trafiğinden arındırmak ve bu alanı tamamen yaya ve bisiklet kullanımına açmaktır.
Alandaki en temel kimlik öğesi, Doğu Roma (Bizans) ve Osmanlı İmparatorlukları tarafından yüzyıllarca kullanılan geçiş aksıdır. Bu doğrultuda var olan aksı görünür kılmak ve bu izi tanımlayan yeni bir kullanım kazandırmak tasarımın temelini oluşturmaktadır. Meydan ise bu aksla bağlantılı olarak kendi içinde bölümlenerek etki alanındaki yapıların fonksiyonu ile birlikte şekillenmektedir. Bu bölünmeler meydanın kullanımına göre genişleyip dönüşebilmesine olanak tanımaktadır.
Açığa çıkarılan aks 6 temel kullanım alanına ayrılarak ağaç altı kullanımla birlikte desteklenmiştir. Bu alanlarda çevreleriyle ilişkili olarak çeşitli kullanım önerileri sunulmuştur. Bu durum duraklama, nefes alma, düşünme, dinlenme, diğer insanlarla iletişim kurma ve paylaşma, sosyal ağlara katılma, kültürel etkinliklerin parçası olma ve tarihi bir çevrenin dinginliğini elde etme gibi ihtiyaçlara olanak tanımaktadır.
Ana yaklaşımın temeli; tarihi katmanları ortaya çıkarma, tanımlı ve erişilebilir bir kamusal alan oluşturmaya dayanmaktadır. Topkapı Parkındaki yeşil doku, sur ve meydanla ilişkilendirmek için tarihi aksı tanımlayan ağaç sırası ile birleştirilmiştir. Bu sayede aks ve onunla birlikte şekillenen meydan yeşil dokuyla birlikternkurgulanmıştır.
Tarih boyunca farklı medeniyetlere hizmet eden bu alanda; toplu ulaşım noktaları, mezarlık ve meydandaki yayalar için surun her iki tarafında aksla ilişkili güvenli ve belirgin bir yürüyüş aksı oluşturulmuştur.
Alandaki otoparkların tarihi dokuyu sekteye uğratması ve meydandaki yaya sirkülasyonunu kesmemek amacıyla toplu ulaşım noktası ve otopark alanı yürüme mesafesi düşünülerek Adnan Menderes Bulvarı ile bağlantılı olarak kurgulanmıştır. Topkapı Caddesinden sağlanan erişim ise yol kenarında duraklar düzenlenerek ring hattına çevrilmiştir.
10.Yıl Caddesi üzerinden meydana ulaşımı sağlayan toplu ulaşım hattı, sur ile ilişkiyi kopardığı için Adnan Menderes Bulvarı ve Bican Bağcı Yokuşuna aktarılarak çözülmüştür.
Meydan ve sur hattına eklemlenen birimlerin morfolojik oluşumu; surdan eksilen yapı parçalarından yola çıkılarak tasarlanmıştır. Kurgu, surdan kopan parçaların alana yayılarak çeşitli işlevlere hizmet eden birimlere dönüşmesine dayanmaktadır. Mevcut durumdaki yıkılmış Kapı kulesini temsilen aynı ölçülerde geçici bir seyir kulesi önerilmiştir. Bu sayede kapının özgün hali temsil edilirken alana yeni bir bakış açısı sağlanmıştır.
Gazi Ahmet Paşa Camisi ve Türbesi arasında kalan sokak zorunlu durumlar dışında araç trafiğine kapatılmıştır. Bu sayede hem caminin türbe ve meydanla bağlantısı sağlanmış hem de Topkapı Parkından toplu ulaşımla gelen yayalar için sürekli ve korunaklı bir hat oluşturulmuştur. Bunun yanı sıra Gazi Ahmet Paşa Parkı korunarak yaya geçidi oluşturulmuştur. Aks doğrultusuna göre düzenlenen kavşak bölümü ise Fatih Sultan Mehmet’i ve İstanbul’un Fethini temsil eden bir heykel ile bir anıt noktası haline getirilmiştir. Bu anıt aynı zamanda alan için bir karşılama noktasıdır.
Eski planlarda park olarak ayrılan ve mevcut durumda otellerin bulunduğu alanda bir kuru havuz ve onunla bağlantılı bir müze tasarlanmıştır. Bu sayede hem harbi mescidi meydanla bağlantılı kılınmış hem de kültürel etkinliklere hizmet edebilecek çok yönlü bir alan oluşturulmuştur.
Sur ile kurulan ilişki, genelden özele doğru bir kullanımla şekillenmektedir. Sur kenarında; sergileme, bilgilendirme ve dinlenme gibi kamusal kullanıma ayrılmış alan Sur Koruma Bandı olarak kurgulanmıştır. Bununla ilişkili olarak yürüyüş ve bisiklet yolu oluşturulmuştur. Devamındaki bölüm ise kiosk ve vitamin bar gibi çeşitli birimlerden oluşan yarı kamusal kullanım alanı olarak değerlendirilmiştir. Konutlar ise özel kullanım olarak değerlendirilmiş ve önerilen ağaç sırasıyla bu alan kamusal alandan koparılmıştır.
1970-1995 yılları arasında Terminal olarak kullanılan alanın parka dönüştürülmesi ile Kamusal alan konut alanı ile Sur nedeniyle bütünleşik bir bağ kuramamıştır.
Surun kuzey hattında kalan yürüyüş yolu ile ilgili bölüm açık sergi ve enstalasyon gibi etkinliklere hizmet verecek şekilde kurgulanmıştır. Bununla birlikte alanın kullanım açısından zenginleştirilmesi için aks üzerinde kalan üst geçit bölümünde kiosk, kafe ve oturma alanları oluşturulmuştur. Bu alanla ilişkili olarak toplanma ve gösterim gibi faaliyetler için korunaklı serbest kullanım alanı tasarlanmıştır. Topkapı Parkı içinde kalan alanda ise dinlenme noktaları, elektrikli ulaşım araçları ve bisiklet istasyonu bulunmaktadır.
Proje alanı ve çevresinin yapı stoku çoğunlukla zemin kat ticari üst katlar konut yoğunlukludur. Kamusal alan hem ticari etkileşimlere hem sosyal etkileşimlere fayda sağlayacak şekilde tasarlanmıştır.
Alanda kullanılan malzemeler yerel tarihi dokuya uygun olacak şekilde seçilmiştir. Doğal yapı malzemesi olarak zeminde sur ve tarihi yapılarla ilişkili olarak kesme doğal taş kullanılmıştır. Meydanla ilişkili yapılarda alanın kimliğiyle uyumlu renk paleti tercih edilmiştir. Tarihi yapılarda iyileştirme ve yenileme öngörülürken meydan ve surla bağlantılı olarak önerilen yeni yapılarda tarihi yapıları referans alan kesme taş kullanılmıştır. Bu sayede önerilen yeni yapıların tarihi yapılarla uyumlu olması amaçlanmıştır.