PROJE AÇIKLAMA RAPORLARI
Kentin katmanlarının birbirine teğet geçtiği bir noktada, özelleşmiş ve yoğunlaşmış işlevsel bölgelerin (spor, küçük sanayi, MİA) ara kesitinde bulunan, fakat bunların hiçbirine ait olamamış; kentin neredeyse tüm ulaşım ağının (kara yolu, otobüs, demir yolu, İzban, metro, tramvay, YHT) düğüm noktasında olan, ancak bu yoğun insan, para ve veri akışından hiçbir biçimde kendine fayda sağlayamamış bir yer Halkapınar. Sazlıklarını, göletlerini, pınarlarını ve kendine has faunasını muhafaza ettiği o eski günleri bir kenara bırakılırsa kentli için hep bir zorunlulukla, istemsizce, farkında olmadan ‘geçilen’, hatta mümkünse geçmek için bile çok tercih edilmeyen bir bölge burası. Tanımsız, tekinsiz, arafta… İzmir gibi yoğun göç alan ve görece hızlı büyüyen bir kentin oldukça merkezi bir noktasında bir bakıma sahipsiz kalmanın yarattığı dezavantajı yaşıyor şimdilerde. Fakat, bu yeni dünyada Halkapınar gibi çekirdek bölgeler, arafta kalmak için çok değerliler. Dönüşüm çok hızlı gerçekleşiyor. Delice büyümüş kent makroformunun yutarak, dev merkezine kattığı geçmişin çeper sanayi alanları, ulaşım düğümleri, veya kenar mahalleleri büyük oranda özel sektördeki gayrimenkul spekülatörleri eliyle yenileniyor; yeni oluşan kentsel konjonktüre dair yapıştırma işlevlerle donatılıyor ve makyajlanarak yüksek rant ile yeni sahiplerine pazarlanıyor. Eğer bu dönüşüm, toplumsal denetim mekanizmalarına takılmadan, genelde olageldiği gibi hoyratça yapılırsa kentsel hafıza hızla kayboluyor, kentsel süreklilik bozuluyor ve sonuçta kent merkezleri kente ve kentlilere yabancılaşıyor.
Bugün Eshot otobüs garajı olarak kullanılan alan da konum itibariyle kent için oldukça değerli bir parsel. Yerel yönetimin kent içi ulaşımla ilgili birimlerinin mekansal ihtiyaçları için kullanacağı büro kompleksinin tasarımını talep ederken, aynı zamanda alanın bu eşsiz konumunun ve potansiyelinin farkında olarak, bu potansiyelin kamu yararına değerlendirilmesini de talep etmesi çok olumlu. Alan, kentin yeni iş merkezi bölgesi, Halkapınar spor odağı (Atatürk Stadyumu ve çevre tesisleri), küçük sanayi odakları ile İzban, Metro, Otobüs ve Tramvay hatlarının kesişim noktasında bulunuyor. Üstelik tüm bu akışa, kendi kullanıcısının yoğunluğunu da ekleyecek artık. Ama asıl soru şu ki; Halkapınar geçilen bir yer olmaktan, ‘varılan’ bir yer olmaya evrilebilir mi?
Mavi Hat, Halkapınar için sosyal ve mekansal bir entegrasyon stratejisi öneriyor. Yeni Merkezi İş Alanı ile Atatürk Stadyumu arasında tramvay durakları paralelinde yeni bir kent aksı tanımlıyor. Yeni büro kompleksi, programında tariflenen kamusal kullanımlarla birlikte Mavi Hat’a takılıyor ve bu yolla tüm akışı manipüle ediyor. Mavi Hat, yeni oluşturulan yaya allesi doğrultusunda konumlanan yaya platformlarının en üst kotundaki hava koridoru. Bu koridor rekreasyon ve peyzaj ögeleriyle beslenmiş biçimde aks boyunca insan taşıyacak. Toplu taşıma sistemleri arasında fiziksel bağ oluşturmasının yanında, asıl entegrasyon işlevi kent makroformuna dair: kentin yeni Merkezi İş Alanı ile Ulaşım Entegrasyon Merkezi (ve son olarak Halkapınar Spor Odağı) arasında güçlü bir ilişki tanımlıyor. Zemin altının ve zemin kotunun sahip olduğu sayısız engele ve kısıta karşı +7.00 kotunun sakinliğini kullanıyor. Mavi Hat’tın bu proje bağlamında önerilen ilk segmenti tümüyle işlevsel olmakla birlikte, bu armatürün tam işlevselliği MİA’ya uzatılıp yeni dokunun içine nüfuz ettirildiğinde ortaya çıkacak. Nihayetinde bu tip kentsel jestlerin yaratacağı yeni ve kurgulanmış ilişkiler ağı, günümüz vahşi kapitalizm ortamında plansız oluşan emrivaki durumlara karşı alınacak en güçlü tedbirdir.
Proje alanı, zemin kotunda yayalar için oldukça geçirimli biçimde ele alındı. Tramvay durakları paralelinde oluşturulan yaya allesi, kamusal işlevler tarafından beslenerek nitelikli bir sosyal karşılaşma alanı haline getirildi. Büro programı yüksek yapı kurgusu ile net mekanlar yaratılarak çözüldü ve parselin yüzey alanı büyük oranda kamusal kullanımlara olanak verecek biçimde kurgulandı. Platformlar gündelik kullanımda akışı üstlenerek rampalarla birbirlerine akarken, Mavi Hat üst kotta tüm bu yeni kurguyu kentsel bağlama oturtuyor.
Yol tarafından yaklaşımda, zemin kotunda doğrudan alleye açılan bir kent meydanı kurgulandı. Etkinlik amfisi, kafe, spor salonu ve kreş gibi sosyal işlevlerle beslenen meydan, aynı zamanda kamuya açık, programlı aktivitelerin katalizörü olacak konferans salonu ve çok amaçlı salonların fuayesi ile de doğrudan ilişkili.