2. Ödül, Konak Belediyesi Hizmet Binası Mimari Proje Yarışması

Proje Açıklama Raporu

STOA KONAK

Stoa doğası gereği melez bir mekândır. Ne kapalıdır, ne açık. Hem iki deneyimi ayrı ayrı, hem de ikisinin karışımı melez, özel bir deneyimi sunar.

Stoa bir ‘yol’dur aynı zamanda. İki nokta arasında uzanır, fakat mutlak bir yolculuk mekânı değildir. Yürüyüşün doğasına hitap eder. Geçene de izin verir, yalnızca amaçsız yürüyene de.

Programlı aktiviteleri barındırdığı kadar aylakları da çağırır kendine. Bu anlamda tam bir kentsel etkileşim alanıdır.

STOA KONAK; antik çağdan bugüne kolektif yapı gramerinde birçok farklı biçimde yer bulan ‘stoa’nın güncel ve duruma özel bir yorumudur.

STOA KONAK iki yapısal bileşenden oluşur. Yapı programını barındıran kapalı hacimler ve tüm mekânsal örüntüyü kurgulayan, yapıya strüktürel destek sağlayan çelik kafes strüktürü. Bu iki bileşenin birlikteliği yapı programının ihtiyacı olan kent yaşamına nüfuz etme, kentsel bir odak yaratma amaçlarını olabilecek en geçirgen ve erişilebilir biçimde gerçekleştirir.

Yapı boyunca Kuzey / Güney doğrultusunda kurgulanan STOA, iki farklı seviyede (zemin ve alt zemin) yapı programının kullanıcıyla görece yakın ilişki kuracağı fragmanlarını barındırır. Bu sayede erişim ve kullanım frekansı yüksek birimler hem işlevlerini doğru biçimde yerine getirirler, hem de program dışı önerilen ticari (kahve evi, dükkan, vs.) ve kültürel (sanat galerisi, kitap evi, vs.) faaliyet alanlarıyla birlikte melez kent mekanını beslerler. Birçok diğer sembolik ve önemli birim gibi (Fuayeler, Kent Konseyi, Başkanlık, vs.) yerel yönetimin en önemli faaliyet birimi olan Belediye Meclisi de STOA’ya doğrudan eklemlenir.

STOA KONAK aynı zamanda alanın güneyinde Meles Çayı boyunca kurgulanan, üzerinde sosyal, kültürel ve rekreatif odakları barındıran yeni kent parkının kent ile kuracağı en doğrudan ilişki noktasında ideal bir geçiş alanıdır. Kent ile park arasında canlı bir güzergah tarif eder kentliye. Bu anlamda yerel yönetim, en önemli iddiası olan kent mekânı yaratmak adına atılabilecek en somut adımı kendi hizmet binasının kent ile kurduğu cömert ilişkiyle atar.

STOA KONAK, kentin en yoğun arterlerinden ikisinin (Yeşildere Cad. ve Gaziler Cad.) kesişim noktasında karşılar kullanıcıyı. Geçirgen ve şeffaf yapısına rağmen oldukça net ve kararlı geometrisiyle hem Yeşildere geçişinde, hem Gaziler Cad. geçişinde güçlü bir ‘landmark’ algısı yaratır. STOA KONAK bu algıyı kentliyi ezmeden misafirperver bir tonda yapar. Bu durum yerel yönetimin kurumsal algısını güçlendirir.

STOA KONAK tam anlamıyla sürdürülebilir bir yapıdır. Bu iddiasının temeli teknolojisinden çok yerelliğinden gelir. Tam bir İzmirli gibi her fırsatta iç mekân kullanımını dış mekâna taşır. Neredeyse tüm ofis birimlerinde bir teras kullanımı önerir. Doğal havalandırma (çift cidarlı cepheler), ışık kontrolü (modüler güneş kırıcı sistem), görsel ve işitsel izolasyon (ses duvarı), kaynakların geri dönüşümü (yağmur suyu kullanımı), ısı izolasyonu (yeşil teraslar), enerji kazanımı (güneş enerjisi panelleri) ve en önemlisi de mikroklimatizasyon (STOA) gibi hassasiyetleri barındıran STOA KONAK hem teknolojik, hem de anlayış açısından 21. yüzyılın yerel yönetim yapısıdır.

Etiketler

Bir yanıt yazın