PROJE RAPORU
Neyzen Tevfik, özgün karakteri, sanatı ve sıra dışı hayatıyla hafızalara kazınmış, toplumda önemli bir yer edinmiştir ve ölümünden yıllar sonra bile eserleri ile hâlâ aramızda dolaşmaktadır.
Vefatından sonra da, yaşadığı dönemde olduğu gibi dikkat çeken bir karakteri olması nedeniyle ona dönem dönem “flanör”, “aykırı”, “marjinal”, “muhalif”, “bohem” gibi bazı sıfatlar yakıştırılmıştır. Bu “aykırı” karakteri elbette hayatını da yönlendirmiş ve karmaşık, zor bir hayat yaşamıştır. Bütün hayat öyküsü ve başına gelenlere rağmen kendine özgü, sıra dışı tavrını her daim koruması mezarının tasarımının ana fikrini oluşturmuştur.
Neyzen Tevfik’in düzene ve zorbalıklara hayatı boyunca karşı çıkan tavrından alınan ilham ile “düzeni” temsilen önce katı bir kütle oluşturulmuştur. Neyzen’in bu tavrını, sazı ve sözüyle ifade etmesinden alınan fikir ise bu katı kütleye vurulan bir darbe olarak kullanılmıştır. Bu fikirle kütle asimetrik olarak ikiye bölünmüş ve arasına soyutlanmış, temsili bir ney yerleştirilmiştir. Bu temeldeki kavram, düşey ve yatay düzlemlerde devam ettirilmiştir.
Düşey düzlemde oluşturulan kütle, mezarın baş taşı olarak değerlendirilmiş ve üzerine iki taraftan da görülebilecek şekilde ismi, doğum ve ölüm yılları yazılmıştır. Bu kütlenin Neyzen’in serüveninin başlangıcını ve hayatta olduğu dönemi temsil ettiği düşüncesi ile burada oluşturulmuş boşluğa temsili bir ney yerleştirilmiştir. Yataydaki kütlenin ise vefatından sonrasını temsil ettiği kabul edilmiştir. Bu sebeple, bu kütlenin geniş kısmına, sözünün hâlâ ilk günkü güncelliğiyle çarpıcı etkisinin sürdüğü göz önüne alınarak, şiirlerinden biri yazılmıştır. Adı “Hayat Üç Buçuk İle Dört Arasındadır” olan bu şiir, Neyzen’in hayata bakışını net bir şekilde yansıttığı ve okuyan ziyaretçilere de ilham olabileceği düşünüldüğü için seçilmiştir. Yataydaki bu kütlede oluşturulmuş boşluk da yine hayattayken sanatıyla oluşturduğu muhalif, özgürlükçü etkinin devamlılığını temsil etmektedir.
Mezarın kütlesi betonarme yapım sistemiyle oluşturulmuş ve kütlenin geniş yüzeyleri traverten taş ile kaplanmıştır. Yan yüzeyler ise brüt beton olarak bırakılmıştır. Soyutlanmış ney eleman boyalı demir olarak düşünülmüştür. Yatayda sürdürülen boşluk ise yeşillikler ve çakıl taşları (dolomit) ile kaplanarak kurgulanmıştır. Bu malzemelerin seçiminde Neyzen Tevfik’in sarih (net) ve sade tarzı etkili olmuştur. Bahsedilen malzemeler de mümkün olduğunca sade ama belirgin özellikte seçilmiş ve net çizgilerle kullanılmıştır. Benzer şekilde baş taşı ve yatay kütlede kullanılan yazı tipi Neyzen’in net, açık fikirli, çağdaş ve sıra dışı karakterine uygun olacak şekilde seçilmiştir ve bu yazılar traverten taşa oyularak yazılmıştır.
Sonuç olarak, Neyzen Tevfik Kolaylı’nın belirgin, sıra dışı karakteri, tavrı ve tarzı tasarımın ana metnini oluşturmuştur. Alt metinde ise mezar sahibinin anlamca zengin hayatı, sanatı ve düşünce dünyasını temsil eden birçok anlama ulaşmak amaçlanmıştır. Bu tamamen Neyzen’in dünyada bıraktığı izin eseridir ve ortaya çıkan tasarım, kütlesinden detayına kadar Neyzen Tevfik’ten ilham almıştır.
Jüri Raporundan;
Neyzen Tevfik’in kimliğinden ve düşünce dünyasından ilhamla üretilen mezar tasarımı, seçilen dilin yalınlığı ve dengeli formuyla beğeni almıştır. Ölüm ve yaşamı temsil eden düşey ve yatay düzlemleri ikiye bölen özgürlüğe dair sembolik boşluğun Neyzen Tevfik’in yaşamına verdiği referans, sanatıyla oluşturduğu muhalif, özgürlükçü etkinin devamlılığını temsil etmektedir. Tasarım, ana metnini oluşturan simgesel yaklaşımı ile ödüle layık görülmüştür.