Yeni kent merkezi mevcut dokuya nasıl bağlanacak?
Proje Hakkında:
Tekirdağ için planlanan ve yeniden üretilecek kent dokusunun niteliği yeterli midir? Planlama süreci tamamlanmış, yoğunluklar belirlenmiş, tam bu noktadan sonra ne yapabiliriz? Yeni kent merkezi, tüm kent sistemine adapte olan, birleştirici, iyileştirici bir rol üstlenebilir mi? Denizle ve kendisiyle daha iyi ilişki kuran bir kent örgütlenmesi yaratmak mümkün mü?
Yukardaki soruların tümü için büyük ölçekte kente bakarak yeni kent merkezinin eskisiyle, denizle ve kentin farklı parçalarıyla birlikte çalışmasını çok önemsedik. Ve bu tasarım problemini bir belediye binası tasarlamak kadar kent ile çok iyi bağlanan, onun boşluklarına sığmaya çalışan, ufak ama etkili hamlelerle kurmaya çalıştık.
Evet bir belediye binası yapma fikriyle başladı belki her şey. Ama meselenin bir yapı yapmaktan öte onun yeni kent merkezi ile nasıl ilişki kuracağı çok geçmeden anlaşıldı tarafınızdan.
Biz yarışmacılar olarak belki benzer motivasyonlarla başladık bu konuyla ilgilenmeye. Ama akabinde çevre ilişkilerinin ne kadar zayıf, verilerin ne kadar yetersiz olduğunu da gördük. Bu tasarım problemine tutunmakta zorlandık başlarda. Problemin içine girdikçe kente gidip gezip baktıkça aslında gerçek konunun kentin mevcut merkezi ile yeni merkezin nasıl bağlanacağı olduğunu gördük.
Hep sızlanıp durduğumuz ‘ kentler neden biraz bütüncül bakış açılarıyla kurgulanmıyor?’ sorusuna belki yarışmanın çok konusu gibi görünmese de kendimizce bir çözüm aradık. Olabilir mi dedik.. sadece bir yapı ve çevresi gibi bakmak yerine kentle ilişkili bir sitem kurmaya çalıştık.
Tekirdağ ufak ölçeğiyle ile hızla kavrayabileceğimiz bir büyüklükte. Ölçeği yerinde, tarihi yapılar eşliğinde kurulmuş bir kent merkezi var. Ama büyüme şekli için çok olumlu şeyler söylemek mümkün değil. Tekirdağ’ın kuzey batısında yer alan gecekondu bölgeleri, doğusuna doğru , İstanbul çevre yolu bağlantı istikametindeki büyüme biçimi, şehrin birçok Anadolu kenti gibi parçalar halinde, bütüncül olmayan hamlelerle geliştiğini gösteriyor.
Tekirdağ’ın başka bir sorunu da Deniz ile kurduğu ilişki. Kente hakim olan deniz bağlantısının yeterince iyi değerlendirilmediğini düşünüyoruz.
Bu yarışma ile oluşacak ortak gündemin, belki kollektif bir çalışma ile kentin irili ufaklı sorunlarını iyileştirecek, bir yapı yapmak kadar ve hatta daha çok kente iyi entegre olan bir sistem tasarlamanın önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bu anlamda inceleyeceğiniz tasarım bir mimari fikri değil, Peyzaj, Mimarlık, Kentsel Tasarım ve sürdürülebilirlik ilkelerini iç içe geçirmiş bir fikir kümesi olarak sizlere sunacak.
Tüm bu değerlendirme ve analizlerin ışığında Kentin sahil ilişkisini güçlendirecek, Yeni kent merkezi ile sıkı sıkıya bağlayacak. Kentin mevcut boşluklarına sızacak, yeni kent dokusunu örgütleyecek ‘YEŞİL OMURGA’ fikrini sizlere takdim ediyoruz. ‘YEŞİL OMURGA’yı sadece ağaçlardan ve peyzajdan oluşan bir doğrultu olarak algılamayın. Bu örgütlenme farklı kentsel durumlara reaksiyon verebilecek bir açık alan kurgusudur. Peyzajın farklı halleri ile birlikte kurgulanmış bir güzergah, meydan ve yapı örgütlenmeleri ile yoğunluk ve odak alanları üretebilecek bir üst organizasyon olarak algılanabilir.
Hatta belki bu kısa sürede ve nispeten yetersiz imkanlarla bizim kurgulayamadığımız kentin daha da içlerine sirayet edecek bir üst ölçek, boşluk, açma, boşluğa sızma, kentsel mekan, örgütleme aracı olarak kullanılabilir.
Yeşil omurga üzerine farklı, farklı düzenlemeler göreceksiniz. Başka karakterler ve işlev grupları… Bu öneri özünde üst ölçekte iki kent merkezini birbirine ve sahile bağlayan bir toplam fikir gibi algılanamalı. Yeşil omurga ve sekmeleri çok farklı şekillerde de yapılabilirdi elbette. Bize göre Belediye tüm bu doğrultu için ayrıca bir yarışma açmalı ve farklı fikirleri değerlendirmeli. Uzun vadede bu ufak denebilecek kenti birbirine bağlayan bir üst örgütlenme etaplar halinde, imkanlar oluştukça hayata geçirilmeli.
TİCARET AKSI
Yeşil omurga fikrinin en önemli parçası olan Kent Meydanı ile başlayan Ticaret Çizgisi nasıl kurgulanmalı? Bize göre Ticaret doğrultusu dahil , yeni kent merkezinin en büyük sorunu ölçek. Plancının mimarlıkla, Mimarın kent ölçeği ile bağlantı kurmadığı ülkemiz tasarım ortamında normal bir sonuç bu! Onaylanmış planda 75m genişliğinde, 15 m yüksekliğinde yapılarla tanımlanmış içinden yol geçmeyen bir boşluk var. Bu büyüklükte bir boşlukta herhangi bir kent dokusunun oluşması mümkün değil. Bu garip ölçek, yapı izlerine ve gabarilerine dokunmadan nasıl kontrol altına alınacak? Ticaret aksı boyunca ve gerisinde uzanan yapıların neye benzeyeceği 18 uygulaması ile neredeyse sabitlenmiş durumda. Lekeyi ve dokuyu değiştirmeyi çok isterdik ama bu noktada gerçekçi görünmüyor. Süper Mimar egosu ile tüm yeni kentin cephelerini tasarlamaya da kalkmadık.
Tam da olması gerektiği gibi herkes kendi mülkiyetindeki yapının cephesini oturumunu kendine göre örgütlesin. Seveceğimiz cepheler üretmek yerine, çeşitliliği, iyi vasat ve kötü yapıları bir araya getirebilecek nitelikli, işlevsel bir kentsel boşluk tasarlamak için uğraşmak daha anlamlı değil mi?
Yapılardan çok boşluğa odaklanmak…
Meydan , Park ve belediye binasına gelmeden önce yarışmada 2. Bölge olarak tarif edilen Ticaret bölgesine yoğunlaşalım. Yukarda da bahsettiğimiz üzere oluşacak yeni dokunun en büyük sorunu ölçek ve büyüklük. Ölçek ve büyüklük doğru kurgulanmaz ise ıssız, içinde bir kent hayatı var olamayacak bir boşluk oluşmuş olacak. Bu boşluğun olumsuz etkileri kent meydanını ve ona bağlı tüm doğrultuları olumsuz yönde etkileyecek.
Doğru büyüklük ölçek ve işlevlendirmenin öncelikle bu doğrultuyu, sonra Kent Meydanı, Belediye ve Gölet parkın yoğun olarak kullanılacak kent mekanları üreteceğini düşünüyoruz.
Bu büyüklükle baş edebilmek için Türkiye ve Dünyada çalışan ve bilinen benzer ticari doğrultuları inceledik.( örnekler için bkz. Rapor kitapçık bölüm 2) Ancak 75 m genişliğinde 15 m yükseklikte yapılarla çevrili çalışan bir örnek bulamadık.
75 m genişliğinde 600 m uzunluğundaki ‘bulvar’ için önerimiz peyzaj omurgasının da devamı olan 40 m genişlikte yoğun yeşil bir doğrultu tanımlamak oldu. Bu ölçeğe getirme girişimi ile birlikte iki tane yaklaşık 16 m genişlikte paralel sokak elde ettik. Bu iki sokak bir yüzü yapı bir yüzü yoğun peyzaj olan, peyzajın içindeki nişlerde, yollarda az yoğun farklı fonksiyonlarla karşılaşabileceğiniz çoklu bir durum üretmemize yardımcı oldu.
Ticaret aksı boyunca yapıların işlevleri için fazlaca öneriler getirmedik. Peyzaj omurgasının kuracağı mekan kalitesi ile birlikte çevre dokunun iyi yapılaşacağı, benimseneceği ve çevre mahallelerin severek kullanabileceği alternatif mekan olasılıklarının türeyebileceğini hayal ettik. Tüm ticari aks boyunca , peyzaj omurgası üzerinde 3 belirsiz bölge tanımlaması yaptık. 1-Kültür ve Sanat Bölümü 2-Eğitim Bölümü 3-Eğlence Bölümü Bu bölgeler ticari aks boyunca tematik bir iz sürerken, kısmen çevresinde yapılacak yapıların işlevlerine göre de şekillenebilecek esnek bölümlerde içerecekler.
Kamu belki tüm ticari aks boyunca bazı yapıları kendi kullanabilir diye düşündük. Bu yapılar kültür, sanat, eğitim bölgelerinde kendi çekim alanları ile yeşil omurga kurgusunu güçlendirebilir.
MEYDAN
Tasarımın üst ölçek kararları ile birlikte bir düğüm noktası haline gelen meydan nasıl bir meydan olmalı? Meydan Nasıl bir ölçekte olmalı ve nasıl tanımlanmalı? Meydan üzerinde hangi programlar olmalı? Meydan tasarım karaları ile birlikte yeni kent merkezinin de merkezi olabilir mi?
Meydan üzerine düşünürken, en zorlayıcı konu bizim için yine boşlukta tutunmaya çalışan ölçek ve büyüklüğünü kavrayamadığımız bir boşluğun varlığıydı.
Meydanın dört tarafında önemli kentsel durumlar mevcut. Gölet park, Ticaret aksı, Belediye binası, Kamu yapısı… bunların üzerine yer altında yer alan otopark, tasarım ile önerdiğimiz Tramvay hattı, battı çıktı ile yer alında oluşan otobüs bağlantısı.
Tüm bu düğüm durumlarının orta yerinde yer alan meydan, üzerinde birçok programın gerçekleşeceği ölçeğinde bir boşluk olarak kurguladık, konser, spor organizasyonları, kermesler, pazarlar daha aklınıza ne gelirse. Kentlinin yeni kent merkezinin tam merkezinde her şey için kullanabileceği çok işlevli bir düzlem. Üzerinde hiçbir şey olduğundaysa sakin bir boşluk.
YAPI
Yeşil omurga ile sıkıca bağlı, Hem yapı ölçeğinde hem kent ölçeğinde yatay bağlantı organizasyonlarını güçlü kurabilecek bir Belediye yapısı yapmak istiyoruz. Belediye Binası bize göre Yeşil omurgaya bağlanan önemli parçalardan sadece birisi. Tüm tasarımın merkezi değil.
Belediye Yapısı, Meydandan, parktan, Arka cephedeki Kültür Merkezinden, farklı yönlerden gelen yaya hareketlerini yönlendiren birbirine bağlayan bir organizasyon üretebilir mi?
Meydan ile yapı arasındaki bölge ve Zemin kotu yada çoklu zemin kotları farklı kentsel durumlar, işlevler geçişler için kullanılabilir mi?
Belediye Yapısı sahil hattından başlayarak yeni kent merkezine kadar ulaşan yeşil omurgaya yasalanan önemli parçalarından birisi bizim için. Elbette önündeki meydan ve o meydanın her yöne bağlandığı tüm sistemler ve düzenlemeler ile birlikte.
Yapıyı kurarken temel fikrimiz; Yeşil omurgaya asılan, takılan parçaların en önemlilerinden birisini üretirken, tüm doğrultular boyunca olduğu gibi sıkı zemin bağları, ilişkileri kurmak oldu. Yapı ile meydan arasında kültür, ticaret, rekreatif işlevleri yapının altına doğru da sürdürdük. Belediyenin temel işlevlerini yayılı 3 kat olarak üst kota kaldırdık. Böylece zemin kotunda geçişlere ve uğrak alanlarına müsaade eden, meydan ve kalan kent dokusu ile etkileşim halinde olabilecek bir strateji oluşturmaya çalıştık.
Bu zemin boşaltma fikrini, farklı yön ve durumlara tepki verebilecek , parçalanabilecek, açıklık üretebilecek, peyzaj oluşturabilecek, bariyer kurabilecek ilişkilerle güçlendirmeye çalıştık. Böylece kentin farklı doğrultularında başka yaklaşımlar ve olanaklar sunan 3 boyutlu bir zemin planı kurgulayabildik. Kendi içinde çoklu program parçalarından oluşan 3 katlı yatay Belediye yapısının, sert ve yumuşak peyzaj parçaları ile tasarladığımız kentsel topografyanın üzerinde görünür bir şekilde yüzmesinin iyi bir belediye imgesi üretebileceğini düşünüyoruz.
Bu topografyadan yükselen irili ufaklı parçalardan bazıları ( çok amaçlı salon ve ana giriş) yatayda uzanan belediyenin içine işleyerek yapıyı kente ve peyzaja bağlıyor. Bir yandan Gölet parktan akan peyzaj zeminde çoğalarak ,çok amaçlı salon ve kreşin içine kadar sızarken öte yandan bulvar cephesinden gelen aks, meydan yönündeki giriş ile yapının orta yerinde kesişip tekrar çözülüyor, kente bağlanıyor. Elbette bu büyüklükte bir Belediye yapısının zemin ilişkilerini yok etmek mümkün değil. Yoğun olarak kullanılacak mutlaka zemin ile ilişkili olması gereken bir grup işlevi zemin ve alt zemin katında çözümledik. Ayrıca hem meydan ile ara bölgede, hem de Belediyenin altında yeni ortak kullanımlar önerdik (kütüphane, ticari birimler, sergi alanları, kafeler).
Kalan Belediye işlevlerini birbirine farklı düşey sirkülasyon elemanları ile bağlı 3 yatay kata topladık. Böylece Belediye yapısı gibi yatay bağlantıların önemli olduğu yapı türünde kullanışlı ofis ilişkileri kurabildik.
3 katlı Belediye yapısını, tam ortasından geçen 8 m genişliğinde bir sokak ile birbirine bağladık. Bu ana ulaşım aksı farklı birimlere giriş sağlayan hollere, avlulara ve koridorlarla ilişkilendirdik.